Bursalı sanayici bastırdı, Türkiye`de sorun çözüldü Sanayici, değerli ambalaj atıklarının belediyelere ücretsiz verilmesini isteyen Çevre Bakanlığı kararından etkilenmişti. Türkiye çapında Bursa`dan çakılan kıvılcım sonuç verdi ve sanayici atığı kurtardı.
Tarih 3 Temmuz 2009 Cuma… Yer Büyükşehir Belediyesi’nin Heykel’deki tarihi binası.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bir açılışa katılmak üzere Mustafakemalpaşa’ya gelmiş. Akşam saatlerinde de tarihi belediye binasında Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Yönetim Kurulu üyeleriyle görüşüyor.
Görüşmede biri daha var:
AK Parti Osmangazi Başkan Yardımcısı Selim Yedikardeş.
Ancak…
Yedikardeş o görüşmeye siyasi kimliğiyle değil, Dosabsiad Başkanvekili kimliğiyle katılıyor.
Toplantıda…
Siyasi değerlendirmeler yapılıyor, parti bünyesindeki konular görüşülüyor.
Sonra da…
Selim Yedikardeş söz alıp, “Sayın Bakanım, size sanayici ve Dosabsiad Başkanvekili olarak bir sorunu açmak istiyorum” diyor.
Açtığı konu şu:
Sanayide kullanılan ambalaj atıkları aynı zamanda değerli madde özelliği taşıyor. Çünkü satılarak fabrikaya girdi elde ediliyor. Bu da maliyeti etkiliyor.
Oysa…
Bakanlığın düzenlemesi, “ambalaj atıklarının belediyelere karşılıksız verilmesini” istiyor.
Bu da sanayiciyi rahatsız ediyor.
Çünkü…
Ambalaj atığından elde edilen kazanım kaybediliyor.
İşte…
Selim Yedikardeş bu kararın sıkıntılarına dikkat çekiyor ve Bakan Eroğlu’ndan, sanayiciler adına kararın düzeltilmesini istiyor.
O gün…
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu konuyla yakından ilgileniyor. Hatta sanayicilere hak da veriyor ve bürokratlarını oradan arıyor.
Dahası…
“Bu konunun takipçisi olacağım, bu sorunu çözeceğiz” diyor.
Sonrasında…
AK Parti İl Başkanı Nagip Vardar sanayicinin sorununa çözüm için önemli girişimler yapıyor. Partide toplantılar düzenlediği gibi, çıkan sonuçları bakanlıkla da paylaşıyor.
Bu arada…
Kısa adı OSBÜK olan Organize Sanayi Bölgesi Üst Kurulu da, yine Bursa’dan yapılan çağrıyla harekete geçiyor.
Üstelik…
OSBÜK’ün başkanı Bursalı sanayici Mahmut Yılmaz olduğu için, konuya biraz daha fazla ağırlık veriyor.
Bir yandan siyasi iradenin baskısı, diğer yandan sanayi bölgelerinin isteği sonunda Çevre ve Orman Bakanlığı’nı yeni bir yasal düzenlemeye zorluyor.
Sonuçta…
“Organize Sanayi Bölgeleri ambalaj atıklarını toplar ve ilgili yerlere iletir” şeklinde özetlenebilecek yasa, 22 Ağustos’ta çıkıyor.
Böylece…
Kar amaçlı kuruluş olmayan Organize Sanayi Bölgeleri yönetimleri, bölgelerindeki ambalaj atıklarını toplayıp satmada yetkili hale geliyor.
Yasa…
OSB’lerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarını kapsadığı için, OSB dışındakiler için bir hüküm getirmiyor.
••••••••••
Kısaca böyle özetlenebilecek olan konunun iki önemli gelişme noktası var.
Birincisi…
Bursalı sanayicinin bastırması ve çaktığı kıvılcıma Bursa siyasi iradesinin desteğiyle gündeme gelen bir konu, tüm Türkiye’deki OSB’lerde faaliyet gösteren sanayicileri rahatlatıyor.
İkincisi…
Bu çıkışı, gencecik bir siyasetçi ve sanayici olan Selim Yedikardeş cesurca yapıyor. Takibini de yapıp sonuca ulaşılmasını sağlıyor.
Aslında…
Bu iki maddeye bir madde daha eklemek mümkün.
O da…
AK Parti İl Başkanı Nagip Vardar’ın sanayicinin sorunuyla yakından ilgilenmesi yanında, ilçe yönetiminde olmasına aldırmayıp Yedikardeş’i konuyla ilgili her toplantının içinde bulundurması.
Bu da…
Siyasi işleyiş açısından önemli.
Herkesin konuştuğu Marzinc iddialara ilk kez cevap verdi
Mustafakemlapaşa’nın Güllüce Köyü’ne baca tozu geri kazanım tesisi kurulacağı haberini ilk olarak 4 Mayıs 2009 günü bu sütunlardan duyurduk.
Sonrasında…
Bu tesisle, İnatlar Köyü’nde gündeme gelen katı atık bertaraf tesisi haberleri karıştı.
