Yıldızı parlayanları ve çizgi dışı kalanlarıyla CHP’nin yeni döneminde Bursa’daki yeni şifre Bihlun Tamaylıgil

Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi sürpriz gelişmenin ardından CHP liderliğini üstlendiğinde örgüt ilişkilerini değiştirmedi. Yıllardır CHP örgütlerini dizayn eden Önder Sav, o kurultayın kaderini değiştiren ve Kılıçdaroğlu’nun yolunu açan olarak güçlü konumunu sürdürdü.
O süreçte…
Bursa’da Sav ile birlikte siyaset yapan isimler de etkili pozisyonlarını sürdürdüler. Örneğin Abdullah Özer’i MYK’da gördük. Parti Meclisi’nde Ali Nihat Irkörücü vardı. İl Başkanı Gürhan Akdoğan yalnızca Bursa’nın değil, Genel Merkez’in de gözde ismiydi.
Fakat…
Kılıçdaroğlu kısa bir süre sonra ikinci hamleyle Sav’ı devre dışı bıraktı. Parti örgütlerini de Gürsel Tekin’e devretti.
Doğal olarak…
Genel Merkez’den başlamak üzere tüm örgütlerde CHP’nin dengesi çok hızlı bir şekilde değişti. Tekin’le teması olanlar öne çıktı.
Bu noktada…
Kimileri gerçekten Gürsel Tekin’le görüştüğü için, kimileri de sanki görüşüyor ve sürekli temastaymış gibi davrandığı için kendine yer açtı ya da açmaya çalıştı. Kimileri de Tekin’in postası gibi davrandı.
Parti örgütünde bir anda kargaşa yaşandı. O kargaşalı süreçte milletvekili aday arayışları CHP’ye eksenini şaşırttı. Adaylık yarışında yaşananlar ise kamuoyuna Gürsel Tekin’e yakınlık kriteri içinde yansıdı.
Neredeyse her köşe başında, “Gürsel Tekin’e dedim ki” ya da “Gürsel Tekin dedi ki” diye başlayan konuşmalar yapıldı.
Zaten…
Gürhan Akdoğan da böyle bir süreçte ve Tekin adına hareket ettiğini söyleyenlerin çıkardığı toz bulutuyla görevden alındı.
Oysa…
Aynı dönem Bursa’dan da bir Genel Başkan Yardımcısı vardı. Parti içi eğitimden sorumlu olan Sena Kaleli iyi niyetli davranmaya çalıştı ama siyaseti pek bilmediği için bazen dengeleri tutturamadı. Çevresinde oluşan halka ise çok sık hata yapmasına yol açtı.
Nitekim…
7 Ağustos’taki Bursa İl kongresi sürecinde yaşananlar, Genel Merkez’deki kargaşayı Bursa’ya yansıttı.
Bir yandan…
Gürsel Tekin’in kongreye müdahale ettiği söylendi, bir yandan Sena Kaleli harekete geçip yeni bir aday aradı, bir yandan da Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil devreye girdi.
Bunlar olurken…
Tekin kongreyle hiçbir ilgisi olmadığını, kazananla çalışacaklarını açıkladı ve spekülasyonlara izin vermedi. Gürhan Akdoğan da böyle bir havada, görevden alındığı il başkanlığına 3.5 ay sonra kongreyle döndü.
Bugün ise…
Genel merkez’de yaşanan ikinci Kılıçdaroğlu operasyonu ile bambaşka bir tablo ortaya çıktı.
Gürsel Tekin’in gücünün kaynağı olan Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nı, yani CHP’nin iki numaralı koltuğunu kaybetmesi, örgütlerde oluşan güç dengelerini yeniden değiştirecek.
Bir kere…
Tekin’in adına konuşan ve talimatlarını yerele aktarıyormuş gibi davrananlar bu operasyonla birlikte taca çıktı.
Bize göre…
Yeni dönemde Bursa’nın şifresi olarak kabul edebileceğimiz bir noktada Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil var.
Tablo da sanılandan çok farklı.
Bihlum Tamaylıgil’in Ege’de bir oteli var. O otelde yakın zamana kadar birbirlerine sıkı sıkıya bağlı ekip olarak Kemal Demirel, Abdullah Özer, Ali Nihat Irkörücü, Ahmet Memişoğulları, Metin Çelik beraber tatil yaparlardı.
O tatillerden Tamaylıgil’le aralarında dostluk doğdu.
Sonra…
Ekibin yolları ayrılınca Tamaylıgil’in Memişoğulları ve Çelik’le diyaloğu sürdü. 7 Ağustos kongresine Çelik lehine müdahalesi de bundan.
O bakımdan…
CHP’nin fenomeni haline gelen Gürsel Tekin’in çizgi dışına itilmesi ve Bihlun Tamaylıgil’in yerini koruması bu isimlerle siyaset yapanlar için çok daha önemli.
Gerçi…
Tamaylıgil’in daha önce partiden ihraç edilen Ahmet Memişoğulları’na dönüş yolunu açacak bir girişimine tanık olmadık, ama kongrede oluşan Ahmet Memişoğulları-Metin Çelik-Mustafa Bozbey ittifakına güç vereceği ortada.
Yeni dönemde güçlenen bir isim daha var: Şahin Gençal.
Çünkü…
Yeni Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ile okul arkadaşı. Matkap’ın geçmiş yıllarda Bursa’ya geldiğinde Gençal’ın evinde kaldığı biliniyor.
Gürhan Akdoğan’a gelince…
Bugüne kadar yıldızının barışmadığı Gürsel Tekin’le kongre öncesi aralarında frekans kurulmuş olsa bile, Tekin’in etkinliğini yitirmesi en azından Akdoğan’ın üzerindeki baskıyı kaldırır.
Yani…
Yeni yapılanma, en azından yakın süreçte Akdoğan’ı pek etkilemez.