İç göçle birlikte 40 yıldır bir arada yaşamayı Bursa’da başardık

Yıllarca… Seçimlere yönelik siyasi eğilim araştırmaları yapanlar Bursa’yı daha farklı bir gözle incelediler.
Nedeni belli…
Türkiye’nin her yerinden, Balkanlar’ın her köşesinden, hatta Kafkaslar’dan göç alan bir kentte yaşıyoruz. Onun için de Bursa’yı anlatırken Küçük Türkiye diyoruz.
Böylece…
Bursa’nın özellikleri arasında demografik, yani nüfus yapısı nedeniyle kozmopolit kent tanımı da girdi.
En önemlisi şu:
Gerçek anlamda bir Türkiye mozaiği yıllardır Bursa’da bir arada yaşamayı başardı ve başka illere örnek oldu. Türkiye’nin değişik kentlerinde birlikte yaşamayı başaramayanlara inat Bursa kent huzuruyla öne çıktı.
Süreç içinde elbette bunu bozmaya yönelik girişimler yaşandı. Ama Bursa halkı her seferinde aralarını bozmaya çalışanlara geçit vermedi. Her seferinde kent kenetlenmesi sağduyu olarak yansıdı, kent huzuru da buradan kaynaklandı.
Şimdilerde…
Geçmişte zaman zaman tanıklık ettiğimiz o girişimler bir başka boyutuyla yeniden karşımıza geldi.
40 yılı aşkın süredir bir arada yaşamayı başarmış olmanın huzurunu sergileyen bu kentin insanları pazar gecesinden beri gergin. Provokasyona dayalı olarak geliştiği gün gibi ortada olan Yavuzselim-Ulus mahalleleri olayında toplumsal hassasiyet gerektiren etnik anlayış ortaya çıkarılıyor.
Bu nedenle…
Yıllardır birlikte ve bir arada yaşayan insanlar 3 gündür karşı karşıya geldiler. İşin içine silah bile karıştı. Hastanede yaşam mücadelesi veren bir hemşerimiz var.
Biliyoruz ki…
Bursa bugüne kadar olduğu gibi yine kenetlenir, sağduyu yine egemen olur. İnanıyoruz ki, 40 yılı aşkın süredir komşuluk yapan Yavuzselim ve Ulus mahalleleri insanları karşı karşıya getirilmek istendiklerini görüp yine normal yaşamlarına dönerler.
Biliyoruz ki…
Bursa bir arada yaşamayı başardı. Birliğini yeniden kurar ve korur.
Onun için…
Hep birlikte sakin kalmamız ve anlayışlı olmamız gerekiyor. Toplumu bölüp karşı kaşıya getirmek ve huzuru kaçırmak için ayrılık ateşini yakan provokatörlerin oyununa gelmeden, birbirimize düşman gözüyle bakmadan bu gerginliği atlatmalıyız.
Başka da yolu yok.

Bölgesel hassasiyete dikkat

İzlenimimiz o ki… İlk anlarda olayın gelişimi görülüp harekete geçilseydi, Yavuzselim-Ulus gerginliği bugünkü boyutuna gelmezdi.
Çünkü…
Hassas durumu yıllardır süregelen bölgede geçmişte huzuru korumaya yönelik özel uygulamalar geliştirilmişti. Ama galiba iki bayramın rehaveti engelledi.
Bir sıkıntılı görüntü de pazartesi günü Cumhuriyet Bayramı törenlerinden yansıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik katılmasaydı, Vali Şahabettin Harput yalnız kalacaktı.