Sık sık… Kentlerin depreme ne kadar hazır olduğunu sorguluyoruz. Fakat, deprem zamanları heyecana yol açsa bile, kısa sürede unutulup gidiyor.
Oysa…
Her depremden çıkarılacak derslerin başında yapı güvenliği geliyor, ama şehircilik anlayışı da çok önemli.
Nitekim…
Yol ve Ulaşım Uzmanı olarak görüşlerini önemsediğimiz İMO Ulaşım Komisyonu Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl’le deprem sohbetimiz, kente ulaşımın yanında kent içi ulaşımın durmasında yoğunlaştı.
Bozulan ve yıkılan yollar-köprüler, demiryolları, havaalanları kentleri ulaşılamaz hale getirirken, kent içinde ulaşılamayan mahalleler, sokaklar, yapılar şehircilik sorunu olarak karşımıza çıkıyor.
M. Tözün Bingöl de…
Ekranlara yansıyan görüntüler ve deprem bölgesinden yapılan yorumlardan yola çıkıp; Kobe Depremi deneyimiyle belirlenen ve 28 Eylül 2019’da yer verdiğimiz önerisini tekrarladı:
Bir…
“Genişliği 6 metreye kadar olan yolların yıkıcı bir depremde kapanma olasılığı yüzde 98’dir.”
İki…
“7 ile 15 metre arasında genişliğe sahip yolların depremde kapanma olasılığı yüzde 11’dir.
Üç…
“16 metreden daha geniş olan yolların deprem anında binaların yıkılması nedeniyle kapanma olasılığı yalnızca yüzde 0.3’tür.”
Önemsediği şu:
“Olası bir afette, tahliye koridoru için acil ulaşım yolları belirlenmeli. Bu yollar yerleşim merkezideki tahliye alanlarına, parklara, açık alanlara, sağlık kurumlarına, havaalanına, çadır alanlarına hızlı erişim sağlanmalı.”
Bu noktada…
“Şehrin giriş çıkışlarındaki ana yollar, havalimanı, hastane, AFAD gibi yapılar hayati önem taşıyor” anımsatması yapıp şuna dikkat çekti:
“İzmir Yolu, İstanbul Yolu, Ankara Yolu, Mudanya Yolu başta olmak üzere; güzergâhlardaki köprü, üstgeçit ve yollar çok önemli.”
Uyarısı şu:
“Yollar açık kalırsa afet anında hastanelere ulaşılır, tahliyeler sağlanır, yardımlar gelir.”
