Mete Hoca kanserle savaştı ve yendi, Rektörlük görevine de geri döndü

1980 yılında ikinci doktorasını yapmak üzere gencecik bir doktor olarak geldiği Uludağ Üniversitesi’nde aradan geçen 30 yılda binlerce kişinin sağlığına kavuşması için çalıştı, çabaladı.
Doçent oldu, profesör oldu, Dekan seçildi. Son 1.5 yıldır da Uludağ Üniversitesi Rektörü olarak, gelişimine katkı koyduğu üniversitede yöneticilik yapıyor.
Gerçi…
Yakın çevresi biliyordu ama kamuoyuna haberi ilk duyuran Gazeteci Yüksel Baysal oldu. Baysal 1 Temmuz 2010 tarihli yazısında, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mete Cengiz’in kansere yakalandığını ve tedavi olmak üzere izne ayrıldığını Bursa kamuoyuna duyurdu.
Mete Hoca o tarihten beri kansere karşı büyük bir mücadele verdi. Kemoterapi oldu, tedavi sürecini hiç aksatmadı. Dostlarının ve sevenlerinin verdiği moral destekle tedavide çok hızlı yol aldı.
Başlangıçta…
Korkuya kapılan doktorları, Hoca’nın azimle verdiği mücadele nedeniyle kanserin gerilediğini gördüler. Hastalığın gerileme sürecindeki son darbeyi de geçtiğimiz hafta doktorları ameliyatla vurdular ve kanserli hücreleri temizlediler.
Yıllardır binlerce kişinin sağlığına kavuşmasını sağlayan, şifa dağıtan Prof. Dr. Mete Cengiz kansere karşı verdiği amansız mücadeleyi kazandı. Ameliyattan sonra da çok hızlı bir şekilde toparlandı.
Hem de…
Öylesine hızlı şekilde toparlandı ki, 1 Temmuz 2010 tarihinde tedavi olmak için izne ayrıldığı Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü görevine iyileşmiş olarak 7 Ekim 2010 günü, yani 3 ay 1 haftalık sürede geri döndü ve işbaşı yaptı.
Doğal olarak…
Mete Hoca’nın kanserle savaşıp galip gelmesi, bugün de görevine başlaması Uludağ Üniversitesi’nde herkes için moral oldu.
Biz de bu sayfalardan kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor “nazar değmesin”  diyoruz.