Gerçi… Yılbaşında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni anayasa için hedefi koyduğunda, gündeme bu kadar çabuk geleceği pek beklenmiyordu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in bu çağrıdan sonra yaptığı liderler turu, konunun ne kadar hassas olduğunu gösterdi.
Erdoğan’ın hedefinde “Yeni anayasanın uzlaşma yoluyla mart ayında Meclis’e gelmesi” vardı.
Nitekim…
Geçen hafta bu sütunlarda değerlendirmelerini aktardığımız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de mart ayında Meclis’te yaşanabilecek hareketliliğe dikkat çekiyordu.
Bütün bunlar…
Yeni anayasanın kabulü için Meclis’te 367 oy gerekiyor. 326 milletvekiline sahip AK Parti’nin hiç olmazsa referanduma götürecek sayıya ulaşabilmesi için dışarıdan 5 milletvekilinin oyunu alması gerekiyor.
Zaten o nedenle “en azından referandum” hedefi için gerekli 5 oya yönelik çalışma olabileceği düşünüldü.
Çünkü…
Başbakan’ın ve diğer AK Parti sözcülerinin açıklamalarından “referandumda anayasayı halka daha iyi anlatabilecekleri” inancı anlaşılıyor.
Tam bu noktada, Başbakan Erdoğan sürpriz bir adım daha attı.
Bu kez…
Uzlaşma sağlanabilmesi için süreci erteleme eğilimi sergiledi.
Anladığımız şu:
Başbakan Erdoğan, yalnızca BDP ile ittifak yapmak yerine, daha geniş bir çerçevede daha güçlü bir işbirliği arzuluyor.
Bunun da iki yolu var:
Ya CHP, ya da MHP ile uzlaşma aranacak. Yerel seçimleri öne almak için MHP ile yapılan işbirliğinin sonuca ulaşamadığı göz önüne alındığında, CHP ile işbirliğinin daha önem kazandığı ortaya çıkıyor.
Bütün bunlar…
Ankara’daki gelişmelere Bursa’dan bakılarak yapılan yorumlar elbette.
Dün…
Ankara’dan Bursa’ya gelirken çay içimi konuğumuz olan AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Sözcüsü İsmet Su ile konuşurken gözlemlerimizi paylaşınca “Yeni bir anayasa konusu ciddi noktada. Başbakanımızın açıklamaları da bunu gösteriyor” diye söze başladı ve şunu söyledi:
“Muhalefet, halkın kararlı olduğu anayasa yapımında milletin huzuruna çıkıldığında hesabının sorulacağını gördü. Artık böyle olacağını biliyor.”
Sonra da muhalefete çağrı yaptı:
“Bizim sayısal çoğunluğumuz yeni bir anayasaya yetmiyor. Muhalefete söylediğimiz şu: Gelin, milletin istediği anayasayı birlikte yapalım.”