Kahraman gibi karşılama vatandaşın yüreğini dağladı

Kahraman gibi karşılama vatandaşın yüreğini dağladı  Dağdan inenlerin zaferden dönen askerler gibi karşılandığı gösterileri izleyenler tepkili, “Bu kadar şehidi bunun için mi verdik?” diye soruyorlar. DTP bu gösteriyle hem süreci, hem hükümeti sabote etti…

Çalan cep telefonumuzun sesiyle uykudan fırladığımızda saat 03.30’du ve telefonun ekranında, tanımadığımız bir numara vardı.

Açıp da, “Sayın abonemiz, bu bir ödemeli…” diye başlayan anonsu duyunca sinirlenip kapattık ve tekrar yattık.

Telefon bir kez daha çaldığında saat 05.30’a geliyordu. Ekranda yine aynı numara vardı. Yine açtık, yine ödemeli çağrısını duyunca kapatıp yattık. Ama uyuyamadık.

Derken…

O numaradan bu kez mesaj geldi. Hem de üç bölüm halinde.

“Uykularım kaçıyor” diye başlayan uzun mesajda okurumuz Barış Grubu olarak dağdan inenlerin görüntülerine tepkisini anlatıyordu.

Arada Başbakan Erdoğan’ın kulaklarını çınlattıktan sonra, “Yazın bunları, biz bu kadar şehidi bunun için mi verdik?” sorusuyla bitiriyordu.

Görüntüler canını yaktığı için dertlenip uykusu kaçan okuyucu, düşüncesini mesajla da olsa duyurmayı başarmıştı.

Mesajı tekrar tekrar okuduk. Yazılan her cümleye hak verdik

Dün de…

Gün boyu aynı hassasiyetle karşılaştık.

Vatandaş…

Kendine “Barış Grubu” misyonu yükleyen eli silahlıların dağdan iniş şekline ve kahraman gibi karşılanmalarına tepkili.

Otobüsün üstünden çiçek atıp zafer işareti yapanlar, koca bir ulusu resmen tahrik etti.

Hele…

Zafer kazanıp dönen orduları karşılıyormuş gibi davrananlar, bu toprakların bölünmez bütünlüğü için canını seve seve verenlerin ve bu ülkenin bütünlüğünü savunanların yüreklerini dağladı.

Herkes…

“Teslim olmaya değil de teslim almaya gelmiş gibi” görüntülerini konuşup bir birine “Neden böyle oldu?” diye soruyor.

Görünen şu:

Karşılamanın mimarı DTP’nin hükümeti sabote edip Başbakan Erdoğan’ı zor duruma düşürmesi bir yana, toplum onuru ve devlet gururu da sarsıldı.

DP-Anavatan birleşmesine 10 gün kaldı, ama Bursa’daki beklentiyle Ankara’da konuşulanlar farklı

Alternatifsiz kalan siyasette yeni kurulan ve kurulmakta olan partilerin performansıyla, kadro kapasiteleri de yakından izleniyor.

Bu arada…

Demokrat Parti ile Anavatan Partisi’nin gerçekleştirecekleri birleşmenin oluşturacağı sinerji de mercek altında.

Peki…

31 Ekim’de Ankara’da iki partinin aynı gün, aynı saatte ve aynı salonda birlikte yapacağı kurultayda yönetim kadroları nasıl oluşacak?

DP kadroları “Bize söylenen bir şey yok” diyorlar ve temkinli davranıyorlar.

Buna karşın…

Partilerini kapatıp DP’ye geçecek olan Anavatan kadrolarında çok ciddi beklentiler var.

Dahası…

Bursa’daki Anavatanlıları dinlediğimizde, o beklentilerin büyük boyutlarda olduğunu görüyoruz.

Oysa…

Ankara’dan gelen haberlerle, Bursa’daki beklentiler pek örtüşmüyor.

••••••••••

Bursa’daki konuşmalara bakılırsa, her konuda iki parti eşit yer alacak.

Örneğin…

10 gün sonra yapılacak DP kurultayında, DP’nin mevcut 50 kişilik Genel İdare Kurulu’na Anavatan’dan da 50 kişinin gireceğine dair buradaki beklentinin aksine, Ankara’da, “DP’nin GİK’ine en fazla 30 yeni isim gireceği, bunun da 5 ya da 10’unun iki partinin ortak adayı olacağı” konuşuluyor.

Yanı sıra…

Kurultay sonrası iki partinin il ve ilçe yönetim kurullarında da eşit sayıda temsil edileceği, hatta ilçe başkanlıklarının da eşit paylaşılacağına dair Anavatan cephesinde bir beklenti var.

Buna karşın…

Ankara’da böyle bir hava yok. Kendini kapatacak olan Anavatan Partisi kadrolarının gelip DP’ye katılmaları, kurultay sonrası başlayacak kongre sürecinde de parti yönetiminde görev alabilecekleri konuşuluyor.

