Pazar günü, bir grup siyasetçi dost ile oturmuş sohbet ediyorduk. Karşımızdaki televizyonda, Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ın kurduğu ve Nergis Grubu bünyesinde Türkiye’ye armağan ettiği ilk haber kanalı olan NTV açıktı.
Ekranda da…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şanlıurfa’da halka yaptığı konuşmasının canlı yayını vardı.
Doğal olarak…
Başbakan konuşurken gözümüz hemen yanı başındaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e takıldı. Sonra çevremize baktığımızda, birlikte oturduğumuz siyasetçi dostların tümünün gözünün Çelik’te olduğunu gördük.
Erdoğan’ın konuşması sonrası televizyonun canlı yayını kesilince de dönüp kendi aramızda değerlendirme yaptık.
Hepimiz aynı noktada birleştik:
“Mutluluğu yüzünden belli… Gururlanmakta da haklı.”
Zaten…
Haberlerde verilen bilgileri dinleyince Bakan Çelik’in gururunun nedeni de anlaşılıyor.
Çünkü…
Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde, yaşamını sürdürdüğü, geçimini sağladığı, Bursa siyasetçisi olarak siyaset yaptığı kentten Şanlıurfa’ya milletvekili adayı olarak gittiğinde, 400 proje vaat etmiş. O 400 projenin de 178’ini bitirmiş.
İşte…
Bakan Erdoğan’ın 2 günlük Şanlıurfa çıkarmasının nedeni bu. Çelik’in seçimlerde vaat ettiği 400 projeden 178’inin açılışını yapmak. Başbakan Erdoğan’ın ilk kez bir ilde 2 gün geçirmesinin de ayrı bir mesajı olabilir mi bilmiyoruz.
Üstelik…
Faruk Çelik, hiç bilmediği bir yörede, hiç tanımadığı bir toplumsal yapının karşısına hiç ilişkisinin olmadığı teşkilatlarla çıkıp bunları başarmış.
Öyle bir sevgi hâlesi oluşturmuş ki, belediye seçimini kaybeden ve kendi içinde pek çok parçaya bölünen AK Parti teşkilatını bir araya getirerek başlamış.
Sonra da…
Sağladığı sinerji ve siyasi koordinasyonla, AK Parti için “3’ten fazla çıkaramaz” denilen Şanlıurfa’dan 10 milletvekili çıkarılmasını sağlamış, önümüzdeki yerel seçimin de favorisi haline getirmiş.
Kısacası…
AK Parti için kayıp kent konumunda Şanlıurfa’yı kazanılan kent haline çevirmiş.
Böyle bir tablo hangi siyasetçiyi mutlu etmez, hangi siyasetçiyi gururlandırmaz.