Sağlıkta fakir kalan Bursa bir hastaneye daha kavuşuyor Nilüfer’deki arsa konuttan kurtarıldı… Samanlı’ya 1200 yatak ve 5 hastaneden oluşan kompleks ihaleye hazır… Mudanya Tepederbent’e 100 yataklı hastane proje ihalesinin yapıldığını da Tunçak açıkladı…
Çok hızlı büyümesine karşın Bursai bir metropol sağlık yatırımları açısından çok fakir kaldı. Bu eksikliği gidermek için adımlar atılıyor.
Örneğin…
Nilüfer’de, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda konut yapmak için Toki’nin iştahını kabartan arsa, Nilüferliler’in duyarlılığıyla kurtuldu ve buraya hastane yapılacak.
Ardından…
Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Tunçak’ın müjdesini geçen hafta bu sütunlardan duyurduk. Samanlı’da toplam 1200 yatak ve 5 hastaneden oluşan sağlık kompleksi için önümüzdeki yılın ilk yarısında ihaleye çıkılacak.
Bursa’nın hastane eksikliğini giderecek bir haber daha Tunçak’tan geldi.
Söze…
“Seçim dönemi verdiğimiz sözü tutuyoruz” diye başlayan Tunçak, takip ettikleri bir konuda sağlanan gelişmeyi duyururken mutluydu:
“Mudanya Yolu’nda Tepederbent’teki 198 dönümlük araziye bir ara Toki konut yapmak istedi. Ama, Devlet Bakanımız Sayın Faruk Çelik’in önderliğinde burasının hastane alanı kalması sağlandı.”
Şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanlığı, Tepederbent’e 100 yataklı ve 75 odalı modern hastanenin proje ihalesini yaptı. Şu sıralar projesi çiziliyor.”
Şu bilgileri verdi:
“İki yılda tamamlanması planlanan Mudanya Hastanesi eski parayla 20 trilyon, yeni parayla 20 milyon liraya mal olacak. Gerektiğinde yatak sayısı 150’ye çıkabilecek.”
Şunları da ekledi:
“Mudanya’nın yanı sıra Bademli ve Nilüfer’e de hizmet verecek olan hastaneyi Toki yapacak. Yer teslimi ve ihale yıl sonuna kadar sonuçlanacak.”
Obama ekibinden Jacobs’un gözüyle Ortadoğu, İran ve Türkiye’ye bakış
Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinin yasama direktörlerinden oluşan heyetin Türkiye ziyaretine bazı Amerikalı akademisyenler ve Türkiye-Amerika ilişkileri uzmanları da katıldılar.
Heyetin İstanbul’daki görüşmeleri sırasında, Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapılan toplantıyı biz de izledik.
O toplantıda…
Amerika’daki tüm Yahudi dernek ve vakıflarının, kısacası Yahudi organizasyonlarının başkanı Barry Jacobs ile, son gelişmelerin ışığında Ortadoğu’da yaşananları ve yeni durumu konuştuk.
Jacobs’un bir önemli özelliği de, Başkan Obama’nın çalışma ekibinde yer alması.
••••••••••
Görüşmemizde…
Amerika’da hem başkanın ekibinde yer alan, hem de yönetim ve kamuoyu üzerinde en etkili lobi kabul edilecek yapının başında bulunan Barry B.R. Jacobs, kişisel görüşleri olarak çok çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Örneğin…
“Ortadoğu’da neler oluyor?” sorumuz üzerine ilk anda “Ortadoğu bu aralar çok sessiz, ama çok tehlikeli” diyerek başladı.
Sonra da…
Yeni oluşan duruma göre gerginlik noktalarını sıralamaya İsrail’den başladı:
“Hem Obama, hem kadrosuyla Başbakan Netanyahu arasında bir gerginlik seziyorum.”
Sonra…
Türkiye’yi de ilgilendiren gelişmelere geçti:
“Ortadoğu’da hem Arap ülkelerinin, hem Ortadoğu’nun en büyük sıkıntısı İran ve Ahmedinecad. Hepsinin kafa yorduğu bu.”
Şuna işaret etti:
“Arap ülkelerinin çoğunun düşündüğü şey de İran ve Ahmedinecad acaba nasıl bir strateji geliştirmek istiyor?”
Devam etti:
“4 hafta önce bu soruyu sorsaydınız, Ahmedinecad ve ekibinin çok güçlü olduğunu, dimdik ayakta durduğunu söylerdim.”
Farklı bir değerlendirme yaptı:
“Ama şu anda rejimde çatlaklar görüyorum. İslam Muhafızları içinde bile sorunlar görülüyor.”
Bu yeni durumu sorguladı:
“Benim öğrenmek istediğim, bunun iyi olup olmadığı. Ama anlayamıyorum.”