Ardından…
Baca tozu tesisiyle ilgili spekülasyonlar ve siyaseti içine alan dedikodular çıktı.
Bu süreçte…
Baca tozu dönüşüm tesisini planlayan Marzinc kamuoyu önüne hiç çıkmadı, hiç açıklama yapmadı, iddialara cevap vermedi.
Dün…
Bu sütunlarda Anasiad Genel Başkanı Eyüp Kutlucan’ın tesislere karşı çıkanları eleştiren açıklamaları yayınlanınca ilk kez harekete geçtiler.
Marzinc A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeleri Necdet Utkanlar ve Erdem Üyüllü ile Proje Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Soykan dün ziyaretimize geldiler.
İşin dedikodu bölümlerine girmeden, Marzinc’in ne olduğunu ve ne yapacaklarını tek tek anlatıp bilgilendirdiler.
••••••••••
Marmara Bölgesi’nde demir çelik üretimi yapan Çolakoğlu, İçdaş, Diler, Kaptan ve Kroman adlı 5 grubun ortaklığıyla Marzinc kurulmuş.
Bu firmalar, Türkiye’deki demir çeliğin yüzde 35’ini üretiyorlar.
Üretimde çelik hurdanın eritilmesi sırasında, galvanizde yer alan çinko ve kurşun yüksek ısı nedeniyle buharlaşıp toza karışıyor. Bu toz daha önce doğaya dökülüyormuş.
Avrupa Birliği müktesabatı sonrası Çevre ve Orman Bakanlığı bu tozların doğaya dökülmeyip geri dönüşüme sokulmasını istemiş.
Kayseri’deki tek fabrika ise bu ihtiyacı karşılayamamış.
Bunun üzerine…
Bakanlık, demir çelik üreticileri tarafından her bölgede geri dönüşüm tesisi kurulmasını istemiş.
İşte…
Marmara Bölgesi’ndeki 5 demir çelik üreticisi bu şekilde bir araya gelip Marzinc’i kurmuşlar.
Sonrasında…
Bölgede fabrikaya yer aranmış. Marmara Ereğlisi ile Kocaeli Dilovası’na bakılmış, Mustafakemalpaşa’ya gelinmiş.
••••••••••
Görüşmemizde…
Marzinc yöneticilerine, “Neden tarım alanına kurmak istiyorsunuz?” diye açık açık sorduk.
Meğer…
Bam tellerine basmışız. “Aylardan haksızklığa uğruyoruz, kimse işin aslını bilmeden bizi suçluyor. Ama kimse bize bir şey sormadı” dediler.
Sonra da. şunu açıkladılar:
“Bakanlığın isteği ve onayıyla biz Mustafakiemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nden 250 dönüm yer istedik. Tüm parseller doluydu. Ancak, genişleme alanı olarak 1250 dönümlük bir alan belirlenmişti. Başvurumuz üzerine bu alan Organize Sanayi Bölgesi’ne katıldı ve 250 dönümü bize verildi.”
Yani…
“Yani biz tarım alanına tesis yapmıyoruz. Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ne kuruyoruz. Bu alan daha önce kuru tarımda kullanılıyorsa bizim suçumuz ne?”
Şunu vurguladılar:
“1999’da çıkan Bursa Çevre Planı var. 2020’ye kadar geçerli olan bu planda Mustafakekalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, Bursa’daki sanayi tesislerinin geri kazanımı için öngörülmüş.”
Şunun altını çizdiler:
“Biz hem sanayi bölgesine tesis yapacağız, hem de orası zaten geri kazanımlar için planlanmış.”
Söylediklerine göre…
100-120 milyon dolara malolacak tesiste kullanılacak malzemenin yüzde 95’i üretilmiş ve depolarda bekletiliyormuş. “Avrupa’dan eski bir fabrikayı söküp getireceğimiz koca bir yalan. Eski bir tek civatamız bile yok” dediler.
Bunun gibi dünyada 19, Avrupa’da 8 tesis varmış. Hepsi de kent merkezlerine yakın, akarsu ve yeşil alanların yanındaymış.
Şu bilgiyi de verdiler:
“Baca tozunun fırında ayrışmasıyla iki ürün çıkıyor. Çinko konsantresi ve demirli bakiye. Demirli bakiye çelik fabrikalarında tekrar kullanılıyor ve adına da sünger demir deniyor. Çinko konsantresi ise Almanya, Bulgaristan, Belçika ve İspanya’ya ihraç ediliyor. Onlar da metalik çinkonun hammaddesi olarak kullanıyorlar.”
Şunu sordular:
“Bu kadar değerli olan ürünü doğaya neden salalım?”
Güvence de verdiler:
“Bacamızda Çevre Bakanlığı’na bağlı sensörler olacak. İsteyen de internetten girip bizzat görebilecek. Elde edilen geri kazanımlar depolanmayacak. Arıza halleri için kapalı alanlar oluşturulacak.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 27-08-2009