Geçmişte de oturup sohbet ettiğimiz için biliyoruz… CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in siyasetteki başarısının sırrı, olduğu gibi davranmasında yatıyor.
Öyle uzun konuşmuyor. Doğal ve içten davranıyor. Lafı evirip çevirmiyor. Düşündüğü ve inandığı neyse doğrudan söylüyor.
Dün sabah da öyle oldu.
CHP İl Başkanlığı’nda güncel olaylarla ilgili samimi düşüncelerini açıklayan basın toplantısı yaptı. Sözü yine fazla uzatmadı, doğrudan ve anlaşılır netlikte mesajlar verdi.
Ardından…
CHP İl Başkanı Metin Çelik’in daveti üzerine, meslektaşımız Mustafa Özdal’la birlikte Tekin’le çay sohbeti yaptık.
Sohbette…
“Yerel seçimde Ankara ve İstanbul’u geri alacağız” dedi. Ardından, CHP’nin Büyükşehir adayı olarak adı geçenlerin ilk sırasında yer alan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de bulunduğu ortamda “Bursa’yı da biz alırız” deyip ekledi:
“Adayımızı millet seçecek. Milletin seçtiği adayla milletin karşısına çıkacağız.”
O noktada…
Geçen hafta gazetelerde yayınlanan “Faruk Çelik’in Gaziantep’ten Büyükşehir adayı gösterileceği” iddiasını anımsatınca, “Ben yalnızca İstanbul ve Ankara’nın AKP adaylarını söyledim. Faruk Bey’le ilgili bir şey söylemedim. O söz bana ait değil” cevabını verdi.
Bu arada…
Gittikleri illerdeki yerel basında geniş yer bulmalarına karşın yaygın medyada haberlerinin yer almamasına sitem etti. “Bize daha sert muhalefet yapın diyorlar. Yapıyoruz ama medya yer vermeyince vatandaşın haberi olmuyor” dedi.
Buldukları çareyi de açıkladı:
“Biz de CHP olarak sokağa çıkma kararı aldık. Sokağa çıkacağız, meydana ineceğiz. Özgürlük ve demokrasi için meydan okuyacağız.”
Kaygısını da paylaştı:
“Türkiye otoriter bir rejime doğru gidiyor. Başkanlık değil, padişahlık sistemi isteniyor.”
Günceli değerlendirirken, “Bu ülkenin devrimcileri 6. Filo’nun geçmesine bile tahammül edemedi. Şimdi ülkenin dört bir yanı Patriot’larla dolu. Patriot demek, savaş demektir” dedi.
Çay sohbetinde, siyasetin kırılma noktası olan 28 Şubat süreci için de bugüne kadar alışılmış söylemlerin dışında bir özeleştiri yaptı:
“28 Şubat’ta ne oldu? Başbakanlığa cüppeli, şalvarlı insanlar girdiler diye hepimiz ayaklandık. Halbuki onlar da bu ülkenin insanlarıydı. Bugün baktığımızda hepsinin bir kurgu olduğunu görüyorum. Hepimiz kullanıldık.”
–Erdoğan için özel değerlendirme–
Basın toplantısı sonrası çay sohbeti sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in bir de özel değerlendirmesi oldu.
“Sayın Başbakanı İstanbul’dan tanırım” dedikten sonra şunu söyledi:
“Sayın Başbakan düz bir insandır. Öyle politik manevralarla işi yoktur. Nato’nun Libya’da ne işi var dediğinde samimiydi. Tıpkı Suriye olaylarının başlangıcında olduğu gibi…”
–Reyhanlı ile telefon bağlantısı–
Bu arada…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin basın toplantısı sırasında cep telefonunu çıkardı ve Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden bir tanıdığını arayıp son durumu sordu.
Sonra da şu açıklamayı yaptı:
“Arkadaşımın söylediği ölü sayısını söyleyemem… Çok üzücü… Bizim bildiğimiz rakamın çok üzerinde ölü sayısı.”
Bu arada, yine arkadaşının verdiği bilgiye dayanarak, Ortodoks cemaatinden iki kişinin 4 gün önce kaçırıldığını ve henüz haber alınamadığını açıkladı.