Hiç bu kadar sert miting konuşması dinlememiştik… Kılıçdaroğlu’ndan seçim mesajı yerine ağır suçlama

Açıkça söylemek gerekirse… Gökdere Meydanı’nda yağmurun ardından toplanan kalabalığa bakıp CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlerken şunu düşündük.
Geçmişte…
Siyasi rakibini, özellikle de iktidarı eleştirirken beceriksizlik ya da basiretsizlik gibi kavramlar kullanan siyasi liderler için “çok sert konuştuğu” yorumunu yapıyorduk.
Oysa…
CHP liderinin dünkü konuşmasının sertlikle ilgili ölçüsü yok. Çünkü bugüne kadar bu tarzda bir siyasi söylem hiç dinlemedik.
Aynı şekilde…
Kılıçdaroğlu’nun bir seçim mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı kelimeleri kullanan bir başka lidere hiç rastlamadık.
Çünkü…
Başka kentlerde de tekrarladığı konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun yaptığı suçlamalar hukuki sorun oluşturabilecek sertlikte.
Konuşmasını da 3 eylem üzerine kurdu:
Hırsızlık, çalmak, yalan söylemek.
Bu eylemler üzerinden söylem geliştirdi, iddialar ortaya koydu, suçlamalar yaptı. Başbakan Erdoğan’ın istifasını istedi.
Konuşmasında…
Siyasi strateji açısından en önemli hamlesi, “AKP seçmenine sesleniyorum” diye başlayan ve “ortaya çıkanlar nedeniyle oy vermemelerini isteyen” cümleleri oldu.
Günlerdir…
30 Mart’taki yerel seçim kampanyasının çığırından çıktığı yolundaki yerele dayalı gözlemleri aktarıyoruz. Dünkü mitingden sonra çığırından çıkma tanımının bile yetersiz kaldığını düşündük.
İlk kez…
Bir seçim kampanyasında içinde seçimle ilgili bir ifade geçmeyen genel başkan konuşması dinledik. İlk kez bir lider seçimi kazandıkları takdirde kentlerde nasıl bir yaşam vaat ettiklerini söylemedi.
Gerçi…
Şunu da kabul etmek gerekir ki, Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinden memnun olan, hatta daha fazlasını bekleyenler de vardır. Ama bu tür söylemlerin toplumu germe noktasında olumsuz etki yaptığını kabul etmek gerekiyor.
Bu noktada…
Başbakan Erdoğan’ın televizyonlardan izlediğimiz mitinglerindeki söylemlerinin de dün dinlediklerimizden pek aşağı olmadığı ortada.
Hatta…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin miting konuşmalarının da sertlik ölçüsü bakımından geçmişle karşılaştırılamayacağını eklemek gerekiyor.