Seçmen siyasal yapıya düzeltme yaptı: Artık muhalefet de var Seçmenin sandıkta verdiği mesaj nasıl okunmalı? Siyasal yapıda ne düzeltildi? Hangi partilerin önü açık? Bursa’da kim başarılı, kim başarısız? Artık bir parti en fazla kaç milletvekili çıkarabilir?
Türkiye âdeta iki seçim arası sürece girdi. Normal takvime göre iki yıl sonra genel seçim var.
Ancak…
Önce, geride kalan yerel seçimin fotoğrafını doğru görmek gerekiyor. 29 Mart’ta ne oldu? Seçmen neyin mesajını verdi? O mesaja göre iki yıl sonraki genel seçime nasıl bakılmalı?
Soruları…
Siyasetin de içinde bulunmuş, doğru analizler yapan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’na sorduk.
Lafı uzatmadı:
“28 Şubat sürecinin çarpıttığı siyasal yapıda düzeltme oldu. Artık parlamentonun muhalefeti var.”
İyi de…
Parlamentoda muhalefet zaten vardı. Bu seçim neyi değiştirdi? İşte Tatlıoğlu’na göre değişen:
“1999, 2002 ve 2007 seçimlerinde toplumu umutvar edecek, güç vaadeden muhalefet oluşmamıştı. Ama bu seçimde, 28 Şubat’la başlayan sürece toplum düzeltme yaptı. Artık bir muhalefet var.”
Devam etti:
“Üstelik, bundan sonra iktidarın dikkate almak zorunda olduğu ve duruşunu onlara göre belirleme durumunda kalacağı bir muhalefet var.”
Bakışı şu:
“Bunu Türk siyaseti için 10 yıl aradan sonra olumlu gelişme olarak kaydetmek lazım. Çünkü demokrasilerin temel prensibi muhalefet ve gücüdür.”
Şu da önemli:
“İkinci olarak, siyasette açık alan ortaya çıkmadı ama, önümüzdeki genel seçimlerde denge ve iktidar değişikliğinin söz konusu olabileceği ortaya çıktı.”
Gördüğü şu:
“Toplum bunu açığa vurdu. Değiştirir değiştirmez ayrı, ama değiştirebileceği ortaya çıktı.”
Tatlıoğlu’na göre siyasi partilerin seçimdeki başarı oranı neye göre ölçülmeli? Kim başarılı?
Bursa siyasetinin söz sahibi isimlerinden olan ve yorumları önemsenen Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ile 29 Mart seçimlerinin Bursa sonuçlarını da konuştuk.
Daha doğrusu…
Sandık sonuçlarının ortaya koyduğu başarı çıtası üzerine görüşlerini öğrenmek istedik.
Çünkü…
Her parti kendi içinde bulunduğu siyasal ve konjonktürel durumlar açısından değerlendirmeler yapıyor.
O da…
Tek tek siyasi parti değerlendirmesi yapmak yerine, siyaset için genel kural anlamında başarı kriteri konusunu öne çıkardı.
Söze de…
“Bana göre partilerin başarısı Bursa’daki oy oranıyla genel oran karşılaştırmasıyla yapılmalı” diyerek başladı.
Ardından…
Başarı ölçüsü olarak iki noktaya dikkat çekti:
“Geçen seçime göre oy arttırımı olup olmaması veya partinin Türkiye ortalamasının altında kalınıp kalınmamasıyla ölçülmeli.”
Sonra da…
“Doğrusu bu” deyip Bursa kriterini ortaya koydu:
“Bursa’da hangi parti Türkiye ortalamasının altındaysa başarısızdır. Hangi parti Bursa’daki sonuçlar itibariyle Türkiye ortalamasının üstünde oy almışsa başarılıdır. Bursa böyle örnek ölçektir.”
••••••••••
Sandık sonuçlarına ilişkin genel başarı kriteri ortaya koymanın yanında, İsmail Hoca 29 Mart seçiminde ortaya çıkan bir başka duruma daha işaret etti:
“Bu seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi açısından, adayın partilerin geneline hava verdiği gözlendi.”
Şu örneği verdi:
“Yani İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin, Ankara’da ise Mansur Yavaş’ın MHP’nin Türkiye genelindeki oy oranlarına katkıları oldu.”
Bu sonuçtan şu yorumu çıkardı:
“Dolayısıyla vizyondaki yüzler nereden aday olursa olsun Türkiye genelinde anlam taşıyor.”
