Partiler adaylarını nasıl hazırlamalı? Şimdi partiler adaylarını seçiyorlar. Sonra da halk adaylardan birini seçecek. Bu dönemin farkı şu: İlk kez adaylar erken belirleniyor. İşte bunu değerlendirip adayları hazırlamak üzere partilere bir önerimiz var…
İki aşamalı seçimin ilk aşamasını yaşıyoruz. Önce siyasi partiler, 29 Mart 2009’da halkın karşısına çıkaracakları belediye başkan adaylarını belirlemeye çalışıyorlar.
Sonra da…
Sıra halka gelecek ve siyasi partilerin adaylarından birini belediye başkanı olarak seçecek.
İlk aşamadaki siyasi arayış kapsamında partiler adaylarını belirlemeye çalışırken hem kamuoyunu etkileyebilecek ve dolayısıyla oy getirebilecek adaylar arıyorlar, hem de kenti iyi yönetecek isimler bulmaya çalışıyorlar.
Süreçte…
Büyükşehir adayı olarak Mehmet Gazioğlu’nda karar kılan, Yıldırım’da Cüneyt Karlık’la seçime girecek Milliyetçi Hareket Partisi merkezde bir adım öne geçti.
Adalet ve Kalkınma Partisi ise, Karacabey’de transfer ettiği Belediye Başkanı Ergun Koç ve Mustafakemalpaşa’da Sadi Kurtulan’ın adaylıklarını kesinleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde Mustafa Bozbey en popüler aday olarak Nilüfer’de devam edecek. Gemlik’te de transfer Fatih Mehmet Güler çalışmaya başladı bile.
Görevdeki belediye başkanları zaten yaptıklarıyla biliniyorlar. O bakımdan, devam eden başkanlar için söyleyecek bir söz yok.
Ne var ki…
Partilerin ilk kez aday göstereceklerinin nitelikleri her zaman tartışmaya açık olur. En çok da, seçileceği yeri yönetip yönetemeyeceği tartışılır. Yani, bilgi ve beceresi sorgulanır.
Bu dönem…
Aday belirleme çalışmalarında arayışlar erken başladı. Partiler Seçim Kurulu’na adayların bildirileceği son günü beklemeyecek gibi gözüküyor.
Siyaseti izleyen bir gazeteci olarak bu durumu önemsiyoruz. Çünkü, siyasi partiler ve adayları için ilk kez ciddi hazırlık süreci doğacak, zaman kazanılacak.
Bunun da, seçim hazırlıklarına olumlu yansıyacağına, partilerle adayların daha iyi çalışılmış, daha gerçekçi, daha sağlam projelerle çıkmalarını sağlayacağına inanıyoruz.
••••••••••
Bu noktada…
Adayların hazırlanmalarıyla ilgili küçük bir önerimiz var. Önerimiz kimilerine çocukça gelebilir. Kimileri “Oyunla gerçek bir birine uyar mı?” diye karşı çıkabilir.
Yine de önermekte yarar görüyoruz:
Bilgisayarda Sim City adlı bir oyun var. Bu oyunda, boş bir arazi üzerinde yep yeni bir kent kuruyor ve o kenti yönetiyorsunuz.
Yollar yapıyorsunuz. Su buluyor ve tüm kente yayacak altyapı oluşturuyorsunuz. Elektrik üretip dağıtıyorsunuz. İnsanların yaşayabilecekleri alanlar yapıyorsunuz. Evler inşa ediyor, sanayi ve ticaret alanları kuruyorsunuz. Ulaşım için otobüs hatları oluşturuyor, demiryolu yapıyor, metro oluşturuyorsunuz. Havaalanı yapıyorsunuz.
Yine…
Kentte yaşayanların gereksinimlerini karşılamak üzere parklar, yeşil alanlar, okullar, hastaneler, cezaevleri, postaneler, kütüphaneleri en çok gereksinim duyulan yerlere yapıyorsunuz. Trafiği düzenliyorsunuz.
Sonra da…
Bu kenti belediye başkanı olarak yönetmeye başlıyorsunuz. Çalışanların maaşlarını belirliyorsunuz. Kent sakinlerinden alınacak vergilere karar veriyorsunuz.
Eğer…
Çalışanları ve kent sakinlerini mutlu edebilirseniz sorun çıkmıyor. Üretim ve ticaret dengesini iyi kurarsanız, komşu kentlerle alışverişleri düzenlerseniz, kurduğunuz kent para kazanıyor. Sorun çıkarsa da kentte eylemler başlıyor.
Nüfus arttıkça, yeni alanlar gerektikçe kentsel dönüşüm uyguluyor ve kurduğunuz bölgeleri yeniden inşa edebiliyorsunuz.
Bilgisayar meraklıları bu oyunu ve daha pek çok özelliğini çok iyi bilirler. O bakımdan ayrıntıları uzatmak istemiyoruz.
Söylemek istediğimiz şu:
Siyasi partiler bu dönem adaylarını erken açıkladıklarına ve seçimeç de daha 4 ay olduğuna göre, kesinleşen adayları önce Sim City oynatarak kent yönetmeye hazır hale getirmelerini öneriyoruz.
