Beklendiği gibi… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ilk turda seçimi kazandı ve pazar akşamından itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Cuma günü de kesin sonucun Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanması bekleniyor.
Sonrasında…
Erdoğan için artık TBMM’de yemin edip Çankaya Köşkü’nde cumhurbaşkanlığı görevini devralacağı 28 Ağustos’u beklemek kalıyor.
Doğal olarak…
Seçim sonucunun belli olduğu andan itibaren de Erdoğan’ın yerine kimin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olacağı tartışması başladı.
Bunun için de…
Gözlerin çevrildiği AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısına saatler kala, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den sürpriz bir açıklama geldi.
Cumhurbaşkanı adaylığının tartışıldığı süreçte yeniden siyasete dönmek istemediği mesajını veren Gül, bu kez hazırlanan yeni başbakan senaryolarının tümünü çöpe atan bir açıklama yaptı:
“28 Ağustos’tan sonra partime dönmeye ve görev almaya hazırım.”
Böylece…
Ay sonunda Çankaya’ya veda edecek olan Gül, önümüzdeki süreçte “Gülsüz bir AK Parti” hesaplarına karşın, göreve hazır olduğu mesajını verdi.
Derken…
Daha bu açıklama tartışılırken, AK Parti MKYK da sürpriz bir karar verdi:
“AK Parti olağanüstü genel kurulu 27 Ağustos Çarşamba günü yeni genel başkanı seçmek üzere toplanacak.”
Gerekçe de açıklandı:
“Başbakanımız Çankaya’ya çıkmadan önce partinin seçimini yapmasını arzu ediyor.”
Kongre tarihi gerçekten ilginç. Çünkü, siyasi partilerin kurultayları bugüne kadar hiç hafta içi toplanmadı, hep hafta sonları yapıldı.
Burada…
Erdoğan’ın kurultaya veda edip başbakan olacak yeni genel başkanın seçimine nezaret etme isteği dikkat çekici.
Yanı sıra…
Başbakan olarak sorumluluk üstlenecek AK Parti’nin yeni genel başkanının atamayla değil de, delegelerin oylarıyla belirlenmesini de çok önemli.
Çünkü…
Önceki akşam Olay Televizyonu’nun Cumhurbaşkanlığı Seçimi Özel Yayını’nda da anlattığımız gibi; geçmişte Özal’ın cumhurbaşkanı seçilip Çankaya’ya çıkarken başbakan olarak atadığı Yıldırım Akbulut’un daha ilk kurultayda Mesut Yılmaz’a kaybettiğini gördük.
Delegelerin oylarıyla seçilmiş bir genel başkan siyaseten güçlü olur. O nedenle olağanüstü kurultay kararı doğru.
Ne var ki…
Gül’ün öğle saatlerindeki “28 Ağustos’tan sonra partime dönüyorum” açıklamasından hemen sonra MKYK’nın toplanıp “27 Ağustos’ta kurultay” kararı alması, Gül’ün kurultayda aday olup partinin başına geçmesi adımının önünü kesiyor.
Gerçi…
MKYK hamlesine karşılık Gül’ün “istifa edip 28 Ağustos’u beklememe” kozu var, ama onu kullanıp kullanmayacağı belli değil. Orada sessizlik başlıyor.
İşte…
Tüm bu yaşananlar Erdoğan sonrası senaryoları kapsamında Ankara’daki siyasi satrancı gözler önüne seriyor.
Bize göre bunun anlamı şu:
AK Parti’nin kapısı Abdullah Gül’e açık. Ama şimdi değil!..