Danıştay kararı çok önemli… Meyve bahçesine termik santral nasıl yapılırsa, Çevre Düzeni Planı ne olacak?

Aslında… Bursa için konunun kapanmış olması gerekiyor. Son noktayı Danıştay çoktan koydu bile.
O kararda…
Yani, Manisa’nın Yırca ilçesinde zeytinlik araziye kurulmak istenen termik santral için verilen yürütmeyi durdurma kararında, “kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran bir tesisin yapılmasının mümkün olmadığı” çok açık vurgulanıyor.
Kararın hukuki değerlendirmesi zaten yok.
Çünkü…
İtiraz yolunun kapatılması da hükmün ana maddelerinden biri.
Kararın Bursa’yı ilgilendiren bölümündeyse, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi yönetimi tarafından yapılmak istenen termik santral var.
Evet, zeytinlik alanların korunmasıyla ilgili özel bir yasa var, fakat Danıştay’ın kararı zeytinliklerin yanında tarım alanlarını da tarif ediyor.
O bakımdan…
Termik santralların Avrupa’da kent merkezlerine kurulduğunu göstermeye yönelik broşür ve kitapçıklar dağıtmanın da DOSAB termik santralını kurtarmaya yetmeyeceği ortada.
Nedeni belli:
Avrupa’da örnek olarak gösterilmeye çalışılan termik santrallarla Demirtaş’ta kurulmak istenen termik santral arasında çok ciddi farklar var.
Dahası…
Broşürle kent kamuoyuna arzulanan doğrultuda propaganda yapma arzusunun da Danıştay kararıyla bağlantısı olduğunu, zamanlaması gösteriyor.
Bildiğimiz kadarıyla…
Danıştay’ın Yırca için verdiği kararı emsal göstererek hukuki süreç başlatma hazırlığında olan kurumlar var.
İşte…
Tam bu noktada, Demirtaş’a yapılmak istenen termik santralın, tarım alanları yakınında olma kriterinin çok ötesine geçtiğini anımsatmak gerekiyor.
Daha açık söylemek gerekirse…
Yırca’da tarım alanlarına mesafe konan termik santral, Demirtaş’ta tarım alanın çevresine bile değil, tam üstüne kuruluyor.
Nitekim…
Bu sütunların okurları 2 Ağustos 2014 günü, Bursa Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Erdem Saker’in görüşlerini okudular.
Yaşamını Bursa’ya hizmet ile geçiren, 30 yılı aşkın DSİ Bölge Müdürlüğü hizmetinin ardından 1994-1999 döneminde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Saker, o gün yer verdiğimiz değerlendirmelerinde “DOSAB termik santralının içini acıttığını” şu sözlerle dile getirmişti:
“Demirtaş Barajı’nı ve sulama sistemlerini, DOSAB’ın oturduğu alan dahil çevredeki çok verimli meyve bahçelerine ulaştıran biri olarak, benim içimi acıtan bir görüntü daha var projenin tanıtım açıklamasında. Santralın karşı tarafında, meyve bahçeleriyle kaplı çok geniş bir alan Kömür Depolama Alanı olarak kullanılacak. Bu kullanım yeri imar planına da işlenecek.”
Sonra da sormuştu:
“Hani, Bursa Anayasası dediğimiz 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Korunacak Tarım Toprakları vardı?”
Sahi…
Eğer uygulanmayacaksa, eğer kişisel tasarrufa dayalı girişimlere göz yumulacaksa, kent anayasası kabul edilen Çevre Düzeni Planı neden yapıldı?