Başbakan Erdoğan literatür değiştirdi… Konuşmalarında artık “teşkilat” yerine “örgüt” diyor

Yakın geçmişe kadar… Siyasi partilerin ilk bakışta yelpazenin neresinde olduklarını gösterecek, yanı sıra genel yaklaşımlarını da ortaya koyacak tanımlamaya yönelik özel söylemleri vardı.
Örneğin…
Siyasi yelpazenin sağında yer alan partiler, yerel kadrolarını tanımlarken hep teşkilat kelimesini kullandılar.
Aynı şekilde…
Yelpazenin sağında yer alan partilerin liderleri ya da sözcüleri de teşkilat kelimesine daima özel vurgular yaptılar.
Buna karşılık…
Siyasi yelpazenin solunda yer alan partiler yerel yapılanmalarını tanımlarken hep örgüt kelimesini kullandılar. Tüm söylemlerinde parti yapılanmasından örgüt olarak söz ettiler.
Siyasi literatür de, partilerin durdukları yeri belli edecek bu kelimeler üzerine gelişti.
O nedenle…
Yakın zamana kadar siyasi partinin yerini belirlemek için kullandığı literatüre bakılır ve vurgu yaptıkları kelimelerle de siyasi çizgileri bilinirdi.
Görünen o ki…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi hem siyasi literatürü, hem de partilerin ideolojilerine göre belirledikleri siyasal, sosyal ve ekonomik politikalara yeni bir düzen getirdi.
Öyle ki…
Milli Görüş siyasetinin içinden doğan, kısa sürede büyüyüp iktidar olan ve çok hızlı şekilde de kitle partisine dönüşen AK Parti izlediği politikalarla bazen sol bir parti gibi davranıyor, bazen liberal bir parti özellikleri sergiliyor, bazen de merkez sağ bir parti olarak hareket ediyor.
Örneğin…
Yoksullara yardım amacıyla yapılan aslında sol bir partinin sosyal uygulamalarını yansıtıyor. Ama Avrupa Birliği hedefi ve dünya ilişkilerinde izlenen küresel politikalarla liberal bir partiye dönüşüyor.
Bir yandan da…
Menderes’e, Özal’a sahip çıkan yaklaşımlarıyla merkez sağın temsilini üstleniyor.
Tüm bunların yanında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son konuşmalarına bakıldığında, söylem literatürünü de değiştirdiğini görmek mümkün.
Çünkü…
Konuşmalarında artık sağ partilerin literatüründeki teşkilat kelimesini kullanmıyor. Onun yerine sol partilerin jargonunda yer alan örgüt kelimesini tercih ediyor.
Oysa…
Yakın süre öncesine kadar örgüt denildiğinde daha başka özel yapılanmalar akla geldiği için sağ partilerin liderleri ve sözcüleri bu kelimeyi kullanmaktan özellikle kaçınırlardı.
Abartı mı olur, yoksa paranoya mı kabul edilir bilemiyoruz ama akla da şöyle bir soru geliyor:
Demokrat Parti’nin bugünkü durumuna bakarak merkez sağı kendine kattığı yorumları yapılan AK Parti acaba önümüzdeki süreçte merkez solu da bünyesinde toplamayı mı hedefliyor?
Yoksa…
Başbakan Erdoğan’ın son söylemleri ve literatürü 2011 genel seçimine yönelik yeni bir siyasi hedefin ipuçlarını mı veriyor?
Bir soru daha.:
Eğer böyle bir proje doğrultusunda söylemler değişiyorsa, MHP bunun neresinde?
Soruları çoğaltmak elbette mümkün ama içinden çıkmak pek mümkün değil galiba.
En azından, şimdilik…