Saadet’te ikinci bölünme… Erbakan Hoca genel başkan olarak dönüyor, Kurtulmuş yeni parti kurup gidiyor

Milli Görüş kimine göre ilk kırılmayı, kimine göre de ilk bölünmeyi 2001 yılında yaşadı. O tarihte Fazilet Partisi vardı ve kurultayda yenilikçiler adına Abdullah Gül genel başkan adayıydı.
Partinin tabanı ve kamuoyu sempatisi de Gül’den yanaydı.
Fakat…
Partinin gelenekçileri ile Milli Görüş’ün tartışmasız lideri olan Necmettin Erbakan yenilenmeye karşı çıktılar. Erbakan o süreçte Recai Kutan’ın genel başkanlığında ısrar etti.
Kurultayı Kutan kazandı. Gül ise, en büyük destekçisi olan dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve birlikte hareket ettiği yenilikçilerle ayrılıp partilerini kurdular.
Kurdukları Adalet ve Kalkınma Partisi ilk seçim olan 2002’de iktidara geldi, halen de iktidardalar.
Üstelik…
Erbakan’ın karşı çıktığı Abdullah Gül bugün Cumhurbaşkanlığı makamında.
Bu tarafta ise…
Fazilet Partisi kapatıldı, yerine Saadet Partisi kuruldu. Kutan genel başkanlığını sürdürdü.
İki yıl önce, Kutan bir daha emanetçi olmamakta ısrar etti, Erbakan Hoca blokajı kaldırdı ve uzun süredir tabanın beklediği lider olarak Numan Kurtulmuş partinin başına geçti.
Görüldü ki…
SP tabanı Kurtulmuş’la birlikte heyecanlanıp canlandı. Özellikle şu son süreçte kamuoyunda da Kurtulmuş’a olan güven ve ilginin arttığı görülüyor.
Ne var ki…
SP içinde kimilerinin ak saçlılar olarak tanımladığı gelenekçi abiler yeniden devreye girdiler, Erbakan da Kurtulmuş’u istemedi.
Garip bir ortamda yapılan, kavgayla sonuçlanan kurultayın ardından yaşanan gelişmeleri artık herkes görüyor, biliyor. Mahkeme kararıyla olağanüstü kurultay yapılacak olması ise Saadet Partisi’nin önünde yeni bir yol açtı.
Bu yol…
Daha önce de bu sayfalarda yorumladığımız gibi, her şartta bölünme getirecek.
Kurultayı Numan Kurtulmuş kazanırsa, Erbakan Hoca’nın ekibini toplayıp yeni bir parti kurması gerekecek. Ama Kurtulmuş’un da o koltukta oturması güçleşecek.
Erbakan kazanırsa, bu kez Kurtulmuş’a yeni parti kurmak için yol gözükecek.
Kulislerdeki beklenti senaryoları böyleydi.
Ne var ki…
Ankara’dan yansıyan haberlerden, kurultayda beklenen yarışın yaşanmayacağı anlaşılıyor.
Çünkü…
Hafta sonunu Genel İdare Kurulu’na, il başkanları ve partili belediye başkanlarına danışarak geçiren Kurtulmuş’a üç gruptan da hem tam destek, hem de “Kurultayda aday olma” mesajı geldi.
Parti tabanı bunun yerine halkın sempatisini ve güvenini kazanan yeni liderle yeni bir parti isteğini de bu süreçte ortaya koydu.
Görünen o ki…
Kurtulmuş kurultayda aday olmayacak, belki kurultaya bile gitmeyecek. Salonda kurultay yapılırken o da, Milli Görüş’ün yeni partisi olarak kendi partisinin kuruluşunu açıklayacak.
Böylece…
Milli Görüş geleneği, 2001’den sonra ikinci bölünmeyi önümüzdeki yakın gelecekte yaşayacak.
2001’de Milli Görüş’ten kopan, hatta “Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını açıklayan yenilikçiler” iktidar olmuşlardı. İkinci kopmayı gerçekleştirecek Kurtulmuş ekibinin kuracakları partinin kaderini ise hep birlikte göreceğiz.
Bu arada…
Kurultayda Saadet Partisi’ne kimin genel başkan olacağı arayışları da başladı.
Gerçi…
Arayışların başladığını yazıyoruz ama aslında Erbakan’ın kararını deklare etmesi bekleniyor.
Çünkü…
Erbakan Hoca kurultayda Saadet Partisi’ne genel başkan olarak dönmek istiyor.
Türkiye’nin yakın dönem siyaset geçmişine baktığımızda, 1983 yılında siyasi partiler kurulurken Adalet Partisi gövdesinden Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin doğduğunu anımsıyoruz. Uzun yıllar bu iki parti siyasette birbirlerinin alternatifi oldular ve kıyasıya seçim yarışları yaşadılar.
Sonunda birbirlerini yok ettiler ve o yok oluş sürecinde de birleştiler.
Milli Görüş çekirdeğinden kurulan AK Parti ve Saadet Partisi 2002 yılından bu yana seçimlerde yarışıyorlar ama bu yarış bugüne kadar hiç kafa kafaya olmadı.
Eğer…
Tüm bu senaryolar aynen gerçekleşirse, şimdi Milli Görüş çekirdeğinden doğan parti sayısı üçe çıkıyor. Bu üç partinin birbirleriyle yapacakları siyasi yarış da bundan sonraki süreç için çok çetin ve ilginç geçeceğe benziyor.