Mehmet Emin Tutan Şanlıurfa’ya gitti, gözlemledi, dönüşünde Faruk Çelik rüzgarının sırrını anlattı!

MEHMET EMİN TUTAN
MEHMET EMİN TUTAN

Mehmet Emin Tutan bir dönem MSP’nin Bursa’daki önde gelen isimlerinden Abdurrahman Tutan’ın oğlu olarak siyasetle büyüdü.
Refah Partisi’nde İl Sekreterliği ve Fazilet Partisi’nde İl Muhasipliği yaptı. 2002’de AK Parti kurulurken Kurucu Yıldırım İlçe Başkanı oldu. 2002 ve 2007 genel seçimlerinde Bursa Milletvekili seçildi.
Teşkilattan gelme, dobra konuşan bir milletvekili olarak Ankara’da önemli işlere imza attı. Şimdi aktif görevi yok, ama siyasetin uzağında değil. Özellikle AK Parti’nin tüm etkinliklerine katılıyor, sorulduğunda düşüncesini söylüyor.
Geçtiğimiz günlerde…
Birlikte siyaset yaptığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Faruk Çelik’in seçim çalışmalarını izlemek üzere bir grup arkadaşıyla birlikte Şanlıurfa’ya gitti.
Dönüşünde…
Urfa caddelerindeki Faruk Çelik rüzgarını konuşurken, işin sırrını açıkladı:
“Kimseyi kırmıyor. Bursa’da yaptığı gibi herkesi dinliyor, boş kalmıyor. Eğer bir boşluk olursa onu da hemen dolduruyor ve temaslar kuruyor.”
Şunu vurguladı:
“Gündüz ya da gece hiç fark etmiyor. Bir boşluk bulduğunda muhtarları arıyor ve isteklerini soruyor. İlçe ilçe muhtarlarla toplantılar yapıyor”
Şu örneği verdi:
“Gittiği ilçelerde muhtarlarla toplantı yaparken ‘Aranızda aradığım muhtar var mı?’ diye soruyor. Salonda bulunanların en az yarısının elleri kalkıyor.”
Dikkat çektiği bir nokta da şu:
“Olacak, yapılacak türünden cek cak söylemleriyle vakit geçirmiyor. Oldu, bitti, yapıldı gibi net ifadelerle çalışıyor.”
Şöyle devam etti:
“Sabah namazıyla yollara çıkıyor, gecenin 2’sinden 3’ünden önce yatmıyor. Çok müthiş bir tempoda çalışıyor.”
Bir de anı paylaştı:
“Biz oradayken Şanlıurfa’nın eski belediye başkanı, milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba trafik kazası geçirdi. Hastaneye ilk Faruk Çelik gitti. Orada doktorlar yorgunluğunu fark etmişler. Ayaküstü hemen serum taktılar.”
Şunu ekledi:
“Doktorlar dinlenmesi için ısrar ettiler, ama dinlemedi. Çıkışta taşeron işçiler bekliyordu, halsizliğine rağmen onlara da konuşma yaptı.”
Sonra da şunu söyledi:
“Böyle bir tempo ve anlayışla çalışınca da hem kendini çok sevdiriyor, hem başarılı oluyor.”