Alptemoçin’den “komşularla sıfır sorun” politikasına destek Dışişleri eski Bakanı Alptemoçin bugünkü dış politikada neyi destekliyor? İsrail’le gerginliği neden yanlış buluyor? Ermenistan’la ilgili kaygısı ne? Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na verdiği not kaç?
Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, 1983 seçimleriyle başlayan yeni siyasi dönemin yıldız siyasetçilerindendi.
Bursa Milletvekili olarak Özal hükümetlerinde kısa süren Çalışma ve Devlet bakanlıkları sonrası, en uzun Maliye Bakanlığı yapan isim oldu.
Körfez Savaşı sırasındaysa Dışişleri Bakanı olarak süreci başarıyla yönetti.
İz bırakmış eski bir Dışişleri Bakanı olan Alptemoçin’e, bugün Dışişleri’nin uyguladığı “komşularla sıfır sorun” politikasınısorduk.
Söze…
“Etrafımızda ne kadar ülke varsa hepsiyle sorunları mümkün mertebe çözelim, sorun yaşamadan daha huzurlu bir hayat geçirelim arzusu var” diyerek başladı ve şuna dikkat çekti:
“İsviçre Avrupa’nın ortasında. Bir çok komşusu var, ama hiçbiriyle en ufak sorunu yok. Sınır sorunları olmayan bir ülke gelişmesine, kalkınmasına, refahına daha çok kaynak ayırıp hedeflerine daha kolay ulaşabilir.”
Ardından da…
Suriye, Irak, İran’ın yanında, Ermenistan’la sorunlarımızı, Yunanistan’la yaşadıklarımızı anımsatırken, “Sanki geleneksel problemler yumağı gibi… Geçmiş yıllara baktığımızda hep bunu görürsünüz” dedi.
Sorunları “Sınır ihlallerinde uyuşturucu, akaryakıt ve hatta insan kaçakçılığı olsun her türlüsü var. Bir de terör belamız var” şeklinde özetledi.
Şunu vurguladı:
“Ermenilerle yaşadığımız sorun hem iki ülke arasında, hem uluslarası platformda her sene belli zamanda münakaşa şeklinde sürüp gidiyor.”
Sonra da bugünkü stratejiyi değerlendirdi:
“Türkiye, komşularla sıfır sorun politikasında bence doğru adım atıyor. Sorunları ortadan kaldırmak, asgari müştereklerde birleşmek suretiyle en azından biraz daha rahat etmek istiyor.”
Suriye ilişkileri geliştirilirken, İsrail’le bir anda yaşanan gerginlik ve açıklamalar “halklar arası soruna” dönüştürdü
8 yıl süren milletvekilliğinin 7 yılını Bakan olarak geçirdi… Geçmişte Bursa’nın tek siyasi otoritesiydi… Kente kazandırdığı hizmetler nedeniyle törenlerde “medahar-ı iftiharımız” olarak karşılanıyordu…
Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’le sohbetimizde, eski bir Dışişleri Bakanı olarak içinde bulunduğumuz süreçte Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini gerginleştiren politikasını da sorduk.
Önce durum tespiti yaptı:
“İsrail bizim uzun yıllardan beri dostane ilişkiler içinde olduğumuz ülke. Ortadoğu’da ve dünyada birçok konuda direkt ya da dolaylı ne kadar etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Önemli ekonomik gücü temsil ediyor.”
Şuna dikkat çekti:
“Çok büyük kaynakları olmamasına rağmen gerek bilimsel araştırmalar, gerek diğer ülkelerden aldığı destekle belli seviyeye geldi.”
Şunu da vurguladı:
“Ama en önemli zenginliği yıllardan beri ısrarla yapageldiği teknolojik gelişmeler ve yeni buluşlardır. Özellikle silah ve cephane konusunda teknolojik gelişmelerde İsrail hep önde gelen ülkelerden.”
Şunu da anımsattı:
“Uzun zamandan beri sürdürdüğümüz iyi ilişkiler sonunda hem iyi ticaret yapıyoruz, hem İsrail’den önemli sayıda turist geliyor ve ekonomimize etki yapıyor.”
Kritik bir noktaya değindi:
“İlişkiler iyi giderken, hatta bazı silahlarımızın yapımının ihalesini yapmışken, mevcut uçaklarımızın modernleştirilmesi projeleri bu ülkeye ve teknolojisine emanet etmişken, birden bire böyle ters düşmemiz bence yanlış, hatalı.”
Çok önemli bir uyarı yaptı:
“Bu konuları tehlikeye atmamak lazım.”
Tam bu noktada…
Deneyimli bir diplomat olarak önemli bir uyarıda daha bulundu:
“İsraille ilişkileri azaltmak için karar almış olabilirsiniz. Ama bunu zaman içinde yavaş yavaş yapmalısınız.”
