Aykan Erdemir 11 Haziran 2011’deki genel seçimde CHP’den Bursa Milletvekili seçildi. Dönem boyunca hem Bursa ile bütünleşen bir milletvekili performansı gösterdi, hem CHP içinde sosyolojik konularda yaptığı çalışmalarla siyasetin önemli bir eksiğini giderdi.
Dahası…
CHP’nin Amerika ile ilişkilerini düzenlerken, Amerika Dışişleri Bakanlığı ve düşünce kuruluşlarıyla yakın temasları nedeniyle çok etkili oldu.
Nitekim…
Milletvekilliğinin sona erdiği 7 Haziran sonrası iki önemli çalışma yaptı.
İlkinde…
Ankara’daki 10’a yakın Büyükelçi ile seçim sonuçlarını değerlendiren özel görüşmeler yaptı.
Sonra da…
Amerika’ya gitti ve Washington merkezli düşünce kuruluşu Demokrasileri Koruma Vakfı, yani Foundation for Defense of Democracies tarafından düzenlenen 3 ayrı panele katıldı.
Seçimin ertesi hafta, Amerika’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Demokrasileri Koruma Vakfı’ndaki panellerde de Türkiye seçimi ile ilgili gözlem ve analizlerini paylaştı.
Sohbet ederken, “Amerikalılar bizim seçimleri merak ediyorlar mı?” diye sorduk. “Hem de çok merak ediyorlar ve çok yakından da izliyorlar” cevabını verince ikinci sorumuzu yönelttik:
“En çok neyi merak ediyorlar? Öğrenmek istedikleri ne?”
Sorumuz üzerine…
“3 konu üzerinde önemle duruyorlar ve 3 sorunun cevabını arıyorlar” deyip sıraladı:
Bir…
“Olası koalisyon hükümetinin Türkiye’nin iç ve dış politikasını nasıl etkileyeceğini çok merak ediyorlar.”
İki…
“Kurulacak koalisyon hükümetinin çözüm sürecini nasıl etkileyeceğini, çözüm sürecinin devam edip etmeyeceğini de çok merak ediyorlar.”
Üç…
“Koalisyon hükümetiyle cumhurbaşkanı arasındaki ilişkilerin nasıl olacağını anlamaya çalışıyorlar. “
Sonra da üç noktaya özel açıklık getirdi.
Birincisi…
“Dış politikadaki genel beklenti, Türkiye’nin daha az maceraperest ve daha geleneksel çizgiye dönmesi.”
İkincisi…
“AKP’nin CHP ya da MHP ile kurabileceği ortaklıkların farklı etkileri olabileceğini düşünüyorlar. Örneğin CHP ile koalisyonun demokratikleşme konusunda yüksek performansa ulaşabileceğini düşünüyorlar.”
Üçüncüsü…
“Orada cumhurbaşkanı-hükümet ilişkileri kapsamında üstü kapalı olarak sorulmak istenen soru şuydu: Cumhurbaşkanı, koalisyon hükümeti üzerinde yürütmenin başı olarak etkinliğini sürdürür mü? Eğer belirleyici olmaya çalışırsa, koalisyon ortağı olan parti buna ne derece izin verir?”
Şunu ekledi:
“Ankara’daki büyükelçiler de dış politika konusunda aynı düşünüyorlar. Onlar da Türkiye’nin daha makul dış politikaya dönmesini istiyorlar.”
