İl Genel Meclisi kalktığında seçilmişin yerini atanmış alıyor, karar yetkisi yerelden merkeze geçiyor

Aslında… Medyada dün yer alan ve Büyükşehir Belediyelerini yeniden tanımlayan yasa tasarısının ilk sinyalini hafta sonunda AK Parti Bursa Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Sözcüsü İsmet Su verdi.
Biz de…
Pazar günü bu sütunlardan paylaştık:
“Bazı bölgelerde hizmetlerin tümünün belediyeye devredilmesi ayrımcılık gibi nedenlerle hiç hesapta olmayan sorunlar çıkarabilir. Onun için devlet alternatif bir hizmet kurumunu elinde tutmak isteyebilir.”
Gerçi…
Bursa gibi kentler için böyle bir tereddüt söz konusu değil ama ülke coğrafyasındaki bazı bölgelerde çeşitli nedenlerle ilçeler arasında farklı kültürlerden kaynaklanan farklı yaşamlar olabiliyor.
Su’nun söylemek istediği de bu.
Nitekim…
Meclis gündemine gelen yeni yasa tasarısında bunun izlerini İl Genel Meclisi ve bağlantılı olarak İl Özel İdaresi’nin kaldırılması, yerine de Valilik bünyesinde yeni bir birim olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi oluşturulması şeklinde görüyoruz.
Buna göre…
Yasadan sonra İl Özel İdaresi ve onun çalışmalarına yönelik kararları alan İl Genel Meclisleri olmayacak, ama doğacak boşluk kısa adı YİKM olan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi tarafından doldurulacak.
Böylece…
Su’nun işaret ettiği gibi, “devletin yatırım eşitliğini sağlamada alternatif bir birimi” ortaya çıkacak.
Ne var ki…
Tasarının sunumundaki daha demokratik ve daha güçlendirilmiş yerel yönetimler ifadeleriyle bu durum çelişiyor.
Nedeni şu:
Bugün için, kent mücavir alanları dışındaki kırsal bölgede yatırımların kararını İl Genel Meclisi, yani seçilmişler veriyorlar.
Yasadan sonra bu yetki atanmış kadrolara geçiyor.
Dahası…
Kent merkezleri dışındaki bölgelere yapılacak yatırımlar, o yörelerden seçilmişlerin kararıyla yerelde belirleniyordu. Yasadan sonra bu sorumluluk atanmışlar eliyle merkezi idareye geçecek.
Bir anlamda…
Yerelde verilen kararları, gerektiğinde Ankara alıp uygulayacak.
O bakımdan…
Büyükşehir sınırlarının il sınırlarına genişleyecek olmasıyla belediyelerin daha da güçleneceği izlenimi çok fazla yerine oturmuyor.
Bu noktada…
Bazı durumlarda söz söyleme ve karar verip uygulama hakkı tanıması nedeniyle daha özgür ve daha güçlü yerel yönetimler yerine kontrolün merkezi idareye devredilmesi gibi bir durumun ortaya çıktığını kabul etmek gerekiyor.
Kısacası…
Seçilmişlerin yerine atanmışların, yerelde alınacak kararlar yerine de merkezi idare denetiminin esas olacağı yeni bir yasa geliyor.
Daha da gelişip güçlenen belediyeler değil, Valiler oluyor.