BBP`nin görüşü: “Önce şehircilik ve eğitim açılımı” BBP Genel Başkan Yardımcısı Şenliler dün konuğumuz oldu. Açılım konusunda muhalefet ve iktidarı suçladı: “Kürt, Ermeni, Kıbrıs açılımlarına itibar etmiyoruz. Önce şehircilik ve eğitim açılımı yapsınlar.”
Siyasetin gündemi açılım odaklıydı. Ama sel felaketi son üç gündür gündemi değiştirdi.
Gerçi…
Kürt açılımı ile başlayan, Ermeni açılımı ile sürpriz gelişme sağlayan, Kıbrıs açılımı yolunda hızla ilerleyen süreç yine devam ediyor ama, gazeteler ve televizyonlar sel felaketini daha çok önemsiyorlar.
Öyle olunca…
Siyasetçinin söylemi de güncelleşiyor.
Örneğin…
Teşkilat çalışması için Bursa’ya gelen
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler dün konuğumuz oldu.
Doğal olarak açılım ve BBP’nin yaklaşımını konuştuk.
Şenliler her şeyden önce Anadolu’da bir Kürt sorunu olmadığını düşünüyor. İki toplumun kız alıp verdiklerini, bin yıldır da birlikte yaşadıklarını söylüyor.
Eleştirisinde önceliği muhalefete verdi:
“İp atarak, dağa çıkarız diyerek bir yere varamayız. Ama Başbakan da Avrupa Birliği sevdasını ertelemeli.”
Sonra da şunu söyledi:
“Biz BBP olarak Ermeni, Kürt ve Kıbrıs açılımlarına itibar etmiyoruz. Açılım gerekiyorsa şehircilik açılımı yapsınlar. İşte bakın sel kentlerimizi nasıl yıktı. İnsanımızı nasıl yuttu.”
Şunu da ekledi:
“Üniversite sınavında 83 bien öğrenci sıfır çekti. Açılım yapacaklarsa eğitim açılımı yapsınlar. Önce bu açılımları tamamlasınlar.”
Anavatan’da kongreyi akşam erteleyip gece yarısı yapma kararı alınmasının arkasında acaba ne var?
İlginç bir süreç yaşanıyor… Aslında süreç içindeki ilginç gelişmeler, Anavatan Partisi’nin kapanışını yapacak ve ardından da Demokrat Parti ile birleşmesini sağlayacak son kadronun belirleneceği il kongresi için iki aday çıkmasıyla başladı.
Bir yanda…
Son dönemde her türlü zorluğa ve sıkıntıya göğüs gererek Anavatan Partisi’ni ayakta ve kapısı açık tutmayı, dahası son yerel seçime aday bulup sokmayı başaran, partiyi de başarıyla temsil eden Ahmet Kömbe var.
Diğer yanda ise…
Bugüne kadar Anavatan’da hep fedakarca çalışan, kadın kolları ve il yönetimlerinde ne zaman ihtiyaç duyulsa göreve koşup sorumluluk üstlenen, fedakar Meliha Bağcıoğulları var.
Daha önce de bu sütunlarda vurguladık. Bağcıoğulları çok değer verdiğimiz takdir ettiğimiz biri. İl başkanlığını da sonuna kadar hak ediyor.
Ama…
Son kongrede İl Başkanı’na karşı aday olması bizim için sürprizdi. Çünkü, birleşmeye giden süreçte son kongrenin iki adaylı olması ilginçti.
Buna karşın…
Çok temiz bir yarış ortamı oldu. Hatta, pek çok yere Kömbe ve Bağcıoğulları birlikte gittiler.
Bu da…
Bazı ilçelerde iki tarafın da “Bizden yana” algısı edinmelerine yol açtı.
Fakat…
Önceleri kulaktan kulağa dolaşan, son zamanlarda ise artık herkesin öğrendiği bir bilgi var:
Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, son il kongresinin iki adaylı olmasını istemiyor. Tek adaylı bir kongrede güçlü teşkilat oluşmasını, Demokrat Parti ile birleşme sürecine de bu güçlü teşkilatla gidilmesini arzu ediyor.
Dahası…
Gerek kendisi Bursa’dan görüştüğü dostlarına, gerek Teşkilat Başkanı Baki Mert konuştuklarına, “İl Başkanı Ahmet Kömbe ile tek aday olarak kongreye gitmek istiyoruz” mesajlarını çok açık veriyorlar.
İşte…
Bu tavırlar önceki akşam sürece daha farklı şekilde yansıdı.
Akşam saatlerinde konuştuğumuz Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Efe sıkıntılıydı. Meteorolojiden gelen uyarı gereği cumartesi günü aşırı sağanak yağış beklendiğini, o nedenle kongreyi bayram sonrasına ertelediklerini söylüyordu.
