Sandığa giderken, bu seçim ortaya çıkan farklı tablo: Siyaset dışı aktörler yarışı!

Aylar, haftalar, günler derken seçim gelip kapıya dayandı. Yarın sandık başına gideceğiz. Seçimi demokrasinin bayramı kabul ettiğimize göre, dün Diyarbakır’da yaşanan HDP mitingine saldırıda yaşamını yitiren vatandaşlarımızın acısını yüreğimizde hissederek, bugün için de demokrasi arifesi demek gerekiyor.
Gerçi…
Son haftaya kadar kamuoyunun seçim hissetmediği izlenimleri ve yorumları hep yapıldı, ama işin siyasiler tarafında farklı bir durum var.
Çünkü…
Aralık ayında siyasi partilerin yönetim kurullarından istifalarla başlayan aday adaylığı sürecinden bu yana, yola devam edenler için uzun bir süreç yaşandı.
Dolayısıyla
Adaylar da, partiler de yoruldu.
Yanı sıra…
Bu seçimi geçmişte yapılan seçimlerden farklı kılan pek çok etken arasında “siyaset dışı aktörlerin seçim yarışı içinde yer almaları” karşımıza çıkıyor.
Şunu söyleyebiliriz:
Normalde seçim yarışları siyasi partiler arasında yapılır. Fakat bu kez siyaset dışı etkenler daha fazla konuşulur oldu.
Örneğin…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim yarışında meydan mitingleri yaptı, muhalefet partileriyle sert polemikler içeren kampanya yürüttü.
Açıkça söylemek gerekirse…
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde farklı olacağını söylemiş olsa bile, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlara çıkıp mitingler yapması alışılmış bir durum değil, ama şu da gerçek ki kamuoyu açısından yadırganan bir durum da olmadı ve kimi tartışmalar bu eksende yürüdü gitti.
Yanı sıra…
Meydanlarda “1 doğru 4 yanlışı götürür” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu 4 yanlıştan 3’ü için muhalefet partilerini gösterirken, Pensilvanya-cemaaat-paralel gibi kavramlarla kamuoyu gündemine gelen Fethullah Gülen yapılanmasını dördüncü sıraya koydu.
Böylece…
Siyasetin doğrudan içinde olmaması gereken bir tarafın seçim yarışının etkili aktörleri arasında olduğu resmileşti.
Bunu söylerken…
Şunu da göz ardı etmemek gerekiyor: Paralel olarak adlandırılan yapıyı işin içine sokan Başbakan Davutoğlu’nun meydan konuşmaları değil elbette. Onlar da, etkili olabildikleri her alanda AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile savaş düzeyinde mücadele ediyorlar.
Bütün bunlar öncelikle seçim sürecinin sertleşmesini getiriyor. Sonra da, bu seçimin siyaset dışı aktörleri, faktörleri, unsurları olarak gündeme yansıyor.
Nasıl bir tablo çıkacağını ise yarın akşamı hep birlikte göreceğiz.