Kentsel dönüşümün en zor yanı unutuluyor

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er’in önceki akşam iftarda yaptığı açıklamaya aynen katılıyoruz.
Yaygın medyanın yayınları nedeniyle, sürekli olarak olası bir İstanbul depremi üzerine senaryolar gündeme geliyor. