Bursaspor’un forma reklamı sorununa ironik bir yaklaşım ve özel mesajı olan çarpıcı bir öneri

26/08/2010 Genel

Geçen sezonun şampiyonu Bursaspor’un bu sezonun iki lig maçını ve Süper Kupa finalini üzerinde reklam olmayan formalarla oynaması, daha doğrusu son şampiyonun formasına reklam bulamaması elbette ciddi bir sorun.
Sefa Gönen bu konuda, Bursa’nın suyunu şişeleyip Türkiye’ye satan ama Bursaspor’a bugüne kadar hiç eli değmeyen Coca Cola’nın forma reklamını üstlenmesini önerdi.
İki gündür Sefa Gönen’in önerisiyle ilgili gelişmeleri aktarıyoruz. Bursa kamuoyundan ve özellikle Bursaspor camiasından çok ilginç yankılar alıyoruz.
Bursa bu konuyu önemsedi.
Önerinin lehinde ya da aleyhinde çok sayıda yorum ve görüş de yazımlar nedeniyle yaşanıyor.
Bursaspor yönetimi henüz ses vermemiş olsa bile, Bursaspor kamuoyunun bu konuyu ciddi şekilde takip edip tartışmasını, özellikle de insanların görüşlerini ortaya koymalarını da çok önemsiyoruz.
Yine…
Hürriyet gazetesinden Mehmet Y. Yılmaz’ın bu konuyu Türkiye gündemine taşıyan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın el koymasını isteyen yazısını da bu sayfalardan paylaştık.
Bu konuda…
Bursa’yı yaşayan, izleyen ve sorunları üzerine kafa yoran, bizim de görüşlerine önem verdiğimiz bir meslektaşımız olan Bursa Hakimiyet gazetesi yazarı Serkan İnceoğlu’ndan elektronik posta aldık.
Serkan gönderdiği postasına “Kentimizin şampiyon futbol kulübünün formalarında, reklamın niye olmadığı tartışılıyor. Siz de, bu tartışmaları, soru işaretlerini ve kent refleksini kaleme alıyorsunuz. Aşağıdaki satırları, paylaşmak istedim” diye başlayıp tartışmaları ve sorunu ironik bir yaklaşımla ele alıyor, sonra da çok özel mesajı olan bir öneri gündeme getiriyor.
İşte Serkan İnceoğlu’nun bize gönderdiği yazısı:
“Keşke…
Bursa’da gazeteci olaydık!
Orası…
Türkiye’nin  dördüncü büyük kenti!
Orası…
Sanayi ve ticaret merkezi!
Orası…
Ulusal ve küresel sermayenin kıtasal başkentlerinden!
Orası…
İhracat devi!
Orası…
Avrupa Kalite Ödülü sahibi Bosch’un kenti!
Orası…
Dünya otomotiv devleri Renault ve Fiat’ın kenti!
Orası…
Kapitalizmin simgelerinden Coca Cola’nın kenti!
Orası…
Yerli vagon fatihliğine soyunan Durmazlar’ın kenti!
Orası…
Doğalgaz dağıtım ve pazarlama devi Ewe’nin kenti!
Orası…
20 dolayında organize sanayi bölgesi kenti!
Keşke…
Bursa’da gazeteci olsaydık!
‘Kentimizin’ şampiyon futbol kulübünün formalarına, yerli ve yabancı sanayi devlerinin reklamını vermek için yarıştıklarını görürdük.
Orası…
Bosch, Fiat, Renault, Coca Cola, Durmazlar ve Ewe’ler ile onlar gibilerin kenti!
Orası…
Ekonomi Devleri’nin kenti!
Bugün…
‘Kentimizin’ şampiyon spor kulübünün formalarında reklam yok ise, ‘Kent Konseyi’ni göğüslerine taşısınlar…
Barcelona, dünya çocuklarının hayrına nasıl ki; UNICEF reklamıyla çıkıyor ve üzerine para veriyor ise, ‘kentimizin’ şampiyon spor kulübü de, formalarında ‘Kent Konseyimiz’ ile sahaya çıksınlar ve kentliyle yeniden şampiyonluğa koşsunlar…
Orası, Bursa, burası, taraftarı ve hemşerisiyle şampiyon kenti…”