Hiç kuşku yok ki… Cumhuriyet Halk Partisi bugün için Türkiye’nin en köklü partisi. Ölçülemeyecek kadar engin bir siyasi birikime ve kültüre sahip. Çok önemli bir siyasi kültürü var.
Gelin görün ki…
Son dönemde CHP üst yöneticilerinin kafalarının karışık olduğuna dair izlenimler var.
En azından…
Kamuoyuna yansıyan kimi görüşler ve ardından yaşanan tartışmalar sonrası yapılan tersi açıklamalar böyle bir izlenimin doğmasına neden oluyor.
Burada uzun uzun liste yapmaya gerek yok. Daha bayramda BDP ile seçim işbirliği konusu ortaya atıldığında “Neden olmasın, bugünün koşulları değişti” denilmişti.
Ama..
Sonrasında “Yok öyle bir şey, nereden çıkarıyorsunuz bunları” dendi. Bunu söyleyen de, yani böyle bir şeyin hiç düşünülmediğini söyleyen de bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
Bu noktada şunu da söylemek gerekiyor:
Kılıçdaroğlu bu ülkede halkın güven duyduğu siyasetçilerin başında geliyor İnsanlar ona inanıyorlar, güveniyorlar, söylediklerini önemsiyorlar ve hiç tartışmıyorlar.
Çünkü…
Halkta karşılığı olan bir siyasetçi olarak kabul görüyor.
Fakat…
CHP yöneticilerinin son günlerdeki kimi gelişmeler karşısında kafa karışıklığı olarak da adlandırılabilecek farklı söylemlerine onun da katıldığını görünce doğrusu şaşırdık.
Bunun en yeni örneği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen haftaki Bursa gezisi sırasında yaptığı bir açıklamanın Türkiye gündeminde yer almasıyla hep birlikte tanık olduk.
Bu…
Kılıçdaroğlu’nun, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısına katıldıktan sonra BTSO’dan ayrılırken meslektaşımız, arkadaşımız Yusuf Kotaman’ın sorusuyla başlayan bir gelişme.
O gelişmeyi Kent gazetesindeki köşesinde “Silivri’ye selam olsun” başlığıyla Yusuf okuyucularıyla şöyle paylaştı:
Dün;
Tam BTSO çıkışı…
Konuşma bitmiş Kemal Kılıçdaroğlu otobüse binmiş…
Cam açık seslendim…
“Gürhan Başkan, Sayın Genel Başkana bir soru sormak istiyorum…”
Hemen yanında bulunan Genel Başkan Kılıçdaroğlu “Buyurun sorun” dedi.
Kendimi tanıttım ve sordum…
“Sayın Başkan biliyorsunuz bu dönem BDP Cezaevi’nde bulunan Sebahat Tuncel’i Milletvekili adayı yaptı ve sonrasında TBMM’ye taşıdı. Siz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Silivri Zindanlarında gün dolduran Başta Gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal olmak üzere Atatürkçü, Cumhuriyetçi, vatansever insanları kontenjan olarak aday göstermeyi düşünüyor musunuz?”
Başkan “Listeler hazırlandığında göreceksiniz” dedi…
“Peki, olumlu diyebilir miyiz?” dedim…
“Olumsuz olsaydı hemen hayır diyebilirdim” dedi.
Bu da bir umut ışığıdır…
Sonrasında…
Yusuf Kotaman’ın Kent gazetesindeki köşesinde yer verdiği bu diyalog bazı haber ajansları tarafından haber haline getirildi ve yine bazı yaygın gazetelerle televizyonlarda haber konusu oldu.
Fakat…
Hata sonu bu kez Antalya’yı ziyaret eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, konunun genel bir boyuta ulaştığını görünce, “Ben böyle bir şey söylemedim, nereden çıkıyor bunlar?” deyiverdi.
Yani…
Bursa’da samimiyetle söyledi ama Antalya’da şaştı. Şaştığı için de Yusuf Kotaman’ı zor duruma düşürdü.
Biz Yusuf’u yıllardır tanırız. Birlikte çalıştık. Gazeteciliğini, habercilik heyecanını iyi biliriz. Olmayan bir konuşmayı uydurmayacağı gibi, söylenenleri de yanlış anlamayacak kadar iyi gazetecidir.
Bizi şaşırtan Kılıçdaroğlu oldu.
Halkın güvenini kazanan, yıldızı giderek parlayan ve umut haline gelen bir siyasi liderin Bursa’da söylediklerinin ülke gündemine çıktığını görünce vaz geçmesini anlayabilmek gerçekten mümkün değil.
Acaba ne oldu da söylediklerinden vaz geçti?

 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		