Farklı siyaset anlayışı ve duruşuyla bir sanayici profili: İrfan Demirdüzen

Aslında… Bursa sanayisi, özellikle de otomotiv yan sanayii ve metal grubu İrfan Demirdüzen adını gayet iyi biliyorlar.

Başta Toyota ve Renault olmak üzere otomotiv ana sanayiine metal yan sanayi olarak hizmet veren TKG Otomotiv’in yönetim kurulu başkanı.
Fabrikanın merkezi Çalı’da. Ayrıca Bursa ve Adapazarı organize sanayi bölgeleriyle Alaaddinbey’deki tesislerinde otomobillerin metal aksamları için üretim yapıyor.

Hatta…
Çalı Belediye Başkanı Ali Karamık’ın öncülüğünde Çalı Organize Sanayi Bölgesi’ni kuran ve kısa adı Çasiad olan Çalı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı.
Sevilen, sayılan, karşısındakine de saygı gösteren özellikleriyle tanınıyor.

Ayrıca…
Gerek Çasiad başkanlığı döneminde, gerek sanayici olarak tüm siyasi partilerle diyalog kurdu, bunun karşılığında tüm siyasi partilerden de ilgi gördü, önerileri dikkate alındı.

Ama…
Siyasete Şenol Seven’in çağrısıyla Mustafa Sarıgül liderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’nin Bursa’daki ilk yönetiminde adım attı.

En önemlisi…
Şenol Seven’in il başkanlığından ayrılmasından sonra yapılan TDH İl Yönetim Kurulu toplantısında “TDH Bursa İl Başkanı olması için TDH Genel Merkezi’ne önerilmesi” kararı ittifakla alındı.
Bu kararla da Bursa siyaset camiasının gündemine geldi.

İrfan Demirdüzen o süreci şöyle anlatıyor:
“Şenol benim sevdiğim bir kardeşim. TDH’yı kurarken bana ihtiyaç duyduklarını söyledi. Ben de Sayın Mustafa Sarıgül’ün bu ülkeye hizmet edeceğine inanan bir sanayici olarak, Şenol kardeşimin çağrısı üzerine yanında yer aldım.”

Peki ya “genel merkeze il başkanı olarak” önerilmesi konusu?
O konuda yorum yapmıyor:
“Beni tanıyanlar biliyorlar. Siyasetten şahsen hiç beklentim olmadı.”

Aynı şekilde…
Önümüzdeki sürece ilişkin olarak da yorum yapmıyor:
“Şimdi de arkadaşlarımı izliyorum. Onların başarılı olmaları için bana görev düştüğünde her zaman yanlarında olacağımı biliyorlar.”

••••••••••

Bu noktada…
Sanayici İrfan Demirdüzen’in özellikle mesleği olan otomotiv başta olmak üzere ekonomi ile ilgili izlenim ve görüşleri daha öne çıkıyor.

Örneğin…
Otomotivde krizden çıkış olarak yorumlanabilecek yukarıya doğru hareketin başladığını söylüyor. Tüyoyu da şöyle veriyor:

“Krizin başlangıcından itibaren insan kaynağı açısından daralan otomotiv firmaları bu süreçte yeniden ekiplerini genişletmeye başladılar. Bu hareketlilik, şirketlerin krizi tam atlatamasalar da gelecekten umutlu olduklarını gösteriyor.”

Gözlemi şu:
“Bu çıkışın, 2010 yılı ikinci yarısında artarak devam edeceğini öngörüyorum.”

Ardından…
Otomotiv yan sanayii açısından önemli bir değerlendirme yapıyor:
“Sektörün büyüme hızına paralel olarak, global anlamda rekabetçiliğimiz de zorlaşmaya başladı. Bugün Türk otomotiv sanayiinin en büyük sıkıntısı, girdi maliyetlerinin artması nedeniyle kâr marjlarının yok olması. Nitekim bazı ürünlerde rekabet edemez hale gelindi.”

Maliyeti olumsuz etkileyen girdilerde ise SSK ve vergi yüklerine dikkat çekiyor. Önerisi şu:
İç pazarda araç satışları üzerinden alınan vergilerin Avrupa ülkeleri düzeyine indirilmesi, potansiyeli çok yüksek olan otomotiv pazarını canlandırır. Bu sayede sektör büyürken istihdamı da arttırır.