Evet…
Bu bir bilgisayar oyunu ama, gerçeğe çok yakın ve eğitici bir oyun. Denemekte yarar görüyoruz.
Büyükşehir’den önce ilçe stajı
Kentleri yönetmek, geleceği planlamak, yaşayanları mutlu etmek için her şeyden önce bilgi, birikim, beceri, özveri ve kararlılık gerekir. O nedenle de belediye başkanlığı çok önemli ve onurlu bir görev.
Geçen dönem…
Adalet ve Kalkınma Partisi adaylıkta farklı bir yol izledi. İnegöl’de iki dönem, yani 10 yıl belediye başkanlığı yapan Hikmet Şahin 28 Mart 2004 seçimleriyle Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Bu, ilk kez yaşanan bir durumdu. Büyük ilçede deneyim sahibi olmuş bir belediye başkanının avantajları olduğu ortaya çıktı.
En azından…
Seçilen başkanın neyi nasıl yapacağını bilmesi, göreve başlangıcındaki zaman kaybını ortadan kaldırdı.
Böylece Bursa’da, “ilçe belediye başkanı olarak staj yaptıktan sonra Büyükşehir’e gelme dönemi” açıldı.
Bu dönem de…
Hikmet Şahin devam ederse değişen bir şey olmayacak. Ama yerine Osmangazi’de başarılı olmuş, kendini kanıtlamış Recep Altepe gelirse yine ilçede staj yapmış başkan durumu ortaya çıkacak.
Belki de…
Bu uygulama, ileriki dönemler için gereklilik haline gelecek.
Başbakan Erdoğan milletvekillerine soracak mı?
Yerel seçimler için aday belirleme süreci başlarken, Adalet ve Kalkınma Partisi izleyeceği yolu kamuoyuna açıklamıştı.
Buna göre…
Teşkilatların görüşünü benimsemek üzere temayül yoklaması yanında kamuoyu araştırmaları yapılacak, bir yandan da milletvekillerinin görüşleri alınacaktı.
Bilebildiğimiz kadarıyla…
Periyodik şekilde tekrarlanan kamuoyu araştırmalarında adı geçenlerin yanında, hiç tahmin edilemeyecek isimler de sorgulanıyor. Hatta, “Kimi aday görmek istersiniz?” sorusuyla “sürpriz isim” bile aranıyor.
Bu arada…
Bayram öncesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın temayül yoklaması sonuçlarını değerlendirmek üzere Bursa milletvekillerilyle görüşerek “Hikmet Şahin mi, Recep Altepe mi?” sorusuna cevap araması bekleniyordu ama bu gerçekleşmedi.
Olup olmayacağı da belli değil.
Nitekim…
Hafta sonu yeni bir aşamaya geçiliyor. AK Parti Genel Merkezi bu kez, il temayüllerini öğrenmek amacında. Bu kapsamda Bursa’ya aynı zamanda Kadın Kolları Genel Başkanı da olan Fatma Şahin gelirken, Bursa milletvekillerinden Altan Karapaşaoğlu’na Şanlıurfa’da, Mehmet Emin Tutan’a Eskişehir’de, Sedat Kızılcıklı’ya ise Samsun’da komisyon başkanlığı görevi verildi.
Çevre için eylem bilinci
Bursa’da çevre koruma anlamında çok özel bir toplumsay duyarlılık süreci yaşıyoruz.
İlk işaret…
Keles’in Kozağacı bölgesinde yapılması planan termik santrala karşı, “kiraz bahçelerini korumak” amaçlı eylemlerde geldi. Yöre halkına, çevre örgütleri öncülüğünde sivil toplum desteği verildi. Bu da sonuç getirdi ve kiraz bahçeleri termik satraldan kurtarıldı.
Bununla birlikte…
Bursa’da çevre koruma hareketinin önderliğini yapan Gümçed çizgisini korumanın ötesinde, doğayı katleden taş ocaklarına adeta savaş açtı, çimento fabrikalarına direndi, Kaz dağları ve Mustfakemalpaşa’daki sinayürle altın aramaya karşı eylemler yaptı.
Son dönem önemli çalışmalarıyla dikkat çeken Doğader çevre koruma ve toplumu bilinçlendirme çalışmalarını eylemlerle ortaya koydu.
Bütün bunlara…
Akademik odalar tam destek verdiler. Çevrecilerin önderlik ettiği ya da eyleme geçirdiği konularda teknik bilgi desteği sağladılar.
Bu birliktelik son olarak Gemlik’e planlanan termik santralda tekrarlandı. İşin içine, Gemlik’i koruma kaygısındaki yöre siyasetçileri de girince, Azot Fabrikası’nın yerine termik santral yapmak isteyen firma vaz geçti.
Çevre bilinci ve toplumsal duyarlılık adına yapılan girişimler ve eylemler gelecek adına umut verici. Hele, bu amaçla eylem birliğine dönüşüp hedefe ulaşan hareketleri çok önemsiyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 10-12-2008