Gündemin neredeyse tamamen referandum konusuyla dolması nedeniyle kamuoyu gündemine gelemeyen, o nedenle de gözlerden kaçan ve yeterince tartışılamayan çok önemli bir gelişme var.
Gelişme şu: Amerikan askerleri Irak’tan çekiliyor.
Her ne kadar konu doğrudan Irak’ı ilgilendiriyormuş gibi görünse de, bölgesel bir sorun özelliği taşıyor.
Konu iki açıdan ülkemizi ilgilendiriyor:
Birincisi…
Amerikan askerlerinin çekilme güzergahları ile ilgili planlarda Türkiye’den bazı beklentiler var.
İkincisi…
Sorunlu sınır ilişkilerimiz nedeniyle Irak’ta bundan sonra olabilecekler bizi sanılandan daha fazla ilgilendiriyor.
İşte…
Ülke kamuoyu referanduma daldığı için yer bulamayıp gündeme gelemeyen, o nedenle de Türkiye’de yeterince tartışılamayan Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmeleri konusu, Amerika’nın pek çok dilde dünyaya bilgilendirme amaçlı haber servisi yaptığı Voice of America ya da bizde bilinen adıyla Amerikanın Sesi internet sitesi ve radyosunun en önemli gündem maddesi.
Üstelik…
Voice of Amerika’nın, ya da Amerikanın Sesi’nin, Amerika ve Ortadoğu ile ilgili konularda Türkiye’den görüşüne başvurduğu kıdemli analist hiç de yabancımız değil.
Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı ve Merkez Sağ Hareketi Lideri Dr. Burak Küntay.
Son olarak…
Amerika’nın Irak’tan askerlerini çekmesi konusunda Voice of America’nın internet sitesinde sesli olarak yayınlanan yorumunda Dr. Küntay, konuyu iki nedenle önemsiyor.
Birinci olarak…
“Birincisi Obama sözünü tutuyor” dedikten sonra, ikinci nokta üzerinde duruyor:
“Amerika’da ekonomik olarak yaşanan sıkıntılar henüz aşılmış değil. Irak’tan çekilecek olan bu askerler de Amerika’daki evlerine dönmüyorlar. O askerler, Irak’tan ayrılıp Pakistan ve Afganistan’a gidiyorlar. Bu çok önemli bir nokta.”
Sonra…
Buradan hareketle yine çok önemli bir noktaya parmak basıyor:
“Dolayısıyla bu durum, Amerika’nın Pakistan ve Afganistan meselesine ek bütçe ve ek asker kaydırması demek. Örneğin Amerika şu anda Irak’ta bulunan kadrosunu buraya kaydırmaya çalışıyor.”
Şu noktaya dikkat çekiyor:
“İlk bakışta her ne kadar dış politika konusu gibi görünse de, aslında bu gelişmeler birden fazla iç politika anlayışının diplomatik gelişmelere yansımasıdır.
Ardından…
Irak’ı bugünden itibaren biri iç, diğeri dış iki belirgin sorunun beklediğini vurguluyor ve önce iç sorunla ilgili şunu söylüyor:
“Irak’ta seçimler yapıldı ve üzerinden çok uzun bir süre geçti. Fakat henüz hükümet yok.”
Bunun gerekçesi olarak şunu düşünüyor:
“Irak’ta dışarıdan Amerika’nın devlet yapıcılığıyla yeni bir devlet yapısı oturtulmak istendi. Fakat olgunlaşmış ve belli bir noktaya gelmiş demokratik anlayış olmadığı için henüz sonuca ulaşılamadı.”
Buradan da yine çarpıcı bir sonuca varıyor:
“Amerika’nın asker çekmesi sonrası, içeride bugüne kadar Amerikan askerlerinin varlıklarından korkarak sesini yükseltemeyen muhalifler ve çeşitli fraksiyonları tetikleyecek. O bakımdan önümüzdeki dönem Irak’ın yeni iç çatışmalardan etkilenmemesi mümkün görünmüyor.”
İkinci noktayı daha çok önemsiyor:
“Asıl büyük tehlike Kuzey Irak’tan kaynaklanabilecek birtakım gelişmelerde. Suriye, İran ve Şii ittifakı içinde Kürtlere karşı yapılacak hareketler ve Türkiye’nin bölgesi olası müdahalesi Amerika’yı endişelendirir.”
Sözlerini şöyle açıyor:
“Eğer güneydeki Şiiler’le Sünniler yıllardır kavga eden iki etkin grup olmalarına karşın ittifak yapıp Kürtleri ezerse ve kanlı olaylar başlarsa… Ya da Türkiye, İran, Suriye bölgedeki sınır komşuları olarak Kuzey Irak üzerinden Irak’a hamleler yaparlarsa… Böyle gelişmeler olması halinde Amerika’nın da Irak’ı tamamen terk etme projesinde ayağını sürümeye başlaması hiç de uzak ihtimal olmaz.”