Bu da MHP`nin siyaset açılımı: Demirel ders verecek MHP Genel Merkezi`nin her cumartesi düzenlediği ve kapılarını herkese açtığı Politika Okulu`nda, konusunun uzmanları ders veriyor. Kamran İnan ve Oya Akgönenç`ten sonra bu hafta Demirel konuşacak…
Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Necati Özensoy’la, ülkedeki ve siyasetteki son gelişmeleri konuşurken bir teklifte bulundu:
“Eğer zamanın uygunsa cumartesi günü Ankara’ya gel, burada ilgini çekecek güzel bir konferans var.”
Sonra da şunu açıkladı:
“Süleyman Demirel cumartesi günü MHP Genel Merkezi’nde konferans verecek.”
Şaşırdığımızı görünce de şu bilgiyi verdi:
“Aslında kamuoyu gündemine pek gelmedi ama, Ar-Ge Başkanlığımız Politika Okulu organize etti.”
Şöyle devam etti:
“Her hafta sonu konusunda uzman bir kişi gelip ders özelliğinde konferans veriyor.”
Şunu vurguladı:
“Partimizin içinden isimler değil, belirlenen konuda uzman olan kişi konuşmacı olarak davet ediliyor.”
Şunu ekledi:
“İlk hafta Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nde bakanlık yapmış, diplomat kimliğiyle bilinen Kamran İnan geldi.”
Bir sürpriz isim daha söyledi:
“Geçen hafta, Refah Partisi’nde milletvekilliği ve yöneticilik yapan Oya Akgönenç gelip konuştu.”
Konuşmacıların kimlikleri gerçekten çarpıcı.
Peki…
MHP Genel Merkezi Ar-Ge Başkanlığı’nın organize ettiği Politika Okulu’na kimler katılıyor?
Özensoy bunu şöyle açıkladı:
“Bir kısıtlamamız yok. Partililerimiz gelip dinleyebiliyorlar. Partili olmayanlar da gelebiliyorlar. Yani, içeriden ya da dışarıdan ilgi duyan herkese kapımız açık.”
Bu hafta ise sırada, bir siyaset efsanesi olan Süleyman Demirel var.
Kuşku yok ki…
Adı merkez sağ ile özdeşleşmiş bir lider olan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in gelip MHP Genel Merkezi’ndeki Politika Okulu’nda ders vermesi hem ilginç, hem de önemli bir gelişme.
Bu da…
MHP’nin yeni dönem için siyaset açılımı olsa gerek.
Elinde tam otomatik tüfekle görev yapıyordu, şimdi siyasetçi olarak teröre çare arıyor
1995 yılıydı… Dönemin Başbakanı olarak Tansu Çiller, terörle mücadele kapsamında Doğu illeri gezisine çıktı.
Gezinin Kars durağında, Çiller’in yanında elinde otomatik tüfek ve Rambo gözlüğüyle yakın koruma görevi yapan Özel Harekat Polisi fotoğrafı gazetelerin tümüne yansıdı.
İşte…
Elinde otomatik tüfekle fotoğrafı yayınlanan o kişi Funda Basmacı’ydı.
Basmacı, 19 yaşında polislik mesleğini seçti. 21 yaşında kendi isteğiyle Özel Harekat Polisi olarak Batman’a gitti.
O dönem Özel Harekat timlerinde yalnızca iki kadın polis vardı, biri Funda Basmacı oldu.
1990-1994 arası Batman’da, 1994-1999 arası da Kars’ta görev yaptı.
Batman’dayken, görev dönüşü kent içinde pusuya düşürülen timdeydi. İki bacağından da vuruldu. Yanındaki arkadaşı üzerine yığılarak can verdi.
Yani…
Aynı zamanda “gazi” ünvanı taşıyor.
Emekli olduktan sonra Bursa’ya yerleşen Funda Basmacı, elinde silahla mücadele ettiği teröre bu kez siyaset yoluyla çare bulmak istedi.
Önce…
Demokrat Parti’ye girdi ve bir süre il yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ama aradığı ortamı bulamayınca ayrıldı.
Şimdi…
Bugün Kestel’e gelip TP İlçe Başkanlığı’nı açacak olan Abdüllatif Şener liderliğindeki Türkiye Partisi’nde İl Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Üstelik…
Elinde otomatik silahla görenlerin çekindiği günlerin aksine güler yüzü, sıcak kanlılığı ve çalışkanlığıyla her geçen gün siyasetteki etkisini arttırıyor.
••••••••••
Dağları, terörü, teröristi ve şimdi de siyaseti bilen biri olarak, açılım sonrası başlayan toplumsal olayları ve DTP’nin kapatılmasını Funda Basmacı’yla konuştuk.
