Gerçi… Kendini en güçlü hissettiği günlerde bile görevden alınması için girişimler vardı.
Hatta…
Bu girişimlerden birinde, CHP MYK’nın Bursa müfettişi olarak görevlendirdiği İzzet Çetin’in referandumla ilgili yaptığı örgüt toplantısı sırasında, soru gibi yazılıp gönderilen kağıtlardan biri yanlışlıkla ona ulaşmış ve okuduğunda hakkındaki şikayeti görünce gözleri faltaşı gibi açılmıştı.
Ama…
Yine de CHP Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan için Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesinden sonraki süreç çok özeldi.
Çünkü…
Kılıçdaroğlu’na liderlik yolunu açan hareketin önderi il başkanlarından biriydi. Kurultayda ağılığı oluşmuş, il başkanları organizasyonlarıyla öne çıkmıştı.
Yeni dönemde…
Güçlü Genel Sekreter Önder Sav ile de çok yakın diyalog oluşturmuştu. Genel Merkez önerilerini dinliyor, özel görevler veriyordu. İl başkanları deklarasyonunu kaleme alan ve açıklayan olarak da gücünün doruğuna çıkmıştı.
Gidişat…
Akdoğan’ın 12 Haziran 2011 genel seçiminin de yıldızı olacağını, hatta adaylık yolunun sonuna kadar açıldığını gösteriyordu.
Fakat…
Sürprizlerin partisi CHP’de, tıpkı Kılıçdaroğlu’nun gelişi gibi aniden patlak veren fırtına partinin tepe yapısını değiştirdi. Önder Sav gitti, Kılıçdaoğlu yeni bir ekip kurdu. Tüm dengeler de değişti.
Yeni durum…
Adaylık ve siyaset süreciyle ilgili beklentileri de tümden değiştirdi. Kendilerini yeni yönetim yapısına daha yakın görenler de atağa kalktılar. Bu yapıların kimileri Akdoğan’ı yok sayarak parti planlaması yaparken, kimileri tüm hedefini parti örgütünü ele geçirmek üzerine belirledi.
Kurultay sürecinde yaşanan ve o günün koşullarında kulis başarısı olarak algılanan kimi kulis hareketlerinin yankıları da, değişen güç dengeleri ve yeni yönetim yapısı kapsamında Akdoğan için sıkıntı oluşturdu.
Gelinen noktada…
Seçim hızla yaklaşırken milletvekilliği hesaplarından başlamak üzere Akdoğan’ın görevden alınacağını düşünen de var, böyle bir sonuca göre hesap yapan da var, görevden alınması için Ankara’da kapı aşındıranlar olduğu da duyuluyor.
İşte…
Böyle bir ortamda CHP Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan’la konuştuk. Gördük ki, hakkında yapılanlar spekülasyonlar nedeniyle dolu.
Söze, “İl Başkanları toplantısı sırasında Genel Başkanımız tüm il başkanlarından görevden alınma söylentilerine aldırmayıp çalışmalarımızı sürdürmemizi istedi” diye başladı.
Sonra da…
İçini dökercesine şunları söyledi:
“Görevden alınacağımı söyleyenler aldanıyorlar. Çünkü bir neden olması gerekiyor. Yaptığımız işlerde bir sorun olması gerekiyor.”
Ardından…
“Peki biz ne yaptık?” dedi ve şöyle devam etti:
“3 yılda hiçbir il örgütünün yapmadığı çalışmalar ortaya koyduk. Örneğin kitaplar hazırladık. Hem de öyle koca bir cilt büyüklüğünde kitaplar yaptık. 13 kitap gibi rapor hazırladık. Hem de 50’şer sayfalık… İlçe başkanlarıyla diyalog içinde çalıştık. Kadın ve gençlik kolları en aktif dönemlerini yaşadılar.”
Özel bir vurgu yaptı:
“5 Aralık’ta yapılacak seçim için Ovaazatlı’da sorun envanteri tespit ediliyor. Böylece beldenin sorunları belirleniyor. Orada çok özel bir çalışma yürütüyoruz.    
Önemsediği noktalardan biri şu:
“Danışma Kurulu toplantımız çok verimli geçti. Bu toplantının çıktıları yönetim kurulumuzda paylaşıldı. Alınan bilgiler doğrultusunda 13 değişik çalışma komisyonu kurduk. Meslek odaları, esnaf, seçim gibi komisyonlar oluşturduk.”
Bütün bunları anlattıktan sonra kendisiyle ilgili spekülasyonlara yönelik şunları söyledi:
“Biz işimize bakıyoruz… Görevden alınacağımızı söyleyenler istedikleri gibi konuşabilirler. Tüm çabamız, üstlendiğimiz sorumluluğu yerine getirmek içindir.”
Şunu vurguladı:
“Üstelik, seçim dönemleri beklentiler artabilir. O nedenle bazı girişimlerin arkasındaki düşünceyi anlayabiliyorum.”
Mesajı ise şu oldu:
“Ben burayı sessizleştiren olmadım. Kendi evim, bahçem ya da dükkanım gibi de bakmayan biriyim. Eğer öyle baksaydım bu kadar çok üye kaydı yapmazdım. İl başkanı olduğumda CHP’nin 7 bin olan üye sayısını hep birlikte 21 bine çıkardık. Kimseden çekinmedim, hesap içinde de olmadım.”
Şunun da altını çizdi:
“Bugün konuşanlar üye sıfatıyla konuşuyorlar. Kapıları açtığımız için burada konuşuyorlar. Geldiler üye oldular. Biz bu tür sorunları aştık, geride bıraktık. Yalnızca 13 arkadaş kaldı, orada da beni aşan durumlar yaşandı. Bunun dışında herkes geldi.”
Son sözü de şu oldu:
“Kim ne derse desin… Biz işimize bakıyoruz. CHP’yi büyütmek ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği hedef doğrultusunda CHP’yi tek başına iktidar yapmak için çalışıyoruz.”

 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		