Tabloyu ortaya koydu:
“Bir taraftan İsrail’in en büyük problemi Suriye ile ilişkileri iyileştirirken, birden bire İsrail’e tavır koymamız yanlış oldu.”
Sözlerinea açıklık getirdi:
“Yani İsrail’e karşı olabiliriz, isteyip istemeyebiliriz, bunlar başka şeyler. Fakat bunun bir politika olarak hayata geçirilmesi de, zamanlaması da yanlış oldu.”
Askeri tatbikattan İsrail’in çıkarılmasını ise şöyle yorumladı:
“Daha önce yapılmış uluslararası organizasyon varsa yapmak zorundasınız. Yapmak istemiyorsanız, zamanında taraflara bildirip, programı tamamen yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Ama az zaman kala birden bire ‘Ben İsrail’i istemiyorum’ yaklaşımı bence yanlış.”
Söylediği şu:
“Eğer bundan sonraki tatbikatlarda yabancı istemiyorsanız bir daha çağırmazsınız, biter gider.”
Bir yol daha gösterdi:
“Yahut ‘İsrail olmasın, şunlar olsun’ derseniz onları çağırırsınız. Kimse sesini çıkaramaz. Ama organize olmuş programı, kısa süre kala ‘Vazgeçtim gelme’ deyip iptal ederseniz yanlış olur.”
Diplomatik açıdan önemli bir değerlendirme daha yaptı:
“Hele bir ülkenin Başbakanı’nın, ‘Biz bu kararı aldık, çünkü halkımız istemedi İsrail Hava Kuvvetleri’nin katılmasını’ şeklinde açıklama yapması bence çok yanlış.”
Olayın bir anda gğeldiği kritik boyuta dikkat çekti:
“Bu konu birden bire, halklar arasında sorun var gibi bir noktaya dönüştü. Bu ne kadar yanlış. Sayın Başbakan nasıl olur da böyle beyanat verir?”
“Ermenistan’la iyileşirken başka sorunlar çıkmasın”
Dışişleri eski bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’e, sürpriz gelişmeyle Ermenistan’la ilişkilerin iyileşmesini sorduk.
Söze…
“Ermenistan her zaman sorun oldu” diye başladı ve soykırım tartışmalarını anımsattı.
Buna…
1915’te Osmanlı’nın arkadan vuran çetelere karşı, Ermeniler’in de olduğu mazlum halkları kurtarmak, mal ve can güvenliklerini sağlamak için aldığı başka yere nakil kararını ekleyip şunu söyledi:
“Bu nakil için ordusunu ve bütün imkanlarını sağlamış bir ülkenin yaptığını soykırım olarak adlandırmak haksızlık.”
Aksi tezi de var:
“Türkiye de camilere doldurulup yakılan, makineli tüfeklerle kafasına kurşun sıkılarak öldürülenlerin hesabını sorabilmeli.”
Ardından…
“Türkiye devam edecekse böyle yapmalı” dedi ve izlenimini aktardı:
“Türkiye zıtlaşma yerine ilişkileri iyileştirmek, ekonomik açıdan birtakım enstüramanlar ortaya koyup iki ülke arasındaki husumetin kaldırılması yolunu seçti.”
Amaca işaret etti:
“Böylece, sınırların bir bölümünü güvence altına alıp problemsiz bölge haline getirmek istiyor.”
Şöyle uyardı:
“Sorunlu komşular arasında Azerbaycan yok. Çünkü problemimiz yok, kan bağı var. Ermenistan’la yaklaşım İnşallah Azeri kardeşlerimizi üzmeden, onların bazı problemlerini çözecek şekilde olur.”
Kaygısı şu:
“Eğer ek tavizler ve tazminat getirecekse, keşke başlamasaydık dedirtmez İnşallah.”
Davutoğlu’nun notu: 7.5’tan 8
Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’den, eski bir Dışişleri Bakanı olarak, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na kaç not vereceğini sorduk.
Önce şu yorumu yaptı:
“Sayın Bakan’ın gülümseyen bir yüzü var ve gülümseyince de gözlerinin içi gülüyor. Bu tabii Bakan için avantaj.”
Devam etti:
“Bildiğim kadarıyla bir akademisyen. Bu da konuşma açısından kendisine rahatlık veriyor. Ayrıca birkaç yabancı dil bilmesi de bir başka avantajı.”
Şu notu verdi:
“Bütün bu noktalardan baktığımızda, dış görünüş ve yaklaşım tarzı olarak pozitif görmek lazım. Yani, 7.5’tan 8 verilebilir.”
Şu noktada da şerh koydu:
“Ancak, bazı konuları çok iyi hallederken bazı konularda açmazların doğmasına yol açan politikalar izliyor. Bunun da, kendisinin değil, Başbakan’ın politikasının yansıması olduğunu düşünüyorum.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 18-10-2009