Sorgulamayı sürdürdü:
“Devrimlerine baktığınız zaman, İran halkının son 30 yılda çok mutsuz olduğunu biliyoruz. Bilmediğimiz şu: Ahmedinecad bu konuyla ilgili daha sıkı bir rejim mi uygulayacak, yoksa yeni reformlar mı getirecek?”
Ardından…
Konuya Amerika açısından yaklaştı:
“Obama İran’la diyalog kurabileceğini düşünüyordu. Ama neredeyse artık iletişim imkansız hale geldi.”
Gerekçesi şu:
“Eğer Obama İran’la bu saatten sonra görüşürse, batı dünyası çok tepki gösterir.”
Aynı noktayı İran açısından da ele aldı:
“Bir de İran tarafından bakalım: Bu kadar güçlü durmalarında inandıkları tek şey vardı: Amerika büyük şeytan.”
Şu yorumu çıkardı:
“Ahmedinecad Amerika ile konuşursa, bu sefer taraftarları hayal kırıklığına uğrayacak, ‘Nasıl konuşursun?’ diye…”
Bu ilişkinin İsrail bağlantısına dikkat çekti:
“İsrail’in askerî, güvenlik, diplomasi açısından endişelendiği ve kestiremediği tek şey İran’ın nükleer silah kullanması. İsrail’deki halk, ülke yok olursa diye yatırım yapmaya korkuyor. Her sabah bu endişeyle uyanıyorlar.”
••••••••••
Hemen sorduk:
Peki bu ortamda Türkiye’nin pozisyonu nasıl görülüyor?
Sorumuza…
Barry Jacobs önce beklenti ortaya koyarak cevap verdi:
“Çok daha güçlü olmalı.”
Şuna dikkat çekti:
“İsrail İran’la ya da Amerika İran’la çatışmaya girerse, İran’ın hemen yanında Türkiye var ve böyle bir durumdan mutlaka yara alır.”
Çok özel bir değerlendirme yaptı:
“Obama’nın ilk yurt dışı gezisini Türkiye’ye yapmasının en büyük sebebi bu. En tehlikeli ülke İran olduğu ve onunla sorun Türkiye ile çözülebileceği için geldi.”
Bu noktada…
“Başka bir ülke çözemez” vurgusunu yaptı ve devam etti:
“Fakat Türk hükümeti iki tarafla da oynuyor. Bir yandan İran’ın nükleer silah üretmeyi durdurması için güçlü duruyor. Ama diğer taraftan Ahmedinecad Türkiye’ye geliyor, Ankara’ya gitmiyor, Atatürk’ün mezarını ziyaret etmiyor. Buna karşılık İstanbul’da bir camide ‘Yahudilere ölüm’ diye bağırılıyor. Böyle iki taraflı oyun yok.”
Ziraat Mühendisleri Yenişehir’de karşı
Mess kuruluşu MSG tarafından Yenişehir’e yapılacak atık tesisiyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
MSG CEO’su Çetin Atsür, Genel Müdür Cavit Vardar, Halkla İlişkiler Sorumlusu Özgür Kurt ile Mess Bursa Temsilcisi Cenk Yöney’in verdikleri bilgileri bu sütunlardan aktardık.
Bunun üzerine…
Tarım alanı söz konusu olduğu için, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İlhan Demiröz, görüşlerini açıklayan bir yazı gönderdi.
Görüşlerini…
Oda’yı ziyearete gelen Atsür, Vardarlı ve Kurt’a da dile getirdiklerini kaydeden Demiröz, şuna dikkat çekiyor:
“Kurulması düşünülen tehlikeli atıklar yakma tesisi, Yenişehir Ovamız için tehlike arz ediyor.”
Tarım topraklarının amaç dışı kullanılıp kirletilmesine dikkat çeken Demiröz, tesisi neden tehlikeli bulduklarını ise şöyle açıklıyor:
“Yenişehir Ovamızda polikültür tarım yapılıyor. Büyük tüketim merkezlerine yakınlığından dolayı, pazarlama olanakları elverişli. Dış pazarlara ürün ihracı var.”
Şunları da ekliyor:
“Meyve, sebze, tarla bitkilerinde standart ve yüksek verimli tür ve çeşit üretimlerinin yoğun olduğu entansif tarım uygulanıyor.”
Bu noktada…
Yenişehir Ovası’ndan günde 30-40 tır sebze ve meyve ihracatı tespit ettiklerini, Antalya’dan sonra en çok ihracatın buradan yapıldığını vurguluyor.
Sonuçta…
Böyle ovada tehlikeli atık tesisini tehlikeli buluyor.Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 17-08-2009