
Görünen o ki… Genel bir ayar bozulması var. Süreci de, 2020 başında tanıştığımız ve dünyayı esir akan koronavirüs başlattı.
En başta…
Günlük yaşam alışkanlıkları ve öncelikler değişti. Ekonomiden siyasete, sosyal yaşamdan komşuluk ilişkilerine, eğitimden spora, kültürel etkinliklerden eğlence ve turizme değişmeyen kalmadı.
Ortaya da pandemi sonrası yeni dünya düzeni çıktı.
Böylesine ağır bir süreçte vatandaşın ekonomisi bozuldu, tencerenin kaynaması dert oldu. Bu da siyasi tercihleri etkiliyor.
Bu nedenle, bir süredir Ankara kulislerinde siyaset senaryoları konuşuluyor. O senaryolarda da vatandaş ekonomisinin tamir süreci öne çıkıyor.
Nitekim…
1 Eylül günü, Ankara’daki deneyimli siyasetçi dostumuzla söyleşimizi bu sayfalarda aktardık. Geçen 12 günde, o kulis tüyoları gerçekleşmeye başladı.
Örneğin…
Dostumuz, “Vatandaş ekonomisi bozulduğunda siyasi tercihini gözden geçirir. Bu gerçeği siyasetçi bildiği için kritik süreçlerde vatandaşın ekonomisine yönelik adımlar atılır” demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cuma günü “enflasyonun düşürüleceğini, raflardaki fahiş fiyatların durdurulacağını” söyledi.
Yine…
“Memura ve kamu işçisine beklenenden fazla zam yapıldı. 3600 gösterge gündemde. EYT sorununu, yeni öğretmen ve memur alımı masada” demişti. Yeni öğretmen alımı açıklandı, EYT gündeme geldi, kredi faizlerinin düşürülmesi konuşuluyor.
Aynı şekilde…
Sorunlu olduğumuz Mısır, BAE ve Suriye ile görüşmelerin başladığı açıklandı.
Hatta…
“Toplumun tepkisine yol açan göçmenler konusunda Suriyelilerin dönüşü ve Afganların deport, yani sınır dışı görüntüleri karşısına çıkarsa şaşırma” öngörüsü Ankara’dan Suriyelileri çıkarma kararı ve “Afganları geri gönderme” açıklamalarıyla gerçeğe dönüştü. Dün de “Suriyeliler dahil tüm göçmenler” denilerek açıklama yenilendi.
Geriye, “Türkiye 2022 Kasım’da seçime hazırlanıyor” öngörüsü kaldı.
Anlaşılan o ki…
Vatandaş ekonomisini onarım bir noktaya geldiğinde bunu da konuşacağız.