Ayağımızın altından yerin çekildiğini hissettiğimiz, korkuyla parklarda ve bahçelerde sabahladığımız Körfez depreminin üzerinden 12 yılı aşkın süre geçti.
O günlerde hepimiz ayaktaydık, hepimiz duyarlıydık. Sonra unuttuk gitti.
Hem de…
Öylesine unuttuk ki, yapılması gerekenleri düşünmekten vazgeçtiğimiz gibi, başladığımız güçlendirme çalışmalarını bile durdurduk.
Unutmayan, uyarı görevini hep sürdüren kurumlar da vardı elbette. Örneğin, tüm akademik odalar her fırsatta depremi anımsattılar.
Gelin görün ki…
Korkuyu sürekli aklımıza getirdikleri için, depremi hatırlatanlara kızdık. Televizyonda konuşuyorlarsa kanalı, gazetede yazıyorsa sayfayı değiştirdik.
Kafamızı kuma gömünce depremi atlatabileceğimizi sandık.
Ne yazık ki…
Yerel yönetimlerimiz de, yani belediyelerimiz de binalara deprem taraması ve güçlendirme çalışmalarını gazete ve televizyonlara yansıyan görüntülerin ardından durdurdu.
Pazar günü Van merkezli yaşanan şiddetli deprem, tüm o korkuları geri getirdi.
7 katlıyken çöküp tek katlı yığına dönüşmüş bina görüntülerini yeniden hatırladık. Dün de bu sütunlarda vurguladığımız gibi, enkaza “Orada kimse var mı?” seslenmeleri bir kez daha kafamızın içinde çınladı.
Deprem, yaşadığımız coğrafyanın en önemli gerçeklerinden biri. Yıkıcı olduğu için de çok korkutucu. İnsan elinden bir şey gelmediğini hissediyor.
Oysa…
Depreme karşı çaresizlik diye bir şey de yok. Kentlerin planları doğru yapılırsa, doğru teknikler uygulanırsa, binalar kurallara uygun ve depreme dayanıklı yapılırsa bu çaresizlik aşılır.
Aşılır da…
Harekete geçip gerekli önlemleri almak için ille sallanıp korkmak, yıkılan binaları görüp dehşete kapılmak mı gerekiyor?
İşte sorun asıl burada.
–Tutan deprem raporunu anlattı–
Mehmet Emin Tutan 2002 ve 2007’de iki dönem AK Parti Bursa Milletvekili seçildi. Geçen dönem üstlendiği görevler arasında TBMM’de Deprem Komisyonu Üyesi olarak da depremle ilgili önlemleri inceledi.
Van’da 7.2 büyüklüğündeki depremden sonra, TBMM’de komisyon olarak hazırladıkları raporu dün NTV canlı yayınında Oğuz Haksever’e anlattı.