Siyaset için milat… Toplum direniş ve gösteri kültürüyle tanıştı, idare için dayatma karar artık zor!

Başlangıcı çevreci kaygı içeren eylemdi. Ama küçük bir gruba karşı idarenin sert tavrı eylemin boyutunu büyütmekle kalmadı, kapsamını genişletti ve dün de vurguladığımız gibi toplumsal taşma yaşandı, bu da İstanbul Taksim’den dalga dalga yurda yayılıp toplumsal tepkiye dönüştü.
Çok hızlı gelişip yayılan tepki gösterileri, aynı hızla da sona erdi.
Yani…
Kimi çevrelerin arzuladığı ve beklediği gibi bir Türk Baharı yaşanmadı.
Dün sabah…
Göstericilerin boşalttığı Taksim Meydanı’nda yanmış-yakılmış ve ters çevrilmiş araçların da yer aldığı sanki savaş sonrası görüntülerini televizyon ekranından izlerken bir kez daha düşündük:
Türkiye hiç alışık olmadığı bir deneyim yaşadı. Toplum gösteri ve direniş kültürü adına yepyeni bir duyguyla tanıştı.
Bu durum…
Türk demokrasisi ve siyaseti için gerçek anlamda milat özelliği taşıyor.
O nedenle…
Başta hükümet olmak üzere siyaset kurumu, sivil toplum örgütleri ve bizzat toplumun bu yaşananlardan ders çıkarması gerekiyor.
Yani…
Herkesin, hepimizin ders almamız gereken bir süreç yaşadık.
Tüm bunları…
Provokasyonla, radikal grupların kışkırtmasıyla ya da benzer gerekçelerle anlamaya ve açıklamaya kalkarsak fena halde yanılırız.
Kimi örgütler ortamdan istifade kendi seslerini duyurup kaostan yararlanmak için gösterilere kırma-dökme ve zarar verme eylemi katsa da, bu bir toplumsal hareket.
Ortaya çıkan en önemli sonuç şu:
Merkezi ya da yerel yönetimlerin dayatma ile karar verip hareket edemeyecekleri yeni bir süreç başladı. Siyaset söyleminin toplumu gerdiğinde neler yaşanabileceği görüldü.
O yeni süreçte…
Ülke gündeminde olan yeni anayasa ve başkanlık sistemi gibi yönetim konuları yalnızca siyasetçi görüşü ile alınan kararlardan çıkıp toplumun katkısı ve onayını gerektiren koşul haline gelir mi bilemiyoruz. En azından bugün için bunu söylemek kolay değil.
Ama…
Artık yeni bir Türkiye anlayışı ve yeni bir toplum algılaması var. İnsanlar gerektiğinde bir araya gelip tepki verebileceklerini hem öğrendiler.
Siyaset kurumunun da kendini bu yeni duruma göre ayarlaması gerekiyor.

Bursa’da bunlar yaşanmamalıydı

Bursa’daki destek eylemi çok hoş görüntülerle başlamıştı. Altıparmak Caddesi’ndeki yürüyüş de çok olgundu.
Fakat Heykel’e ulaşan topluluktan ayrılan kimi gruplar Valilik binasını taşlayınca her şey değişti. Bir grup da AK Parti İl Başkanlığı binasına taş attı.
Anlaşılan o ki, topluluğa kendi hesaplarını görme eğilimindeki kişiler karışmış. Bu görüntüler hiç yakışmadı, Bursa’da bunlar olmamalıydı.

Taşkut’tan CHP açıklaması

Bu arada…
Taksim’deki gösteriye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımı ve her görüşten kişinin bulunduğu gösterileri CHP’nin sahiplenme görüntüsüyle ilgili dünkü yazımız üzerine CHP İl Başkan Yardımcısı Hasan Taşkut aradı.
Dedi ki:
“Cumhuriyeti kuran parti olarak CHP’nin sorumluluğu var. Genel Başkanımız da oraya sahiplenmek için değil, bu sorumluluk gereği gitti. Halk da bizden böyle davranmamızı istiyor.”