Faruk Çelik’in Bursa yerine Şanlıurfa’dan, Bülent Arınç’ın da Manisa yerine Bursa’dan aday gösterilmesinden itibaren Bursa siyasetinde farklı bir hava oluştu.
Dikkat çeken şu:
Kamuoyuna zaman zaman Çelik ve Arınç arasında rekabet varmış gibi hava yansıtılıyor. Bunu da AK Parti teşkilatları içindeki dar bir kadronun ürettiği izlenimi var.
Kabul etmek gerekir ki, çabaların başarıya ulaştığı süreçler de yaşandı.
Bu sütunların okurları, bugüne kadar spekülasyonlarla ilgili yorum yapmadığımızı biliyorlar.
Ama…
Dün okuduğumuz bir yazıyı, işin hangi noktaya ulaştığını göstermesi bakımından önemsedik.
Denilen şu:
“Gazetecilerin emeklilikleriyle ilgili yıpranma payını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik kaldırdı ama Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sözünü tutup yeniden yasaya koydurdu.”
Aslında…
Böyle bir spekülasyonu medyaya taşıyanlar da bir Bakanlığı ilgilendiren yasaya, Bakan’a rağmen başka bir Bakan tarafından madde konmasının mümkün olamayacağını biliyorlar.
Kaldı ki…
Söz konusu olan gazetecilerin yıpranma hakkı kaldırılırken hükümetin sosyal güvenlik reformu olarak Meclis’ten geçmişti. Hükümetin bu reformu Çelik ya da başka bir Bakan’a mal edilebilir mi?
Oysa…
Yasal düzenlemenin nasıl geliştiğini gazeteler yazıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili yasa Meclis’te görüşülürken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 10 Ocak’taki Dünya Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle gazetecilere jest yapıp bu maddeyi ekletiyor.
Değişiklik önergesini de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik bizzat veriyor.
Önerge verildiği sırada hükümetin 25 Bakanı’ndan bilen olduğunu sanmıyoruz.
Bu değişikliği başka kişilere mal edip iki Bakan’ı karşı karşıya getirmek AK Parti’ye nasıl yarar sağlar, onu da anlayamadık.