Amerika ve Rusya ile anlaşmalara Ferhat Hoca yorumu: Günün sonunda devletler değil, terör örgütleri gözden çıkarılır, burada da öyle oldu

PROF DR FERHAT PİRİNÇÇİ
PROF DR FERHAT PİRİNÇÇİ
PROF DR FERHAT PİRİNÇÇİ
PROF DR FERHAT PİRİNÇÇİ

Bu cümle… Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi’ye ait.
Geçen haftayı…
Türkiye tarafından Suriye’nin kuzeyinde ve Fırat’ın doğusunda başlatılan Barış Pınarı Harekatı’nı yerinde gözlemleyip televizyonlara yorumlamak için Akçakale’de geçiren Ferhat Hoca’ya, dünyanın iki süper gücü Amerika ile 120 saatlik ve Rusya ile 150 saatlik kritik anlaşmaları sorduk.
Üzerinde durduğu şu:
“Mutabakatlar değerlendirilirken 9 Ekim 2019 öncesi referans alınmalı.”
Yani?..
“Yani durum şu: Barış Pınarı Harekatı’nın başladığı 9 Ekim’den öncesi bölge Amerika ve PKK tekelindeydi, Türkiye’nin etkinliği yoktu. Barış Pınarı ile Türkiye’nin askeri ve siyasi etkisi arttı.”
Yazının başlığına aldığımız cümlesini de tam bu noktada söyledi:
“Günün sonunda devletler değil, terör örgütleri ilk gözden çıkarılacak araçlardır. Çünkü devletler anlaşmalarını örgütle değil, devletle yaparlar. Doğal olarak, müttefik olduğu devleti tercih ederler. Burada da öyle oldu.”
Önemsediği bir nokta da şu:
“Türkiye bir haftalık süre içinde bin kilometrekare bölgeyi terör örgütünden temizledi. Üstelik bu durum Amerika, Rusya ve Şam rejimi tarafından da kabul gördü.”
Şuna dikkat çekti:
“Her iki mutabakatta da zaman sınırı konması sürecin denetimini kolaylaştıracaktır. Fakat sahadaki yansıma da çok önemli.”
Sözlerini şöyle açtı:
“Zaman sınırı Türkiye’nin ısrarıyla mutabakatlara kondu. Amerika ile 120 saatlik, Rusya ile 150 saatlik sınırlama yapıldı. Ne kadar bekleneceği ilk kez mutabakat metninde yer aldı.”
Şunu anımsattı:
“Hatırlayın, Münbiç’te Amerika 1 yıldan uzun süre Türkiye’yi oyaladı ve sonuçta hiçbir şey elde edilemedi. Oysa burada beklenecek zaman sınırlı.”
Peki, bu nasıl oldu? İşte cevabı:
“Mutabakatlar Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı başlatırken ilan ettiği hedeflerle uyumlu. Amerika ve Rusya’nın bu noktaya gelmesinde ise Türkiye’nin sahadaki ve masadaki kararlı tavrı etkili oldu.”
Şunu da ekledi:
“Ortadoğu’da masada güçlü olmak için önce sahada olmak gerekir.”