Fotoğrafı… Hafta içi bir gün olan perşembe öğle saatlerinde çektik. Bursa’nın bir dönem hem araç, hem yaya trafiği bakımından en hareketli ticari ve yaşam bölgesi Altıparmak Caddesi’ni gösteriyor.
Açıkçası…
Fotoğrafı çekerken de tedirgin olduk. Çünkü, çocukluğumuzu ve gençliğimizi geçirdiğimiz Altıparmak Caddesi’ni hiç bu kadar tenha görmedik.
O bakımdan…
60’lı yılların ilk yarısındaki Altıparmak gözümüzde canlandı, ama o yıllarda bile bu fotoğraftaki kadar ıssız bir Altıparmak Caddesi hiç görmedik.
Şunun farkındayız…
Ramazan ayında, iftara yakın saatler dışında kentin hemen her bölgesindeki caddelerde gözle görülür bir rahatlama var.
Büyükşehir Belediyesi’nin kavşaklarda yaptığı düzenlemelere trafikte ramazan tenhalığı eklenince ramazanda akış hızlandı, ulaşım süresi kısaldı.
Ne var ki…
Perşembe öğle saatlerinde tek tük araç geçen Altıparmak Caddesi’nde yayalar da tek tük göze çarpıyordu. Asıl şaşırtıcı olan da buydu.
Oysa…
Altıparmak uzun yıllardır Bursa’nın en hareketli caddesi, ticaret ve yaşam bölgesi. Bursa’nın eski evlerinin yıkılıp hızla apartmanlaştığı yıllarda, binaların altına açılan işyerleri Atatürk Caddesi’ndeki ticaretin alternatifi oldu.
Yazıcıoğlu ve sonrasında Burç sinemalarıyla ile birlikte, başta Tavukçuoğlu Çorbacısı ile Durak Muhallebicisi ve Saray Börekçisi olmak üzere ayaküstü yeme-içme mekanları için de en cazip bölgeydi.
İşte o Altıparmak’tan eser yok artık.
Araç sayısının azalmasının ramazan ayıyla ilişkisi elbette var, ama yayaların çekilmesi cadde boyunca dükkanların boş olmasıyla doğrudan bağlantılı.
Bir dönem astronomik bedellerle havası parası karşılığı devredilen, yüksek kiralar ödenen Altıparmak Caddesi dükkanlarının çoğu kapalı.
Bunda da…
Bursa’nın alışveriş geleneği ve ayaküstü yeme-içme alışkanlıklarının değişmesinin etkisi var. İnsanlar kıyafet ya da başka bir şey almak için Altıparmak’a gitmiyorlar, alışveriş merkezlerinin yolunu tutuyorlar.
O nedenle…
Altıparmak Caddesi kararan vitrinleriyle, azalan yaya ve araç trafiğiyle günden güne gerileyen bir caddeye dönüştü.
Sağlam bir kentsel dönüşüm olmadan da eski günlerine dönemeyecek.
