Çelik’ten adaylıklar için çarpıcı yorum ve uyarılar Çalışma Bakanı Çelik adaylıklar konusunda ilk kez konuştu: Sürece etkisi oldu mu? Adaylığını engellediğini söyleyenlere ne cevap veriyor? Şahin’in için yorumu ne? Süreç içinde neler planlıyor? Uyarıları neler?
Bursa siyaseti hareketli günler geçiriyor. Hareket de, siyasi partilerin adaylarını belirlemeleri sırasında yükselen tansiyondan kaynaklanıyor.
Buna da…
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yeniden aday göstermediği Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’in sürpriz bir kararla Demokrat Parti’ye geçip aday olması yol açtı.
Fakat…
Siyaset kulislerinde, özellikle AK Parti’deki gelişmeler değerlendirilirken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik adı birinci gündem maddesi olarak konuşuluyor.
Dahası…
Kimi siyasiler ya da adaylar, yaşadıkları olumsuzluğa Çelik’i adres gösteriyorlar.
Peki…
Bursa’daki bu konuşmalara Faruk Çelik acaba nasıl bakıyor, ne düşünüyor?
Dün bu soruyu, Suriye’nin başkenti Şam’a yaptığı resmi ziyearieti tamamlayıp cumartesi gecesi Ankara’ya dönen Çelik’e yönelttik.
••••••••••
Önce…
“Yoğunluklardan dolayı yerel siyaseti çok yakından takip ettiğim söylenemez” dedi ve tabloyu yorumladı:
“Koltuk sevdası uğruna daldan dala atlayan, ilkesiz, hedefsiz siyasi partiler ve adaylar dönemi yaşayacağımız görülüyor.”
Gözlemi şu:
“Belediye başkan adaylarının neredeyse tamamına yakınının partilerle bağlantısı olmayan bir süreç bu.”
Şu yorumu çıkardı:
“Yani örgütlere ‘Siz bir işe yaramazsınız. Siz bu işi yapamazsınız. İçinizde böyle adam yok. Siz bayrak asmaya devam edin. Biz seçim zamanı tepenize adayları buluruz’ yaklaşımındaki bir siyaset.”
Devam etti:
“Ne üretecek bu siyaset? Takım ruhu yok. Hedef birliği yok. Proje birliği yok. Bireysel hesap uğruna siyaset.”
Buradan da şu sonuca ulaştı:
“Bugün belediye başkan adayı ol, yarın belki milletvekilliği teklifi gelir anlayışı ve yaklaşımlar yalnız Türkiye’de siyasi partiler ve adaylara zarar vermekle kalmadı, Türk siyaset kurumuna da çok şey alıp götürdü, şimdi de götürür.”
••••••••••
Sorduk…
Bakan Çelik, uzun yıllar birlikte siyaset yaptığı, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde de Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olabilmesi için mücadele verdiği Hikmet Şahin’in, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden aday gösterilmeyince Demokrat Parti’ye geçişini acaba nasıl yorumluyor?
Gülümsedi ve Demirel’i de ima edip şunu söyledi:
“Baba ocağına döndüm diyor… İnsana sorarlar 15 yıldır neredeydin? Baba ocağını ben 15 yıldır hatırlayamadım. Üstelik 15 sene önce baba da evdeydi. Baba gitmiş, ev tarumar olmuş, sen baba ocağına döndüm diyorsun.”
Peki…
Şahin’in geçişiyle DP seçimlerde iddialı sahibi mi oldu?
İşte cevabı:
“Pudrayla olacak işler değil bunlar.”
Bununla birlikte…
Önümüzdeki günlere yönelik ipuçları verdi:
“Olup bitenleri Bursalılarla konuşacağız. Yeniden belediye başkan adayı neden yapılmadı? AK Parti belediyeciliği, yeni hedefler… Bunları Bursa’da gelip konuşacağız. Yerel medyada, gazetecilerle enine boyuna konuşacağız.”
Şu konuda çok duyarlı:
“Ama şunu ifade edeyim: Bursa’ya çok hizmetler yapıldı. Kimse unutmasın hizmetlerin adresi AK Parti ve Sayın Başbakan’dır. Biz 6 sene hizmetkârlık yaptık.”
Şu sözünün de altını çizdi:
“Biz istedik Sayın Başbakan verdi, AK Parti verdi. Yalnız Bursa’ya değil Türkiye’ye verdi. Türkiye’ye hizmet ağı bir bütün olarak yayıldı. Onun için geçmişle mukayese edilince AK Parti hizmetleri çok fazla.”
