Her şey ortada ve herkesin gözleri önünde gelişiyor. 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye ve demokrasisi açısından gerçek anlamda milat oldu.
Bir kere…
Siyaset sosyoloğu Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay’ın dün bu sayfalardan aktardığımız gözlemlerinde vurguladığı gibi, dünyada halkın önlediği ilk darbe olması 15 Temmuz girişimini farklı kılıyor.
Tersinden baktığımızdaysa, Türk halkının darbe önleyen dünyadaki ilk halk olduğunu söylememiz gerekiyor.
Üstelik…
İnsanların üstüne uçaklardan bomba yağdırıldı, tanklardan, helikopterlerden ateş açıldı. 173’ü sivil, 240 kişi yaşamını yitirdi. 1535 kişi de yaralandı.
Bu da şu anlama geliyor:
Yakın zaman öncesine kadar, ileri demokrasi kabul ettiğimiz kimi ülkelere bakarken “toplumlarının bedel ödediğini” söylüyorduk.
15 Temmuz’da Türk halkı tanklara tırmanıp önlerine yatarken, uçaklardan yağan bombalarda göğüslerini siper ederken, kurumları basan askerleri tutup çıkarırken bir darbeyi önlemekle kalmadı, demokrasi için de bedel ödedi.
Üstelik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkıp meydanlara koşan halk demokrasiyi korumak için de kararlılığını sürdürüyor.
Darbe girişiminin üstünden 8 gece geçti. Normalde, ilk gece meydanlara koşanların ertesi günden itibaren tehlikenin geçtiği varsayımıyla günlük yaşamlarına dönmeleri gerekirdi.
Oysa…
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “Tehlike geçmedi, meydanları boşaltmayın” çağrısı kabul gördüğü için, gündüz işlerine gidenler gece de il ve ilçelerin meydanlarında demokrasi nöbetine devam ediyorlar.
Üstelik…
Kalabalıklar azalacağına, her geçen gün daha da artıyor.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olarak değiştirilen yılların Şehreküstü Meydanı her gece çok büyük kalabalıklarla dolup taşıyor.
Bunlar hiç de küçümsenecek şeyler değil.
Büyük ve yürekli bir halkın demokrasiyi korumak için gösterdiği bu performans hem örnek olacak nitelikte, hem de tarihin yazacağı büyüklükte.
Şimdi…
Halkın bedel ödeyerek sahip çıktığı ve koruduğu bu demokrasi önce güçlendirip sonra tüm kurum ve kurallarıyla işler hale getirmek sırada.
Zaten…
Demokrasi tam işlediği zaman, bir daha bedel ödemeye gerek kalmayacak.