O gün… Yani 17 Şubat 2016 Çarşamba Ekonomi Bakanlığı’ndaki bir toplantıya katılan AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkan Yardımcısı Hüseyin Şahin aracıyla Meclis’e dönüyordu.
Dikmen Kapısı’ndan girmeyip bat-çıktan yoluna devam etmeyi düşündü.
Saat 18.31’di…
Tam altgeçidin ortasına gelmişti ki büyük bir patlama duydu. Duymak ne kelime, içinde bulunduğu aracın neredeyse 1 metre havaya kalkıp indiği hissine kapıldı.
Öylesine güçlü bir patlamaydı.
Şahin, bunun bir trafik kazası değil de terör saldırısı olduğunu hemen anladı. Üstelik, bombanın da altgeçitte patladığını düşündü.
Oysa…
Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in aracının havaya kalkıp inmesine neden olan patlama, 50 metre ötede askeri servis konvoyunun arasına giren bomba yüklü aracın yol açtığı büyük patlamaydı.
Güvenlik güçleri, o araçta 1 tonluk patlayıcının patlatıldığını söylüyorlar. 28 yurttaşımızı bu karanlık güçlerin organize ettiği patlamada yitirdik, 81 yurttaşımız da yaralandı.
Gerçi…
Olay yerinde canlı bombaya ait cesetten kalıntılarla kimliğe ulaşıldı ve karanlık ilişkiler yumağının bir bölümü açığa çıktı.
Ama…
Türkiye’nin de nasıl bir tehlikeyle, ya da düşmanla karşı karşıya olduğu bir kez daha görüldü.
Nitekim…
Patlamayı 50 metre yakınındayken yaşayan Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin dün sohbetimiz sonrasında duygularını şöyle dile getirdi:
“Öyle büyük bir patlama oldu ki, bu bile ülkemizin nasıl büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.”
Şunu vurguladı:
“Olay anında trafik yoğundu. Ama kimsede panik hissetmedim.”
Patlama anında aklından geçeni de şöyle açıkladı:
“O an, ülkemize daha fazla sarılmamız gerektiğini düşündüm. Aklımdan da; birlik ve beraberlik içinde olduğumuzda, bütünleştiğimizde bu sorunları kolaylıkla aşabileceğimiz geçti.”
Şunu da ekledi:
“Çevremde, trafikte olan insanlarda da aynı duyguları hissettim.”
