Bursa özelliğini farketti:

Bursa özelliğini farketti: 4 meydana II. Bayezıd heykeli  Dünyada ilk standart II. Bayezıd tarafından 1502`de Bursa`da yayınladı. Kalite Birliği Derneği önerisiyle Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ve Merinos`ta 4 Kalite Meydanı`na II. Bayezıd heykeli dikilecek…

Araştırmacılar, dünyadaki standartları belirleyen ilk yasanın 1502 yılında Bursa’da Osmanlı Padişahı II. Bayezıd tarafından yayınlandığını ortaya koyuyor.

Daha açık söylemek gerekirse…

“Kanunname-i İhtisabı Bursa” adıyla kayıtlarda yer alıyor yasa, tüm dünyada bugünkü standardizasyon uygulamalarının başlangınç noktası kabul ediliyor.

İşte…

Bursa’da henüz yeni kurulan, ama daha kurulurken sosyal sorumluluk projesi kapsamında Nilüfer’de tüm okulları kapsayacak şekilde “kalite eğitimi” üstlenen Kalite Birliği Derneği, dünyanın ilk standardizasyonunun Bursa’da yayınlanmış olmasını anıtlaştırmak üzere harekete geçti.

Bu amaçla…

Dernek Başkanı Mustafa Karaman ve yönetimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile görüşmeler yapıldı.

Görüşmelerde…

Belediye başkanlarına, Büyükşehir ile 3 merkez ilçede “Kalite Meydanları” oluşturulması ve bu meydanlara Kanunname-i İhtisabı Bursa’yı yayınlarak kalite çalışmalarının dünyadaki ilkini oluşturan II. Bayezıd’ın heykelininin dikilmesi önerildi.

Öneriye 4 başkan da sıcak baktı.

Dahası…

Altepe, bu amaçla Merinos Parkı içinde Kalite Meydanı oluşturulup II. Bayezıd heykelinin dikilebileceğini söyledi.

Dündar, Keskin ve Bozbey ise, ilçelerinde Kalite Meydanı adı verilip II. Bayezıd heykeli dikilecek alanların belirlenmesi için çalışmaları başlattılar.

Proje yaşama geçtiğinde, Bursa’nın Kalite Birliği Derneği sayesinde farkettiği önemli bir özelliği anıtlaştırılıp “kent adına sahiplenilmiş” olacak.

Bursa’da yeni bir yönetim yolu açan Hikmet Başkan böyle ölümü haketmedi, onu unutmayacağız…

Hikmet Şahin’in son yolculuğuna uğurlandığı cenaze törenini izlerken arkadaşlarımızla şu noktada birleştik:

Böyle bir ölümü kesinlikle haketmedi.

Dahası…

Vurulduğu gün de paylaştığımız düşüncemizi bir kez daha tekrarlamakta yarar görüyoruz:

Hangi nedenle olursa olsun, hiçbir şey insan yaşamından daha değerli değil.

Her şey adeta bir şaka gibi gelişti.

Geçmişinde 10 yıl İnegöl Belediye Başkanlığı bulunan, Bursa gibi zor bir kente 5 yıl hizmet etmiş ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iz bırakan Hikmet Şahin en donanımlı ve deneyimli sürecinde, belki de Bursa’ya başka alanlarda yapabileceği daha farklı hizmetler varken iki kahpe kurşuna kurban gitti.

Açıkça söylemek gerekirse, insanın bunu içine sindirebilmesi mümkün değil.

••••••••••

Bu sütunların sürekli okurları anımsayacaklar…

İnegöl’ü bırakıp Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda Hikmet Şahin’in önemli işler yapacağına olan inancımızı sürekli vurguladık.

O süreçte…

İnegöl’den gelen bir siyasetçinin Bursa Büyükşehir’i taşıyıp taşıyamayacağı tartışmasını yapanlar vardı.

Buna karşın…

İnegöl gibi, Anadolu’nun pek çok önemli ilinden daha büyük bir ilçede iki dönem başarıyla görev yapmasını “deneyim kazanması” olarak kabul edip değerlendirdik.

Hatta…

“Belki de yeni bir yol açılıyor… Bundan sonra Büyükşehir’e gelecek başkanların, önce bir ilçede staj yapmaları gerekebilir” bile dedik.

Nitekim…

Bugün benzer uygulamanın devam ettiğini ve büyük ilçeden Büyükşehir’e geçişin avantaj sağladığını görüyoruz.

Bununla birlikte…

Hikmet Şahin için slogana dönüşen “kararlı başkan” tanımını da ilk kez bu sütunlarda kullandığımızı anımsıyoruz.

Gerçi…

Kararlılık sınırlarıyla ilgili olarak, siyaseti de içine alan kimi çevrelerle zaman zaman sorunlar yaşadığı bir başka gerçek.