Öncelikle…
DTP’nin kapatılmasını olumlu buluyor. Ama yasaklanan milletvekili sayısının 2’de kalmasına itiraz edip, “Daha çok olmalıydı” diyor. Özellikle de Emine Ayna’nın da yasaklanmamasına çok şaşırıyor.
Dahası…
DTP ve benzeri partiler konusunda radikal bir düşünceye sahip:
“Aslında, bu tür partilere izin bile verilmemeli. Çünkü bu Kürt partisi bile değil, doğrudan PKK’nın partisi. Onların mücadelesi Kürt hakları için değil.”
Tepkisini net şekilde ortaya koydu:
“Atatürk’ün kurduğu Meclis’te PKK mücadelesinin yansımasına dayanamıyorum.”
Devam etti:
“Çok kızgınım. Türkiye’yi bu sıkıntıdan kurtarmak için canını feda eden arkadaşlarımın tabutlarını nasıl gönderdiğimizi biliyorum. Bunlar gelip o koltuklara otursunlar diye miydi yaptıklarımız? Bunlar çıkıp o sözleri söylesinler diye mi 25 yıldır mücadele ettik, gencecik çocukları şehit verdik?”
Sonra da…
Sözü sokak gösterilerine getirdi:
“Dağdan indiklerinde herkes gibi normal yaşam sürdüreceklerine inanıyor musunuz? Yıllarca dağda yaşayan bu insanlar devlet memuru mu olacaklar, aile mi kuracaklar mi?”
Son noktayı koydu:
“Nitekim normal bir yaşam süremeyecekleri daha şimdiden anlaşıldı.”
DP’den ayrılıp TP’ye giriyorlar
Yeniden yapılanma sürecindeki Demokrat Parti, iki gün önce İl Başkanı’nın değiştirilmesi operasyonu ve ilçelerdeki yeniden görevlendirmenin yankılarını tartışırken, dün de siyaset adına kötü bir haber aldı.
Buna göre…
DP Osmangazi İlçe teşkilatında delege olan Mehmet Bulut, Nurettin Omuş, Fesih Sağlam, Şahabettin Yatçı ve Dinçer Sağlam istifa ettiklerini açıkladılar.
Daha önce, Mehmet Yıldız’ın İl Başkan Yardımcısı olduğu dönemde DP’ye katılan ve Osmangazi’de delege olan 5 isim, “Biz kendimizi Mehmet Yıldız’a yakın buluyoruz ve yine onunla birlikte siyaset yapmaya devam etmek için Mehmet Yıldız’ın İl Başkan Yardımcısı olduğu Türkiye Partisi’ne geçiyoruz” açıklaması yaptılar.
DP’den ayrılan 5 delege, bugün TP lideri Abdüllatif Şener’in Bursa programı sırasında TP’ye geçecekler.
DP’deki atamalara Efe’den açıklama
Demokrat Parti’deki operasyonun iki ayağı var. İlkinde Füsun Yaşar’ın yerine İl Başkanı olarak Ayhan Barışıcı atandı.
İkincisinde…
İlçe başkanlıkları için görevlendirmeler yapıldı. Ama ilçe yönetimlerinde “Biz görevden mi alındık?” sorusuna yol açtı.
Biz de…
Teşkilatların sorusunu, DP Genel İdare Kurulu Üyesi ve Sağlık ve Çevre Başkan Yardımcısı Orhan Efe’ye sorduk. Net bir şekilde şunu söyledi:
“Tüm ilçe yönetim kurullarımız görevlerinin başında. Sadece 2 partinin bütünleşmesinde il ve ilçe başkanı olacaklara görevlendirme yetkisi verildi.”
Şunu açıkladı:
“Bütünleşme kongresinde yapılan tüzük değişikliği ve 2 genel başkanın imzasını taşıyan bütünleşme protokolu gereği, iki partinin tüm il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri sayıca fazla olanın sayısına tamamlanıyor.”
Şunun altını çizdi:
“Bu bütünleşmede iki partinin ilçe başkanlarından biri başkan olurken, diğeri yönetimde başkanvekili olarak yer alıyor. Eğer üçüncü kişi atanırsa, ikisi de başkanvekili oluyor.”
Bu noktada…
İki partinin yönetimlerinden hiç kimsenin açıkta kalmayacağını özellikle vurgulayan Efe, yapılan görevlendirmelerin de hukuki prosedür gereği olduğunu söyledi.
Sayıyı çok olana tamamlarken yönetimlerin feshinin gerektiğini, yapılan işlemin bu olduğunu ekledi ve “Bunun adı görevden alma değil. Bu birleşmede kimse dışarıda kalmayacak” dedi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 18-12-2009