DSP lideri Türker 91 formülüyle diğer partilere seslendi: Bizimle seçime girsinler, sonra partilerine dönsünler

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker değişik bir siyasetçi ve değişik özelliklere sahip bir siyasi lider. Bir kere, asıl mesleği olan Yeminli Mali Müşavirlik’ten hiç vazgeçmediği gibi, bağlı olduğu meslek odasını da hiç ihmal etmiyor.
O nedenle…
Meslek odasının programlarına katılmaya özen gösteriyor, gelişmeleri mali müşavir süzgeciyle ele alıp değerlendiriyor.
Çalışma alanıyla ilgili olarak çok sık gelip gittiği için Bursa’yı da kendi başına dolaşabilecek kadar iyi biliyor.
En önemlisi…
Türker’in bir de köşe yazarı kimliği var.
O nedenle…
DSP lideriyle konuşmak, diğer siyasi parti liderleriyle konuşmaktan hem daha kolay, hem daha keyifli.
Çünkü…
Konuşurken aynı dili kullanıyorsunuz.
Ayrıca…
Siyasi liderin köşe yazarı olması, konulara daha geniş açılardan bakabilmesini ve daha çarpıcı analizler yapabilmesini sağlıyor.
Mesleğinin özelliklerini konuşmalarına ve siyasi hesaplara da yansıtan DSP Genel Başkanı Masum Türker, son dönemde sol partiler arasında gözlenen birleşme arayışlarına pek sıcak bakmıyor.
Nedeni de şu:
“Biz soldaki birleşmelere katılmıyoruz. Çünkü bu birleşmeler AKP’yi iktidar yapmaktan alıkoyamıyor.”
Onun yerine şu hedefi ortaya koyuyor:
“Burada tüm maharet, AKP’ye giden oylardan, çevirebildiğimiz kadarını bizim tarafa almak. O zaman çarpanı 10 ediyor. Ama CHP’nin oylarından bizim tarafa çevirdiğinizde, zaten sol parti olduğundan, çarpanı 2 olarak kalıyor. Onun için bizim hedefimiz, AKP’nin oylarını bize, yani DSP’ye çevirmek.”
Bu noktada…
İçinde bulunduğumuz süreçte “CHP’nin iki kritik hata” yaptığını düşünüyor.
Bir…
“Parti örgütüne ‘Ramazanda içki sofralarından uzak durun’ mesajı verdi. Bunu değişik bakış açılarıyla yorumlamak mümkün ama böyle yaparak kendi adamlarını halka ihbar etti.”
İki…
“Anayasanın 35. maddesinin kaldırılması teklifi çok vahim sonuçlara yol açabilir. Eğer bu madde kalkarsa, ordu işlevsiz hale gelir. Zaten AKP de, CHP öneriyi yapar yapmaz hemen benimsediğini belli etti.”
Siyasette bir yandan yeni oluşum arayışları sürerken, diğer yandan özellikle sol kanadın uç kesimlerindeki birleşmelere ise farklı bakıyor:
“Partilerin çeşitliliği, aslında siyasetin zenginliğidir. Bundan kimsenin rahatsızlık duymaması lazım. Radikal uçlardaki partiler de olacak merkez partileri de. Bunu, AKP merkez alarak da söyleyebiliriz, DSP merkezli olarak da söyleyebiliriz. Örneğin, AKP de olacak muhafazakar radikal partiler de. Biz soluz. Bizim daha solumuz da olsun. Bunların hepsi siyasetin çeşidi ve zenginliği olur.”
Mali müşavir olması nedeniyle, mesleğinin özelliği olarak sık sık hesap yapıyor. Şu hesabı da çok çarpıcı:
“2007’de seçime CHP ile birlikte girdik ve yüzde 20 oy aldık. 2009’da seçime ayrı ayrı girdik. CHP yüzde 23, biz de yüzde 3 oy aldık., toplamda yüzde 26 olduk. Yani, bazen ayrı ayrı girildiğinde daha fazla oy alınabiliyor. Birlikte girildiğinde alınması gereken oy oranına ulaşılamayabiliyor.”
Hemen şunu ekledi:
“DSP olarak biz şu anda anketlerde yüzde 4.5 görülüyoruz. Bu da çıkışta olduğumuzu gösteriyor.”
Siyaset denklemi üzerine, matematiksel hesaplarla yorum yapmayı sürdürdü:
“Erbakan yüzde 1 ile başladı, o düşünce şimdi yüzde 51’e ulaştı. Ecevit DSP’yi kurduğunda, 1987’deki birinci hamlesinde barajı aşamadı. 2. hamlesinde Meclis’e girdi. 3. hamlesinde ise birinci parti oldu.”
Çıkardığı sonuç şu:
“Yani, yeni başlangıçlardan korkmamak lazım. Israrla yürümek gerekiyor. Bez de yola yeniden çıktık ve korkmadan yürüyoruz. Sonuca da mutlaka ulaşacağız.”

Bu noktada…
Yine matematik hesaplara dayalı çarpıcı bir tespit daha yaptı:
“1991’de Erbakan MHP’nin de aralarında bulunduğu küçük partileri listesine alarak seçimde barajı aştı. Sonra o partilerden gelen adaylar seçildikten sonra partilerine geri döndüler.”
Çağrısı her partiye:
“Erbakan’ın 91’deki formülünü şimdi biz uygulamak istiyoruz. Onun için de tüm partilere sesleniyoruz. Gelsinler, bizimle seçime girsinler, sonra partilerine dönsünler.”
İlk bakışta…
DSP Genel Başkanı Türker’in söylemleri arasında çelişkili bir durum göze çarpıyor.
Yani…
CHP ile seçime girdiklerinde yüzde 20, ayrı ayrı girdiklerinde ise toplam yüzde 26 oy aldıklarını söyleyen Türker, hemen arkasından da “CHP dahil tüm partilere” seçime DSP listesinde girme çağrısı yapıyor.
Bu çelişki görüntüsünü ise şöyle açıkladı:
“CHP bunu denedi, bizimle seçime girdi ama tutturamadı. Çünkü, bu birlikteliği temizlik işlerinde kullandı. Ama bizim modelimiz başarılı olur, çünkü biz doğruyu uygularız. Onun için de bu bir çelişki değil.”