Yeni Türkiye için yeni siyasetin “yeni” kuralı: Birlikte yönetim

Belki… Yaşadığımız süreç olduğu için bazı toplumsal değişimleri fark edemiyoruz. Ama Türkiye artık yeni kavramı çevresinde yeni konuları konuşmaya başladı.
Örneğin…
Son günlerde Yeni Türkiye gibi, yeni siyaset gibi, yeni yönetim anlayışı gibi konular konuşulup tartışılıyor.
Özellikle…
Yakın geleceğe yönelik yeni siyaset kavramı tüm tartışmalar arasında ayrı bir yer buluyor.
Nitekim…
Konuya ilişkin gelişmeleri yakından izleyen ve değerlendirmeler yapan CHP Eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan başlangıç noktasına şöyle işaret etti:
“Siyasette hep  mevcudu konuşuyoruz. Şirketlerde de böyle oluyor. Önce durum tespiti yapılıyor. Ama orada zaten her şey belli, yaşanmışlık var, geçmiş var. Fakat yeni bir şey ortaya koymak ve projeksiyon yapmak için bilgi, birikim, deneyim gerekiyor.”
Üzerinde durduğu şu:
“Geçmişten ders alıp, stratejik planlar yapmak gerekiyor.”
Şu nokta önemli:
“Siyaset, toplumu yönlendirmesi gereken bir mekanizma. Dünyada böyle. Ama Türkiye’de yönetenler ve yönetilenler sistemi yürüyor.”
Tabloyu gösterdi:
“Yönetim kademesi buyurgan yaklaşımla, iletişim kurmadan ve aşağıdan beslenmeden birtakım kararlarla ülkeyi yönetmeye çalışıyor.”
Şunun altını çizdi:
“Eğer yönetenler nitelikleriyle, kalifikasyonlarıyla, özellikleriyle yetkin ve yeterli değillerse, o zaman sorunlar büyüyor.”
Bir de karşı tablo var:
“Yönetilenlerde de muhalif duruş alışkanlığı yok. Hatta muhalif duruş sergileyenden çekinme var, ‘Git öteye, beni de sıkıntıya sokma’ denebiliyor.”
Şunu sorguladı:
“Siyaset mekanizmasını oluşturan kitle toplumun parçası. Yani, toplumdan süzülerek gidiyor. Ama sorun şu: Acaba doğru mu gidiyor?”
Yolu gösterdi:
“Türkiye’nin yeni dönemde ve yeni siyaset anlayışı içinde yönetişim anlayışını yaşama geçirmesi lazım.”
Bu noktada…
Savunduğu yönetim anlayışı için iş yaşamıyla karşılaştırma yaptı:
“Siyasetle şirketleri elbette karşılaştıramayız, ama burada yönetim anlayışı önemli. Çünkü, yönetimler aşağıdaki düşünceye dikkat etse, aşağıdaki düşünce de beğenmediğini kabul etmese, yalnızca 4-5 yılda bir kullandığı oyla değil de işin içine katılarak tavrını ortaya koysa daha iyi olur.”
Şu örneği verdi:
“Çağdaş şirketlerde yönetim kurullarına, başka gözle bakıp alternatif düşünce üretsin diye aykırı kişileri alıyorlar ve çok yararlanıyorlar.”
Gördüğü şu:
“Maalesef iktidarlar hemen muktedir olma anlayışı içinde. Tıpkı çocuklara yaptığımız gibi, ‘Sen bilmezsin, fazla sorma’ şeklinde davranıyor.”
Düşüncesi şu:
“Seçilen kişilerin topluma karşı görevleri var. Toplumun gelişmesini sağlamak, huzur ve refahını sağlamak, çağdaş toplum haline getirmek gibi sorumluluklar taşıyorlar. Bunları yaparken hiçbirimizin aklı her şeyi çözmeye yetmez.”
Şunu da ekledi:
“Bütün bunlar ekip çalışmasıyla, birlikte yönetimle başarılır.”