DP’de işler giderek zorlaşıyor… Anavatan kanadı kongrede tasfiye oldu, görüşmeler SMS’le yapılıyor

Yılların siyasi projesiydi… Önce Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu denedi, fakat tam başaracaklarken bozuldu. Sonra Süleyman Soylu ile Salih Uzun denedi, yol alamadı.
Hüsamettin Cindoruk ile Salih Uzun yeniden denemeye karar verdiklerinde kimsenin umudu yoktu.
Demokrat Parti ile Anavatan Partisi tüm engelleri aşarak birleşmeyi gerçekleştirdiğinde umutlar da arttı,
Ne var ki…
İki partinin tabelada ya da kağıt üzerinde birleşmeleri yetmedi. En tepeden başlamak üzere en aşağıya kadar ciddi sıkıntılar yaşandı.
En önemlisi…
Teşkilatlarda iki partinin son yönetimlerinin eşit görev alması ve söz hakkı bulunması nedense DP kademelerinde hoşnutsuzluğa yol açtı.
Bu da…
Anavatan’sız yönetimler arayışına dönüştü.
Nitekim…
DP Genel Merkezi’nde, partinin en üst karar organı olan Genel İdare Kurulu’nda başlayan birleşen ama bütünleşemeyen teşkilatlar sorunu aşağılarda daha farklı sonuçlara yol açtı.
Gelinen noktada da geçen hafta yapılan il kongresinde Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk’un ve Genel Merkez’in adayı olarak seçimi kazanan Abdullah Biçen listesinde Anavatan’dan gelenlere yer vermedi ve yalnızca DP’lilerden oluşan bir yönetim kurulu listesiyle delege karşısına çıktı.
Kim bilir…
Belki de Anavatan’dan gelenlerin üye ve delege olmamaları nedeniyle katılamadıkları kongrede DP kökenli tabana mesaj vermeyi tercih etti.
Kongre artık geride kaldı. Yeni İl Başkanı Abdullah Biçen de görevi devraldı.
Bu devir-teslimde de bir tuhaflık var…
Kongreye gidilirken Genel Merkez tarafından ortada bırakılan atanmış il başkanı Ayhan Barışıcı kongre salonuna gelmediği gibi, görevi devretmeye de gelmedi.
Görünüşe göre…
Barışıcı’nın bu tavrında açık bir protesto var.
Gerçi…
Kongre, mahkeme kararıyla ve kayyum nezaretinde yapıldı. Bundan da devir teslimi kayyumun yapmasını gerektiği sonucu çıkarılabilir. Ama kayyumun yalnızca kongre hazırlığı yaptığını, partinin yönetimine karışmladığını da unutmamak gerekiyor.
Tuhaflık ise…
İl Başkanı Abdullah Biçen’e görev devir teslimini Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Koyuncu’nun yapması.
Bu devir teslimi tuhaf kılan da iki neden var:
Birincisi…
Yeni seçilen İl Başkanı’na görev devir teslimini, benzer şekilde mahkeme kararıyla yapılan bir kongrede göreve gelen Osmangazi İlçe Başkanı’nın yapması. Bugüne kadar bir İlçe Başkanı’nın İl Başkanı’na devir-teslim yapmasını hiç görmemiştik. Gören olduğunu da sanmıyoruz.
İkincisi…
DP’nin Anavatan kanadı daha düne kadar kongrede seçilen Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Koyuncu’nun görevden alınmasını ve daha önce atanan Muharrem Şenocak’ın yeniden getirilmesini istiyordu.
Hatta…
Genel Merkez’in görevden alma yazısıyla partiye giden Anap kanadı beklemedikleri bir direnişle karşılaşmışlar, ses tonlarının yükseldiği tartışmalar sırasında polis bile çağırılmıştı.
Bugün gelinen noktada…
Anavatan kadroları birkaç ilçe dışında DP’de kalmadı.
Dahası…
Konunun gidişatını göstermesi açısından DP Genel İdare Kurulu’nun Bursa’yı temsil eden iki üyesinden biri olan ve Anavatan kanadından GİK’e giren Orhan Efe’nin devir-teslim nedeniyle cuma günü İl Başkanı Abdullah Biçen’e gönderdiği cep telefonu mesajına bakmak gerekiyor.
O mesajda Efes diyor ki:
“Sevgili Abdullah Başkan merhaba. Hayırlı cumalar. SMS ile göndermiş olduğunuz devir teslim töreninize nazik davetinize teşekkür ediyor ve İstanbul’da olduğumdan katılamıyorum.
Sizi canı gönülden kutluyorum. En kısa zamanda ziyaretinize geleceğim.
Başarı dileklerimle birlikte sevgi ve saygılarımı yolluyorum. Efe.”

Bu mesajdan anlıyoruz ki…
İl Başkanı Biçen, devir teslim davetini GİK Üyesi Efe’ye cep telefonu mesajıyla yollamış. Efe de bu davete aynı şekilde cep telefonu mesajıyla ve soğuk bir ifadeyle cevap veriyor.
İşte…
DP içinde hem ast-üst ilişkisi hem de partinin birleşen kanatlarının kopması açısından durumun vehametini gösteren tablo bu.
Söylenecek sonuç ise şu:
Hedefti, umut oldu, ama DP-Anavatan birleşmesi önce teşkilatları bir birine düşürdü, sonra da Anavatan kanadının tasfiyesine dönüşünce hayal kırıklığıyla bugünkü noktaya geldi.
Bundan sonrası gerçekten zor.
Hele…
12 Haziran kurultayından yapıları birleştiren bir sonuç çıkmayacağı da şimdiden ortada.