İkinci kez aday olamayışına uzanan süreçte, “telkin kabul ettiği için meşveretten uzak duran ve karar verdiğinde bir daha değiştirmeyen” yapıya sahip olmasının etkileri vardı.

••••••••••

Görevi boyunca…

Gün geldi yaptıklarını avuçlarımız patlarcasına alkışladık, gün geldi yanlış gördüğümüz karar ve uygulamalarını eleştirdik, bazı uygulamalarına karşı çıktık.

Bu noktada…

Kişisel özelliğini anmakta da yarar var:

Övdüğümüz gün de, eleştirdiğimiz gün de Hikmet Başkan üslubunu ve yaklaşımını değiştirmedi, her zamanki nezaketini korudu.

Çünkü…

İki dönem yaptığı İnegöl Belediye Başkanlığı görevinden elde ettiği deneyimle, bir belediye başkanı için eleştirinin de övgünün de normal olduğunu biliyordu.

Gerçekten de öyle…

Bir belediye başkanını beğenen de olacak, beğenmeyen de. Yaptığı bir işi kimileri çok beğenip alkışlayacak, kimileri çok yersiz bulup karşı çıkacak.

Bunlar hep da doğal sonuçlar arasında.

Hikmet Bey işte bunların farkındaydı ve kendince her şeyden ders çıkarma taraftarıydı.

Nitekim…

İnegöl’ü bırakıp Bursa’ya yönelen Hikmet Şahin ile, 5 yıl Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Hikmet Şahin arasında her yönden dağlar kadar fark var.

Çok akıllı ve zekiydi. Konuşmalarında, lafın nereye gideceğini hemen görürdü.

O Bursa’ya hizmet verdi, kimileri eleştirilse de arkasında eser bıraktı, imza attı. Bursa da onun kişisel değişim ve gelişimini sağladı.

Dünkü cenaze fotoğrafı ise şunu gösteriyor:

Bursalılar, kendilerine hizmet edeni unutmuyorlar.

Geride bıraktığı izlere baktıkça Hikmet Başkan’ı unutmayacağız.

Yargının çaresizliği hukuğu da bozar

Bırakın kuvvetler ayrılığını bir yana… Toplumun bir arada yaşamasını sağlayan kuralların uygulanabildiği yegane alanın yargı olduğu bir gerçek.

Yargının kararı bazen kişileri mutlu etmeyebilir, ya da beklentiler gibi olmayabilir.

Ama…

Şöyle bir gerçek de var: Hukuk bir gün herkese gerekli olabiliyor. Bunun örneklerini de sürekli yaşıyoruz.

O bakımdan…

Yargının her şeyden öteye ayrı bir yeri ve değeri olması gerekiyor. Dahası, yargının toplum üzerindeki güvencesinin sürmesi ve saygınlığının korunması gerekiyor.

Çünkü…

Başınız sıkıştığında gidebileceğiniz başka yer yok.

Oysa…

İki gündür televizyonlarda haber kanallarını resmen dehşetle izliyoruz.

Adalet Bakanlığı’nın iki müfettişinin yürüttüğü bir soruşturma nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın tüm telefonlarının hem de mahkeme kararıyla dinlendiğinin ortaya çıkması tam bir skandaldır.

Ayrıca…

Temyiz kurumu özelliğindeki Yargıtay’ın telefonlarının yine mahkeme kararıyla dinlendiğinin ortaya çıkması da skandaldır.

Kendi telefonları dinlenen, yaptıklarından kuşku duyulan savcılar ve yargıçlar hukukun üstünlüğünü ne kadar sağlayabilirler, ne kadar hak ve hukuk dağıtabilirler?

Düştükleri durum acizlik olmaz mı?

Bunlar…

Adalet Bakanlığı isteğiyle olduğu için, hükümetin yargıya bakışında güven sorunu yaşadığını gösterir.

Bu bile çok vahim bir durum.

Acemler’de işler sanki yavaş yürüyor

Acemler ile İzmir Yolu-Mudanya ayrımı arasında yaşanan trafik sıkışıklığını çözmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan yol genişletme çalışması var.

Yola, gidiş-dönüş ve köprüde birer şerit eklemek üzere yapılan çalışmaya 29 Eylül günü törenle başlandı.

Fakat…

Sabah-akşam gelip geçenler gördüklerinden, çalışmaların biraz ağır gittiği izlenimi ediniyorlar.

Gerçekten de…

Nilüfer Köprüsü’ne yapılacak birer şerit ilavesi dışında, düz ve sorunsuz bir zemindeki yolda çalışmaların 1.5 ayı aşmasına karşın henüz ortaya görüntü çıkmaması ilgi çekici.

Kaygısını aktaranlar, havaların iyi olduğu günlerde ağır gittiği izlenimi edindikleri çalışmalardan, yağmurların başladığı şu kış günlerinde biraz daha çekiniyorlar.

Biz de ilgililere aktarmakta yarar gördük.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 13-11-2009