Şu uyarıyı yaptı:
“Benim hizmetim diyen en büyük yanılgı içinde olur. Bu ben de olsam… Kaldı ki hizmetlerin Bursa’ya nasıl geldiğini de bire bir anlatacağız.”
Şunu ekledi:
“Belediye bütçelerinin nasıl desteklendiğini ve bunun yanında merkezi yönetimin ne gibi inisiyatifler kullandığın ileride herkese anlatacağız. Zaten herkes biliyor.”
İki örnek vermekle yetindi:
Bir…
“2040 yılına kadar Bursa’nın su sorunu yok. Başka belediyeler su borularını döşemekle, barajlarla uğraşırken Bursa’da AK Parti iktidarı ikinci barajı bitirdi. Bursa, su sorunu olmayan nadir illerden.”
İki…
“Bugün 30 bin araç, tır ve kamyon şehrin içine girmiyorsa AK Parti’nin açtığı çevre yoluyla girmiyor. Bu hizmetlerin ne anlama geldiğini Bursalılar gayet iyi biliyor. Bursalılar hizmetin kaynağının AK Parti olduğunu da gayet iyi biliyor.”
Bir uyarısı daha var:
“Bize gelen Bursa’yla ilgili ne sorun varsa, yasaysa yasa, destekse destek, krediyse kredi, her şey AK Parti iktidarı sayesinde aktarıldı. Onun için herkes konuşmalarına bu çerçevede dikkat etmeli.”
••••••••••
Adayların belirlenmesi sırasındaki etkisine yönelik yapılan açıklamaları da anımsattık.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik bu konuda da içtenlikle şunları söyledi:
“Adaylıklarla ilgili süreçte yalnızca milletvekillerinin bulunduğu ortamda, Başbakan’ın önünde 15-20 dakikalık bir konuşmam var. Bir de bir genel başkan yardımcısının talebi üzerine yaptığımız sohbet var. Bunun dışında ne özel bir kulisim ne özel bir çalışmam oldu.”
Vurgulaması şu:
“Zaten bunlara zamanın da yok.”
Şunu söyledi:
“Bursa’daki açılış töreninde benim görüşüm hiç alınmamıştı. Ben de hiç görüş belirtmedim, konuşmadım. Onun için, bugünkü tutumları da anlayamadım.
Şunu da anımsattı:
“Bursa’daki temayüllerde de programım olmasına rağmen iptal ettim ve içinde olmadım. Başbakan’ın bulunduğu ortamdaki o görüşlerimi de herkese söyledim yine söylerim. Gizli saklı bir şey yok.”
Bununla birlikte…
Anlayamadığı bir noktaya işaret etti:
“5 sene önce bu arkadaşlar aday olurlarken hiç bana ‘Senin sayende aday olduk’ demediler. Hep kendi güçleriyle kendileri aday olmuşlar. Ne oldu acaba 5 yıl içinde de tekrar aday olamadılar? Şimdi niye suçlu arıyorlar?”
Şunu sorguladı:
“Her şeyi bize yüklemek isteyenleri anlamakta zorlanıyorum. Buna ne zamanım yeter ne de can. Madem her şeyi ben tanzim ediyorum o zaman kusura bakmayın ama, yapılan tüm hizmetleri de biz yapmış oluruz.”
Daha çok Şahin’i işaret eden önemli bir mesaj verdi:
“Makamlar müktesep hak değildir. Bursa gibi Büyükşehir makamları çok önemli ve şerefli hizmet alanlarıdır. Keşke bu noktaya taşıyan Sayın Başbakan’a, ilgililere, emeği geçenlere teşekkür etseydi de biz mahcup olsaydık. Keşke değişiklik konusunda bizi haklı çıkarsaydı. Oysa istifa ederek değişikliği haklı çıkardı.”
••••••••••
Pazar gününün rahat ortamında; Çelik hakkındaki eleştiri yazılarına da değindi:
“Ben ayağımı hiç yerden kesmedim, halktan kopmadım. Kibir ve böbürlenme benim semtime hiç uğramadı. Arkamda da güç falan bir şey yok.”
Söylediği şu:
“Ben Yavuz Selim’inden Bağlarbaşı’na, Karaman’dan Beşevler ve İhsaniye’ye, Mollafenari’den Veysel Karani’ye, Erikli’den Karapınar’a, Mollaarap’a kadar yani bir halkla iç içe, halkın sorunlarıyla her hafta bütünleşerek siyasette bir noktaya geldim.”
