Meclis’in yeni yasama dönemi nedeniyle çalışmaya başladığı ekim ayının ilk günleri…
“CHP’nin milletvekili çıkaramadığı illere gönüllü milletvekilliği” uygulaması gereği, CHP Grup Başkanlığı tarafından milletvekili çıkarılamayan iller listesi hazırlanıyor.
Sonra da…
Bu liste CHP milletvekillerine dağıtılarak “Hangi ilin gönüllü milletvekili olmak istersiniz?” diye soruluyor.
Listeyi alan CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli ise tamamını incelemeye bile gerek görmeden ilk sıraları işaret ediyor ve “Hakkari’nin gönüllü milletvekili ben olurum” diyor.
Dün…
Olay’da kahve içerken “Neden Hakkari?” diye sorduk. Kaleli de tüm içtenliğiyle şu cevabı verdi:
“Bir kere Hakkari en zor gidilen şehir. Bu bana cazip geldi. Sonra, seçim döneminde ben Hakkari’ye birkaç kez gittim. Ben Hakkari’yi çok sevdim, Hakkarililer de beni sevdiler.”
Şunu ekledi:
“Hakkari’de çok sayıda düğüne katıldım, çok sayıda cenazede bulundum. Birbirimizi tanıdık ve sevdik.”
Bir de espri yaptı:
“Hani neredeyse Hakkari’de Bursa’dan daha fazla tanınıyorum. Yollarında, sokaklarında çok rahat dolaşıyorum, insanlarıyla çok rahat konuşuyorum. O kadar aşina olduk.”
Ardından da…
Yine CHP Genel Merkezi’nin depremden bu yana sürdürdüğü Van ziyareti kapsamında Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve İzmir Milletvekili Hülya Güven ile birlikte geçen hafta gittikleri Van’dan Hakkari’ye geçtiklerini anlattı.
“Gözden ırak olanın gönülden de uzak olmadığını göstermek istedim” düşüncesini ortaya koydu. “Hazır Van’a kadar gitmişken Hakkari’ye de geçtim” dedikten sonra da gözlemini aktardı:
“Hakkari’nin 3 milletvekili var, 3’ü de BDP’li. İnsanlar oy vermediklerini ama CHP’yi sevdiklerini, çünkü umut olarak gördüklerini açık açık söylüyorlar. Bizleri umutlarının çözüm kapısı olarak görüyorlar.”
Şu değerlendirmeyi yaptı:
“Orada normal bir yaşam yok. Her şey olağanüstü. Devleti hissetmek istiyorlar ama arada hep bir mesafe var. Onlar da yurdun diğer yerlerindekiler gibi normal bir yaşam istiyorlar.”
Çıkardığı sonuç ise şu:
“Buradan görüldüğü gibi değil… Ben de o insanları anlamak ve bir noktada buluşmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü ne kadar uzak kalınırsa, arada o kadar büyük kopmalar oluyor.”