Gösteriler şenliğe dönüştü, halk ve olay çıkaranlar ayrıştı

Şöyle bir anımsayın… Taksim Gezi Parkı’ndan başlayan gösterilerin ilk günlerinde sürekli çatışma vardı. Üstelik yalnızca İstanbul değil, başta Ankara ve İzmir olmak üzere diğer kentlerde de polis sert müdahale yaptı.
Ta ki…
Pazar akşamı Bursa’daki yürüyüşe kadar. Kültürpark’ta toplanan kalabalık Altıparmak Caddesi’nden Heykel’e gelene dek polis eşlik etti, ama hiç müdahale etmedi. Bu hoşgörü olayların ilk sürecinde en dikkat çekici olanıydı.
Ardından…
Gösterilerin şekil değiştirip toplumsal etkinliğe dönüştüğünü gördük. Adeta bir şenlik ya da festival havası oluştu.
Örneğin…
Önceki akşam Ankara’dan konuştuğumuz bir dostumuz “Şu anda Tunalı Hilmi Caddesi’nde büyük bir kalabalıkla yürüyüş yapıyoruz. Herkes ailece şenliğe gelir gibi gelmiş, buraları yıkılıyor” dedi.
Bu da…
Direniş ve destek aşamalarından sonra, Türk toplumunun ilk kez yaşadığı gösteri ve eylem kültüründe dönüşümü gösteriyor. Gündüz işe giden insanlar, yine Ankara’daki dostumuzun aktardığı gibi, akşam yemekten sonra toplumsal etkinlik anlamında gösterilere ve yürüyüşlere katılıyorlar.
Bu arada…
Başlangıçtaki gaz bombalı-coplu müdahalelerin yerini, polisler ve göstericilerin birbirlerine çiçek veren görüntüleri aldı.
Fakat…
Bu görüntülerin tek nedeni polisin hoşgörüsü ve tansiyonun düşmesi değil.
Bize göre…
Masumane gösteri yapanlarla, bu gösterileri fırsat bulup olay çıkarmaya çalışanlar ayrıştılar. Daha doğrusu, halk anarşiye yönelenleri aralarından çıkardı.
Nitekim…
İstanbul’da Taksim’de festival havası varken Beşiktaş ve Akaretler’de anarşi kol geziyor, çatışmalar sürüyor. Ankara’da Tunalı Hilmi şenlik yürüyüşüne tanıklık ederken Kızılay ve Güven Park’a gençlerin taşlarına polis gaz bombalarıyla cevap veriyor.
Yani…
Toplum gösteri yapmayı öğrenip hızla sevmenin yanında, insanlar aralarından başka niyetlileri ayırmayı da öğrendiler.
Bu da ayrı bir kazanç.