CHP’de hava sertleşiyor… Akdoğan, “6 Ok’un ilkelerini değiştirmek isteyenlerin korkulu rüyası olacağız” dedi

CHP Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan’ın, bayramın ikinci günü Kültürpark’ta gerçekleştirilen bayramlaşmadaki konuşma metnini okurken bir şey dikkatimizi çekti.
Şu süreçte…
Tepe yapılanmada çok ciddi bir değişim yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi’ni, yerel örgütlerde de sancılı bir gelecek bekliyor.
Çünkü…
Bir yanda, Genel Merkez’de tasfiye edilen polit büro görünümündeki yönetime karşı çıkanların geliştirdiği yeni CHP ve yeni siyaset modelinde “tepe yönetim yetmez, partinin politikalarına kadar her şeyi hemen değiştirelim” isteği var.
Bu istek…
Geçen ay yapılan İl Danışma Kurulu’nda 2009 yerel seçiminin Büyükşehir Adayı Sena Kaleli’nin konuşmasıyla ilk kez bir parti platformunda dile getirilmişti.
Orada da…
“Atatürk’ün devrimlerinin bekçiliğini artık yapmamak” ve “6 Ok’u kırıp atmak” anlamındaki konuşma üzerine CHP İl Başkanı Akdoğan sert bir refleksle karşılık vermişti.
İşte…
Cephenin diğer yanında, şu an Akdoğan’ın sembolleştiği partinin ilkelerini korumak yanlısı olanlar var.
İlginç olan da şu:
Değişimi isteyenler karşı tarafı statükonun kibirli temsilcileri olarak görüyor. İlkeleri savunanlar da, partiyi ikinci cumhuriyetçilere kaptırmamak gerektiğine inanıyor.
Bunun da ötesinde…
Dışarıdan bakan herkes, bu mücadelenin Haziran 2011’deki genel seçimin milletvekili aday listelerine yönelik olduğunu fark ediyor.
••••••••••
O nedenle…
CHP Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan’ın bayramlaşmada yaptığı konuşmayı biraz daha dikkatli okuduk.
Öncelikle…
Halkın CHP’den beklentisine yönelik partilileri uyarırken zorunlulukları dört maddede sıralıyor:
Bir…
“Siyasi Partiler, toplumların temel yapılarıdır. Toplumların gelişmesini ve geleceğini belirler. O nedenle, umutları azalan halkımızın sıkıntı ve kaygılarını irdeleyip, çözüm üretme noktasında planlı, programlı, yaratıcı, güçlü bir örgüt yapısıyla halkın sesi olmaya devam etmek zorundayız.”
İki…
“Kendine ve topluma yabancılaşarak bireyselleşen insan sayısının büyük bir hızla arttığı günümüzde parti politikalarımızı halka iyi anlatarak onları bilinçlendirmek, sahip oldukları seçme haklarını partimizden yana kullanmalarını sağlamak zorundayız.”
Üç…
“Gelecek nesillerimizin esenliği uğruna her zaman olduğu gibi, dayanışma duygumuzu güçlendirerek karanlık güçlere karşı birlik beraberlik içinde ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmak zorundayız.”
Dört…
Ülke ve dünya siyasetinin farkında olan bizler çalışkan, tutarlı, mücadeleci ruhumuzla siyaset yolunda azimli ve kararlı yürümek zorundayız.”
Sonra da ekliyor:
Biz bir  aileyiz… Hep birlikte CHP ilkeleri doğrultusunda iktidara yürürken karamsarlıkları bir kenara bırakarak, artık iktidar özlemini  iktidar eylemine dönüştürmek hepimizin boynunun borcudur.”
Bunu uyarı izliyor:
Özlemden eyleme geçerken de unutmayalım ki; bu ulus binlerce şehit ve gazilerimizin  ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek kanla, acıyla, gözyaşlarıyla, azimle, inançla, onurla ulaştı cumhuriyete.”
Tam da bu noktada CHP’nin yerini işaret ediyor:
Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkeyi kurtaran ve Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Şüphesiz, Mustafa Kemal’in partisi de tıpkı O’nun gibi devrimcidir. Devrimci kalmalıdır.”
Ardından…
“CHP, devrimciliğini parti simgesi olan 6 Ok’ta ilan etmektedir” diyor ve Atatürk’ün düşünceleri doğrultusunda devrim ve karşı devrim karşılaştırmaları yaptıktan sonra, değişim yanlısı partililere yönelik sert bir mesaj veriyor:
“Altı Ok geri kalmış feodal bir din imparatorluğunun çağdaş bir ulus devlete dönüştürülmesinin programıdır. Bu ilkelerin yanında diğer taraftan sosyal demokrasinin evrensel değerlerine sahip partimiz özgürlük, eşitlik, dayanışma ve emeğin üstünlüğü gibi ilkeleri de özümseyerek her zaman değişim ve dönüşümün öncüsü olmuş, demokratikleşmeyi ve sosyal devlete dönüşümü de gerçekleştirmiştir. Bizler hiçbir zaman bazılarının ifade ettiği gibi statükoyu koruyan, statükonun kibirli temsilcileri olmadık. Ama cumhuriyeti, demokrasiyi kendi istedikleri şekle sokmak isteyenler ile Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olanların korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz.”
Uyarısını şöyle tamamlıyor:
“Bugünlerde partimiz yine sınavdan  geçiyor. Bu sınavda sınıfta kalmasını, iç kavgaya gömülmesini, ayrıntılarda boğulmasını isteyen karşı devrimciler, mandacılar, 2. cumhuriyetçiler ile emperyalizme hizmet edenler el ovuşturuyorlar.”
Uyarılarını hedef göstererek tamamlıyor:
“Bizler yine tarihsel kimliğimize bütünlüğümüze sahip çıkarak silkinecek, bu seçimlerde partimizi iktidara taşıyarak beklentileri boşa çıkaracağız.”
Son olarak…
Akdoğan konuşmasının son bölümünde şöyle sesleniyor:
“Küresel stratejilerle Türkiye’nin yönlendirildiği bu süreçte, motivasyonu yok eden, örgütsel dayanışmayı parçalayan çalışmaları engelleyerek, örgütlü gücü harekete geçirerek görev yapmak zorundayız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, bir örgüt partisidir.”
Şunu anımsatıyor:
“Siyasette parti örgütüne sahip çıkmaktan, sadakatli davranmaktan ve her konuda emeğini, desteğini ortaya koymaktan daha erdemli bir duruş yoktur.”
Sözlerini şu mesajla bitiriyor:
“Örgütlülük, disiplinli bir şekilde sorumluluk yüklenip görev yapmaktır. Unutmayalım ki, örgütlü güç yenilmez.”