Oradan da Bursa sonuçlarına geldi ve sandıktan çıkan sonuca farklı bir yaklaşım getirdi:
“Bursa’da Saadet Partisi’ndeki durum olmasaydı her halde Yıldırım’da MHP çok daha iddialı olurdu.”
Ardından…
“Bir de Sena Kaleli’ siyasi performansı için ayrı bir paragraf açmak gerekiyor” dedikten sonra çok özel bir yorum yaptı:
“Sena Hanım, seçimden sonra söylediklerini seçim sürecinde mesaj katarak söyleseydi, daha başa baş bir seçim götürürdü diye düşünüyorum.”
Bir küçük değerlendirme daha yaptı:
“Mehmet Gazioğlu bana göre Bursa için projeleri olan tek adaydı. Ama yeterli imkan bulamadığı için bunları toplumla buluşturamadı.”
Ya kazanan?
Tatlıoğlu, 5 yıllık Osmangazi Belediye Başkanlığı görevinin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Altepe için, siyasi konjonktürü de içine alan net bir yorum yaptı:
“Recep Altepe’nin aldığı yüzde 47 oy başarıdır.”
“Çözüm üreten siyasal yapılar güçlenecek…”
Seçimlerde, siyasi partilerin aldıkları belediyelere göre renklendirilmiş bir Türkiye haritası ortaya çıktı.
Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, bu haritayı esas alarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Belediye sonuçları ele alındığında, İç ve Doğu Anadolu’ya yayılan bir AK Parti ağırlığı görülüyor. Büyükşehirlerde de benzer bir taban söz konusu.”
Çarpıcı bir yorum yaptı:
“Bu taban, Saadet Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi tarafından daha kolay çözülebilir bir tabandır.”
Bu noktada…
Seçimden birinci parti çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bundan sonraki uygulamaları için fikir yürüttü:
“İktidarın muhalefete duyarlı olması ve hizmet yapma yanında siyaset yapma yönteminde de toplumu dikkate alması mecburi yön haline geldi.”
Sözlerini şöyle açtı:
“Yani aday gösterilecek milletvekillerini; teşkilatların, benzeri durumların ilgili çevre hassasiyetleri dikkate alınarak belirlemek mecburiyet haline geldi.”
Konuyu yerelleştirdi:
“Bundan sonra Türkiye’nin sorunlarına, özellikle de bölgede beklenen sıcak gelişmelere karşı çözüm üreten siyasal yapıların güçleneceği sürece giriyoruz.”
Sözleri önemli:
“Hangi siyasal yapı bunlara toplumca kabul edilebilir çözümler getirirse siyasal iktidarın önü o partiye açılır.”
Şunun da altını çizdi:
“Buna paralel olarak partilerin kadro hareketine girmesini gerektirir.”
“Artık en fazla 6 milletvekili çıkarılır”
Yerel seçimden ilginç bir tablo çıktı. AK Parti’nin yükselişinin durduğu, CHP ve SP’nin kıpırdandığı görüldü.
Bu tabloda…
Bundan sonrasının falına Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu baktı:
“Şu söyleyeceğim çok uçuk bir iddia olmaz… Önümüzdeki seçimlerde artık bir parti en fazla 6 milletvekili çıkarabilir.”
Nedenini de söyledi:
“Bursa için hesabı buna göre yaptığımızda, bu seçimlerle toplum siyasi partileri kendine daha duyarlı hale getirdi.”
Devam etti:
“Türkiye genelinde de önemli bir sıkıntı mevcut. Maalesef yine 10 yıllık terör ve Güneydoğu politikalarıyla ilgili istikrarsızlık, bölgedeki gelişmelerle beraber düşünüldüğünde, siyaseti çok sııntılı konjonktüre soktu.”
Sonuç şu:
“O açıdan, tüm siyasi yapının dengeleri dikkate alıcı ve çözücü politika üretme mecburiyeti var.”
MHP ne yapar, CHP’ye ne olur?
Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu oluşan siyasi tabloya göre siyasi öngörülerde de bulundu.
İlk tespiti şu:
“Siyasal ideoloji açısından baktığımızda, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin atılımlı devamı halinde siyasal boşluk ortaya çıkmaz.”
Nedeni şu:
“Çünkü bugün parlamentoda yüzde 65-70 civarındaki oy tabanına hitap eden iki parti var.”
Öngörüsü ise şu:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin gelişme gösterse de yaklaşık 10 yıllık siyasi çizgisi içinde iktidara gelebilecek dönüşümü yapma imkanı yok gibi gözüküyor.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 12-04-2009