Bakan Çelik`ten yerelde 4, genelde 2 kritik mesaj Gürsu Kavşağı temel atma töreninde Devlet Bakanı Çelik 6 başlık altında mesajlar verdi. Mesajların ilk dördü yerel ve seçim vaadine yönelikti. İki konu ise ülke gündemindeki kritik konularla ilgiliydi…
Kim ne derse desin…
Devlet Bakanı Faruk Çelik bu dönem Bursa’nın siyasi patronu. Partisinin seçim süreçlerindeki lokomotifi olmasının yanında, partisi adına sözler veriyor, sonra da o sözlerin yerine getirilmesinin takipçisi oluyor.
Nitekim…
Dün Gürsu girişine bat-çık tarzı kavşak yapımının temel atma töreninde önemli mesajlar verdi.
Çelik’in 6 mesajından 4’ü yerelde verilen sözlere yönelikti.
Bir…
“Vaadettiğini yapan siyaset dönemindeyiz. Bursa ameliyat masasına yatırılmış hasta gibi.”
İki…
“Seçim dönemi söz verdik. Gürsu ve Kestel’den oturanlar çok yakında toplu taşıma araçlarına bindiklerinde şehir merkezine kadar gidebilecekler.”
Üç…
“Bursa’ya gelmeden 3 Bakan oturup anlaştık. Karayolları’nın olduğu yere Adliye Sarayı yapılacak. Böylece kentin doğusu adliyeye kavuşacak.”
Dört…
“Uludağ’da ne kapatır giderim anlayışı doğru, ne de yıkarım geçerim anlayışı doğru. Uludağ için herkesin elbirliği yapması gerekiyor.”
Beş…
“Kritik bir yargı süreci var. Türkiye gerçekleriyle yüzleşiyor. Hiç bir şey karanlıkta kalmamalı. Ama kimse de peşinen suçlu değil.”
Altı…
“Türkiye’de Türk-Kürt ve Sünni-Alevi gibi çatışma alanları var. Şehitleri rencide edecek hiçbir ortamda ve hiçbir şeyin içinde olmayız. Bütünlüğümüzü sergilemeliyiz. Yeni çatışmalar, yeni şehitler, yeni Sivas’lar olmasın. Bu olayları arkasındaki gizli ellerin amacı Türkiye’nin kalkınmasını ve halkın refah düzeyinin yükselmesini engellemek.”
Altın dönemin önceliği ulaşım
Hikmet Şahin döneminde Ankara Yolu’nda başlatılan kesintisiz ulaşım projelerine dün yeni bir halka eklendi: Gürsu Kavşağı.
Gerçi…
Büyükşehir bat-çık tanımını hiç kullanmadı ama, yapılan, Şahin’le özdeşleşen bat-çıklardan.
Dahası…
Bu sütunların okurları, Gürsu’ya bat-çık yerine Kestel’e “trompet” denilen tek dönüşlü köprülü kavşağı daha uygun gördüğümüzü biliyorlar.
Ne var ki…
Seçim dönemi Gürsu’da verilen söz nedeniyle dün bu kavşağın temeli atıldı.
Üstelik…
Altepe döneminin ilk yatırımı oldu.
Törende Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi dikkatle dinledik.
“Bu dönem Bursa’nın altın dönemidir” derken inançlı ve heyecanlıydı. Bir belediye başkanını başarılı kılan inancı ve heyecanı. Dün Altepe’de bunu gördük.
Konuşmasında, altın dönemin önceliğinin ulaşım olduğu mesajını verdi.
Örneğin…
Yeni ana arterler oluşturacaklarını söylerken, Acemler-Otosansit arası 30 metrelik yeni yolda birkaç güne kadar yıkımın başlayacağını açıkladı.
Yine…
Bakan Çelik’in önemsediği dikey caddelerin Davutkadı ve Yeşilyayla’da açılacağını açıkladı.
Aynrıca…
Acemler-Mudanya Kavşağı arasındaki ek şerit ihalesine çıkıldığını bildirdi.
Yanı sıra…
Bursaray’ın Kestel’e kadar geleceğini müjdeledi. 3 ayda 100’ü aşkın proje başlattıklarını, koordineli hizmette Büyükşehir’in ilçelerle birlikte çalışacağını da ekledi.
Bu çevre zaferi yalnızca Avdancık’ı değil, taş ocakları için Bursa’nın doğasını da kurtarır
Bu sütunların okurları, Bursa’nın yakın çevresindeki doğal güzellikleri ve orman alanlarını köstebek yuvasına çeviren taş ocaklarıyla ilgili mücadeleyi yakından biliyorlar.
Özellikle…
Kısa adı Gümçed olan Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği’nin verdiği mücadele çevre tarihine altın harflerle yazılacak.
