O azim, pozitiflik, sevecenlik sembolüydü: Hadi Türkmen’i kaybettik

08/11/2012 Genel

Herkesin yaşamında kırılma anları var. Hadi Türkmen’in kırılma anı, çok istediği ve sınavını kazandığı liseye ten rengi nedeniyle kabul edilmemesi.
Adı Hadi, soyadı Türkmen olan gencin beyaz değil siyah ırk olduğunu görenler okula almamışlar. Ama Hadi Türkmen azmedip, ülkenin önemli kurumlarının başına gelmeyi başarmış bir isim.
Bursaspor’un efsane başkanlarından Salih Kiracıbaşı’nın damadı olması yanında İpekiş’in genel müdürlüğünü yaptı. Yaşamı boyunca Bursa için çalıştı, üretti, kafa yordu, proje geliştirdi, deneyimlerini paylaştı.
Fenerbahçe’de yönetim kurulu üyeliği, Futbol Federasyonu’nda asbaşkanlık yaptı. Afrika ülkesi Uganda’nın fahri konsolosu olarak Bursa ile Uganda arasında ticaret köprüsü kurulması için çok çaba gösterdi.
İçinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, daima yüzünde kocaman bir gülümsemeyle konuşması en büyük özelliğiydi.
Bilgisini ve gözlemlerini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yayın organı Ekonomik Durum başta olmak üzere çeşitli ekonomi gazetelerinde yazarak paylaştı.
Siyasetle de ilgilendi. DYP’den iki kez milletvekili adayı oldu.
İlkinde…
Dönemin DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 1995 seçimleri için Hadi Türkmen’i kendi çevresi Bursa’dan değil, Denizli’den aday gösterdi. Önündeki 3 kişinin seçilmesini sağladı ama CHP barajı aşınca seçilemedi.
1999 seçimlerinde Çiller onu bu kez Adana’dan aday gösterdi.
Rivayet o ki…
DYP Adana teşkilatı Çiller’le görüşürken “Burada çok Arap kökenli var, bir Arap aday iş yapar” demişler. Çiller de havaalanında İncirlik Üssü’ne gelen Amerikalı zencileri görünce “Tam onlar gibi” diye düşünüp Hadi Türkmen’i kontenjan adayı olarak Adana’ya göndermiş.
Bu benzetmeyi de keyifle anlatırdı.
Son yıllarında şeker hastalığının yol açtığı dolaşım sorunları nedeniyle iki bacağı birden kesilmesine karşın neşesini kaybetmedi, moral vermeye gidenlere o moral verip gönderdi.
Ankara’da tedavi görürken ampute futbol ligi kurulmasına önayak oldu, lig maçlarının TRT’den yayınlanmasını sağladı.
Son dönemini Mudanya Arnavutköy’deki evinde geçirdi. Bu yaz sohbet ederken Cannes ve Nice sahillerinden tarih ve kültürel olarak daha zengin olduğunu söylediği Mudanya’nın dünyanın tanıdığı sahil kenti olabilmesi için yapılması gerekenleri anlatmıştı.
En büyük arzusu ise…
Kayınpederi Salih Kiracıbaşı’nın bağışlamasıyla evinin önünde açılan sokağa Salih Kiracıbaşı Sokağı adının verilmesiydi, ama sonuç alamadı.
Dün…
Hadi Türkmen’in vefat ettiğini duyunca içimizden kocaman bir parça koptu.
Cenazesi yarın cuma namazı sonrası Ulucami’den kaldırılıp Mudanya’da defnedilecek.
Allah rahmet eylesin, başımız sağolsun.