Saadet’te istifa edeceklere eşlerinden Erbakan baskısı

Geçtiğimiz cuma günü Numan Kurtulmuş’un genel başkanlıktan ve partiden, salı günü de Bursa’da 4 Genel İdare Kurulu Üyesi ile İl Başkanı ve 8 ilçe başkanının istifalarıyla Saadet Partisi’nde yaşanan çalkantı durdu.
Belki…
Teşkilat düzeyinde tek tük istifalar yaşanıyordur ama partinin temsili anlamında görev üstlenenlerin istifası olmayınca bunlar da doğal olarak kamuoyu gündemine gelmiyor.
Bu arada…
Saadet kulislerinden ilginç bazı söylentiler de kulağımıza geliyor.
Örneğin…
Gerek İl Yönetim Kurulu’nda, gerek ilçelerde istifa etme eğiliminde olan bazı isimler eşlerinin kurdukları baraja takılmışlar.
Söylenen o ki…
Saadet’ten ayrılma yanlısı olan ve bunu dile getiren kimi yöneticilere eşleri “Eğer ayrılıp Erbakan Hoca’ya ihanet edersen eve almam” diyormuş.
Doğrusu istenirse…
Genelde Saadet partisinin temsilcisi olduğu kabul edilen kesimler için “kadının ikinci planda olduğu” algısı vardır. Ama bu söylenti Saadet tabanında kadının egemen ve hatta etkinlik düzeyinde belirleyici olduğu izlenimi veriyor.
Gerçi…
Böyle bir gerekçenin içinde, arkadaşları istifa ederken kendisinin de ayrılacağını söyleyen, sonra da ayrılmamak için eş durumu gerekçesini mazeret gösterenler de olabilir.
Bununla birlikte…
Anladığımız kadarıyla Saadet Partisi’nden her istifayı da Numan Kurtulmuş’la birlikte yeni siyasi oluşumda yer alma amaçlı görmemek gerekiyor.
Nitekim…
Salı günü İl Başkanlığı önünde İl ve 7 ilçe başkanıyla birlikte istifa ettiği açıklanan SP İznik eski İlçe Başkanı Fatih Çatak’tan elektronik posta aldık.
Çatak gönderdiği iletide, istifa ettiğini ama İl Başkanlığı önündeki açıklama sırasında orada olmadığını vurguluyor ve “İznik Eski ilçe Başkanı olarak istifalarımızın kamuoyunda yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim” dedikten sonra kendi durumunu şöyle açıklıyor:
“İstifalarımız Numan Beyin bundan sonraki siyasi hareketine doğrudan destek amaçlı olmayıp; Saadet Partisi’ndeki mevcut unsurlara ve siyaset anlayışına muhalefet amaçlıdır.”
Kararı ise şu:
“Bu sebepledir ki, bundan sonrası ile ilgili olarak siyasete devam edip etmeme ya da hangi çatı altında ne şekilde devam edileceği konusunda alınmış ortak bir karar yoktur. Kişisel kanaatim gelişmeleri bekleme; kararımı ve tercihimi bu yönde kullanma yönündedir.”