Çünkü…
Gümçed Genel Başkanı Adnan Önürmen tüm zamanını maden arama sahası adı altında doğayı oyan taş ocaklarıyla mücadeleye ayırdı ve çevre fedaisi gibi çalıştı.
Bir yandan da köylüleri bilinçlendirdi.
İşte…
Bugün Bursa’da yaygınlaşan ve “köylüyü en büyük çevre savaşçısı” haline getiren eylemler böyle başladı.
Topraklarına taş ocağı açılmasını istemeyen köylüler her yerde direndiler. Bu direniş verimli tarım arazilerine kurulmak istenen kimyasal tesislere karşı daha da şiddetli hale geldi.
Bu da…
Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da kimyasal atık tesislerine karşı Gümçed ve Doğader önderliğinde direnen köylülere yeni yeni zaferler kazandırdı.
Bununla birlikte…
Gümçed öncülüğünde köylünün direniş gösterdiği yerlerden biri de Avdancık’tı. 800 yıllık geçmişe sahip bu köyde, mermer ocağı için ruhsat veren Ankara bürokrasisi, bölgeyi de bilmiyor, küyü de tanımıyor, ocağın nereye açıldığını da umursamıyordu.
Zaten…
Bilmediği ve umursamadığı için Ankara bürokrasisi oturduğu yerden ruhsatı verdmiş, onlara da ne yazık ki yerel makamlar uymuştu.
Konuyu…
Gümçed Genel Başkanı Önürmen hem idari yargıya taşıdı, hem de Kültür ve Doğa Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurdu.
İlk karar Koruma Kurulu’ndan çıktı. Kurul bölgeyi sit alanı ilan etti ve çalışmanın durdurulmasını istedi. Bu karar çok önemliydi ama ocakta çalışma devam etti. Kurul kararının uygulanmaması nedeniyle yapılan itirazlar da bir sonuç vermedi.
Son noktayı ise Bursa 2. İdare Mahkemesi koydu.
Üstelik…
Mahkeme, maden ve çevre yasalarının ilgili maddelerinin iptal edilmiş olmasından anayasaya aykırılığa ve arkeolojik mirasın korunmasından Avrupa Sözleşmesi’ne kadar geniş alanda emsal olacak çok önemli bir karar verdi.
Çünkü…
Avdancık’taki mermer ocağı ruhsatını iptal eden Bursa 2. İdare Mahkemesi yalnızca Avdancık’ı değil, Bursa’nın, hatta tüm Türkiye’nin doğal güzelliklerinin taş ocakları tarafından yok edilmesinin de önüne geçti.
Direnen, direnmeyi öğreten ve tüm aşamalarda emeği geçen herkese teşekkürler.
Tartışmalı 2 konu ve görüşler…
Gerçi gündem değişti ve başka şeyler konuşulup tartışılıyor ama, geride bıraktığımız birkaç gün içinde Türkiye’nin tartıştığı iki konuda düşüncemizi paylaşmak istiyoruz.
Bir…
Meslek lisesi öğrencilerine üniversite yolunu kapatan katsayı uygulamasına kaldırılmasını doğru ve yerinde bir karar olarak görüyoruz.
İki…
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu toplantısından kamuoyuna yansıyan tartışmalara bakarak şunu söyleyebiliriz:
Ergenekon davasını yürüten savcı ve yargıçların görevlerinde kalmaları doğru bir karar. Çünkü, binlerce sayfalık iddianamesi olan bu özel davayı yeniden ele almak kolay değil.
Buna karşın…
Ergenekon davasını yürüten savcıların pazarlık konusu haline gelmeleri en büyük zararı yine bu savcılara verdi. Çünkü siyasi bir tartışmanın ortasında kaldılar.
Sedat Öztürk ve dostluk
Tatil için Bursa dışında olduğumuz günlerde Gazeteci Sedat Öztürk’ü kaybettiğimiz haberi Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin kısa mesajıyla cep telefonumuza geldi.
Sedat’ın 30 yıl önce İnegöl’den Bursa merkeze gelişine karınca kararınca aracılık etmiş ve geçen süreçte hep dost kalmış biri olarak üzülmemek, kederlenmemek elde değil. Zaten o herkese dost biriydi. Gazetecilik kurallarını işletmekten çekinmez; ama dost kalmayı da başarırdı.
Gözü pek bir haberciydi. Çok kolay haber çıkarır, Allah vergisi yetenekleriyle habere çok kolay ulaşırdı.
Bursa’da gazetecilik yapıp da Sedat Öztürk’le tatlı anısı olmayan yoktur. Gecikmeli de olsa Allah’tan rahmet, ailesi ve Bursa basınına başsağlığı diliyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 30-07-2009