Hele…

Eşit sayıda il başkanlığı ve eşit sayıda ilçe başkanlığı konuları Ankara’da hiç konuşulmuyor bile.

Aslında…

Eşit il ve ilçe başkanlığı konusunda bir katı uygulama olursa, bunun DP’ye haksızlık olacağını da herkes kabul ediyor.

Çünkü…

Anavatan’ın ilçe kadroları eski güçlü günlerinden çok uzak. Pek çok ilçede deneyimli isim bulmak bile zor. Bursa’yı bir yana bırakın, pek çok kentte il başkanlıkları bile çalışmıyor.

Fakat…

DP’nin her şeye karşın deneyimli ve güçlü bir teşkilat yapısı var. Eğer bu teşkilat “eşit temsil” dayatmasıyla geri plana düşerse hem haksızlık olur, hem de Anavatan kadroları bazı yerlerde taşıyabileceklerinden fazla sorumluluk yüklenmiş olurlar.

Galiba…

10 gün sonrasına biraz da bu yönlerden bakmak gerekiyor.

Maçtan kalan soru ve FİFA yasağının yolu

Türkiye-Ermenistan futbol milli maçı oynanıp bitti ama, iki boyutta tartışmaları sürüyor.

Bu noktada…

Bayrak yasağıyla ilgili daha önce verilen iki soru önergesinden sonra bir önerge de dün MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’dan gedi.

Bilet dağıtımının nasıl yapıldığından kimlere verildiğine, FİFA’nın Azerbaycan bayrağı yasağından stat kapısında bayrakların toplanış şekline, kontrollü taraftar ve slogana kadar Büyükataman 8 soruyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplamasını istedi.

Bu arada…

Sıkıntıların odağında kalan Bursa Valisi Şahabettin Harput önceki gün basın toplantısıyla her şeyi samimiyetle anlattı. Bu arada, “yasak son gün FİFA’dan geldi” açıklaması ise yeni bir tartışma konusu.

Gerçekten de, FİFA yasağı çok ilginç bir yolla geldi.

Hiç kimsenin aklında yokken, “Milli maç için stada Türk bayrağı dışında bayrak alınmayacağı, buna Azerbaycan bayrağının da dahil olduğu” açıklandı.

Bu bir anda inatlaşmaya döndü ve tepki anlamında her taraf Azerbaycan bayraklarıyla doldu.

Derken…

Vali Harput maçtan bir gün önce, yanlış anlaşıldığını, Azerbaycan bayrağına yasak olmadığını açıkladı.

Bunu da…

Milli takımıyla Bursa’ya gelen ve FİFA’da çalışan Ermenistan Futbol Federasyonu Genel Sekreteri hemen başvuru halinde FİFA’ya iletti.

FİFA’nın garip cümleler içeren yasağı işte bu başvuruya dayanıyor.

Saruhan Ayber’e geçmiş olsun

Rahmetli Armağan Gerçeksi 1974 yılında Bursa Hakimiyet’le ofset gazetecilik dönemini Bursa’da başlatırken kaptan köşkünde Saruhan Ayber vardı.

Meslek büyüğümüz, duayen gazeteci Saruhan Ayber abimiz genç yaşında geldiği Bursa’da gazetecilik adına iz bırakmakla birlikte kendini Bursalı kabul edip aramızda yaşamaya başladı.

Geniş çevresi de ona sevgi ve saygı göstermeyi sürdürdü.

Yılın her mevsimi düzenli sabah yürüyüşleriyle de bilinen Saruhan Abi bir süredir dizlerinden rahatsızdı. Özellikle de merdiven inip çıkarken zorlanıyordu.

Sonunda bu dertten kurtulmaya karar verdi ve dün sabah Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bıçak altına yattı.

Dizlerinden başarılı bir operasyon geçiren ustanın sağlık durumu iyi. Biz de buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Emekliler bugün faks eyleminde

Emekli olmak gelişmiş ülkelerde ayrıcalık. Ama ülkemizde emeklilik, yoksullukla eşdeğer halde.

Burada, hem maaşların ve sosyal hakların yetersizliği, hem de zaten az olan maaşların emekli grupları arasındaki farklılıkları mağduriyeti arttırıyor.

İşte hem bu durumlar, hem de emeklilerin taleplerini ortaya koymak için DİSK’e bağlı Tüm Emekli-Sen tarafından çalışma başlatıldı.

Şube Başkanı Günay Onayman bugün saat 12.30’da Ulucami PTT önünde yapacağı basın açıklamasının ardından, hazırladıkları çalışmayı başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm bakanlara ve TBMM’deki siyasi parti gruplarına faksla gönderecek.

Faks eyleminin ardından da Orhangazi Parkı’nda, 17 Kasım’a kadar sürecek imza kampanyası başlatılacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 22-10-2009