Ardından…
Geçmişte de hakkında suçlamalar yazıldığını, ancak yazanların özür dilediğini kaydedip şu çağrıyı yaptı:
“Tek bir isteğim var. Kimse iftira atmasın. Çünkü yine Bursa’da yüz yüze olacağız.”
Çelik’in Şam’da karşılaştığı sürpriz ve bugünün önemi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile dünkü konuşmamızın konuları arasında, resmi ziyaretten döndüğü Suriye görüşmeleri ve Ortadoğu izlenimleri de vardı.
Öncelikle görüşmelerin boyutunu şu sözlerle ortaya koydu:
“İki günlük Şam resmi ziyaretinden döndüm. Ortadoğu’da olup bitenlerle ilgili Suriye Başbakanı, Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Başbakanıyla heyetler halinde görüşmeler yaptık.”
Sonuçtan mutlu:
“Hem ülkem, hem bakanlığım adına verimli görüşmeler oldu.”
İlginç bir gözlemini aktardı:
“Dikkatimi çeken bir şey oldu: Ortadoğu’daki gelişmelerden dolayı Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları Şam’da dükkanlarda asılı. Ortadoğu’nun sevgisi bir kat daha artmış.”
Hoş bir anısı da var:
“Suriye Başbakanı ‘Ortadoğu’daki olaylarla ilgili çıkışından dolayı buralardan aday olsa tereddütsüz herkesi geride bırakır. Halk nezdinde böyle bir bütünleştirici kimliğe kavuştu’ dedi.”
Bunların nedenini şöyle açıkladı:
“Türkiye ateşkesle ilgili bütün taraflarla konuşan ülke konumunda. Bu tabii, Araplar arasındaki dağınıklığa karşı Türkiye’nin dik durması ve konuyu sahiplenmesiyle ilgili bir durum. Bu da Ortadoğu’daki halklar tarafından çok iyi algılanmış. Türkiye’nin itibarı açısından bölgede çok önemli bir durum var.”
Yanısıra…
Bugün de Çelik’i yoğun bir program bekliyor. Çünkü, Türkiye Eczacılar Birliği’yle ilaç anlaşması bugün şekillenecek.
Çelik bu konuda şunu söyledi:
“Aslında bizim Türk Eczacılar Birliği ile sorunumuz yok. Her konuda anlaştık. Eğer Eczacılar Birliği ideolojik duruma girmezse sorun yok. İyi bir yere gelindi. Ama uzlaşmak istemiyorum gibi yolu seçerse salı gününden itibaren eczacılarla bire bir anlaşmayı düşünmek zorunda kalacağız.”
Yine…
Bugüne yönelik önemli bir programı daha var:
“Ekonomik Koordinasyon Kurulu turizm, demir çelik, müteahhitlik, gemi inşa sanayii ve denizcilik sektörleriyle ilgili önemli bir toplantı yapacak. Bu toplantıya katılacak 5-6 bakandan biriyim.”
Şunu vurguladı:
“İstihdamla ilgili yaşanan sorunlardan dolayı netleştirme toplantısı sabah 10.00’da başlayıp akşam 18.00’e kadar sürecek. TOBB Başkanı, diğer sektörlerin tüm başkanları, inşaat sahipleri ve demir çelikteki yetkililer katılacak.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 19-01-2009
YAZARLARIMIZ
* Cennet CANKILIÇ
* İhsan AYDIN
* Söz SİZDE
* Özlem BUĞDAY YAĞMUR
* Selahattin ADIGÜZELLER
* Adnan BAŞTOPÇU
* Engin AKSÖZ
* Gürsel BAYRAKTUTAN
* Yusuf KAYIŞOĞLU
CHP Gürsu İlçe Başkanı muhalif ekipten mi?..
TOKİ bu hızla nereye koşuyor?..
İznik Tacir Köyü 3 aydır ebe bekliyor..
Hey gidinin CHP’si Nereden nereye!!!..
“O stadyum zor yapılır!”..
`İnsanlık ölmüş` haberleri ..
Menajer mi konuşur Başkan mı?..
Devir tasarruf devri…..
MHP hangi ilçede kampa giriyor?..
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
* Iglesias imzayı attı
* Türkiye`nin ilk hayvan hastanesi yeniden hayat buldu
* Kozmik hakime `mermili` tehdit
* Büyük ikramiye inşaat işçisine çıktı
* Erdoğan`dan emeklililere müjde
* Haydi kan bağışına
* Sahte polis dehşeti