Sena Kaleli’nin üzüntüsü: Beni itibarsızlaştırmak isteyenler var

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli’nin daha genel başkan yardımcılığı döneminde başlayan ve sonrasında da tekrarladığı bir düşüncesi, daha doğrusu inanışı var:
“Parti içinde beni itibarsızlaştırmak isteyenler var.”
Nitekim…
Bu sütunlarda; Hasan Yıldırım hakkında disiplin sürecinin başlatılması için dilekçe verdiğini aktardığımız önceki günkü yazıda yer alan “Hasan Yıldırım 7 Ağustos’taki CHP İl kongresi sırasında salonda eski milletvekili Abdullah Özer’e yumruk attığında, Kaleli de olayla ilgili görüşünü soran gazetecilere ‘bunun bir rövanş olduğunu’ söyledi” ifadesini örnek gösteriyor.
Yazıda…
Şiddeti övüyormuş gibi algılatmaya yol açacak “rövanş” kavramı için şunu söylüyor:
“Bana sorulan ‘Neden böyle bir olay yaşanmış olabilir?’ sorusu… Cevabım ise bu olayı ne kadar çirkin bulduğum ve ne kadar üzüldüğüm, tasvip etmediğimle alakalı. Benim hiçbir şekilde şiddeti tasvip etmem mümkün değildir.”
Şöyle devam ediyor:
“Olayların sebebiyle ilgili açıklamamın ardından, şiddetin bir yol olmadığını ve bu olaya engel olmamız gerektiğini daha kongre salonunda beyan ettim.”
Bakışı şu:
“Hayatımda şiddet uygulamadım ki, tasvip edeyim. Hayatım boyunca böyle bir ortamda bulunmadım. Yıllarca otogarlarda şiddetin önüne geçmeye çalışan birine söylenecek en son söz bu. İşimde bile her türlü tehdit karşısında hukuki süreçleri işleten biri olarak yakıştırmalar bana uymaz.”
Ardından…
“Bu sözlerin neden söylendiğini tahmin edebiliyorum” diyor şunu ekliyor:
“Cümlelerin içinden cımbızla kelimelerin çekilerek, fısıltı gazetesine verilmesi yöntemi ile sürekli karşılaşıyorum. Her ortamda, ne olursa olsun, birbirimizi itibarsızlaştırmayalım dememe rağmen, bazı arkadaşlarım ile bazı eski anlayış ve yöntemleri benimseyen kişiler, bu tip yakıştırmalardan siyasi menfaat kazanarak, beni itibarsızlaştırıp bir sonuç elde etmeyi hedefliyorlar.”
Sonra da…
Kendi yaklaşımını şu şekilde ortaya koyuyor:
“Yeni anlayışta, başkasını karalamak yerine, kendi yaptıklarımızı ortaya koymalıyız.”