Sonra da…
“Genel Başkanızın da başka bir programı var, gelemeyecekti” diye ekliyordu.
Ardından…
Efe’den gece yarısına doğru, “Kongre olabilir” mesajı geldi. Dün sabah da kongrenin olacağı kesinleşti.
Böyle olunca…
Doğal olarak, kongrenin hem erteleme, hem gece yarısı kararıyla yapılma nedeni akıllara takılıyor.
Edindiğimiz izlenim şu:
Genel Başkan Uzun’un, “tek adaylı kongre” isteği, ikinci adayın çıkmasına doğrudan katkısı olmasa bile göz kırptığı izlenimi oluşan Orhan Efe’yi sıkıntıya soktu. O nedenle kongreyi ertelemek istedi. Fakat teşkilat hazırlığını yaptığı için gece bu karardan vazgeçildi.
Bugün…
Büyükorhan, Orhaneli, Harmancık, Keles ve Yenişehir’in kongre yapamamış olmaları nedeniyle katılamadıkları, buna karşın 551 seçilmiş ve 40 doğal delegenin katılımıyla yapılacak son il kongrenin nasıl sonuçlanacağını elbette bilemiyoruz.
Ama…
Az önce vurguladığımız gibi, bazı ilçeler için adayların ikisi de “Benden yana” diyor.
Görünen o ki…
Genel Başkan Yardımcısı Dursun Akdemir’in divan başkanlığını yapacağı kongrenin kilidi de bu “ortak ilçeler” olacak. Oraları çözen, rahat kazanacak.
Bir şey daha…
Her şey yolunda giderse, sahiplenen çok oluyor. Ama sıkıntı doğduğunda fatura kesilecek biri aranıyor. Genel Merkez yaklaşımı, işlerin karışması halinde Efe’nin sıkıntı yaşayacağı izlenimi verdi.
Acemler’deki arazi satılmasa daha iyi
Bursa gündemine ilk olarak Haber gazetesindeki köşesinde meslektaşımız, kardeşimiz Muharrem Karabulut getirdi.
Acemler’de, yıllardır Belediye Otobüs İşletmesi tarafından kullanılan geniş araziyi Büyükşehir Belediyesi satışa çıkarıyordu.
Hem de…
Yeni stadyum için finans bulabilmek için.
Açıkça söylemek gerekirse, Muharrem gazetecilik açısından çok önemli bir iş yaptı.
Sonrasında…
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin perşembe günü, söz konusu arazinin satışı için karar alması, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Düşüncemizi baştan söyleyelim:
Büyükşehir’in, böylesine değerli bir arazisini elinden çıkarmasına gönlümüz razı değil.
Üstelik…
Görüş belirten meslektaşlarımızın söylediği gibi, belediyenin birinci derece görevi olmayan bir işi yapabilmek için elindeki en değerli araziyi satmasını doğru bulmuyoruz.
Bununla birlikte…
Satılması için karar alınan Otobüs İşletmesi arazisinin, Atatürk Stadı ve Kent Meydanı ile karşılaştırılması da doğru değil.
Geçen dönem Büyükşehir yönetimi, stadın olduğu yeri vererek kentin bir başka bölgesinde yeni stat yapmak istiyordu.
Atatürk Stadı kentin en merkezi ve özellikli yerinde. O bakımdan, onun yeriyle burasının aynı olmadığı da ortada. Bu araziyi Kent Meydanı ile bir tutmak da doğru değil.
Buna karşın…
İşlevsellik olarak, biraz ilerideki Carrefour ile benzerlik taşıyor.
Kutlama güzel, ama müzik…
Uzun süredir sesini duymadığımız, bir dönem Bursa siyasetine ve iş dünyasına damga vuranlardan Cengiz Battalcıoğlu dün sabah telefonla aradı.
İşyeri Atatürk Caddesi üzerinde olan Battalcıoğlu söze, “Biraz sonra Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşu kutlanacak. Törenler öncesi bangır bangır pop müzik çalıyor” diye başladı ve devam etti:
“Bir yandan bu müziği dinlerken, diğer yandan gazetemi aldım. Başlıklara baktım, 11 şehit, selde 32 ölü ve 8 kayıp haberleri var.”
Sorduğu şu:
“Kurtuluşu kutlamak güzel. Ama bu kadar can kaybının olduğu günde bangır bangır pop müzik çalmak doğru mu?”
Otosansit’ten açıklama var
Gerçi biz dün “Otosansit’te öfkeli üyeden müdüre bıçak” başlığıyla olayı aktarırken adını yazmadık ama, Mehmet Çelik aradı ve şunu söyledi:
“Ben Emel hanıma bıçakla saldırmadım, sopayla vurdum. O sırada belimde olan işyerime ait bıçak düşmüş. Böyle bir olay olmasaydı iyiydi ama mağdur oldum.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 12-9-2009
İlk yorum yapan olun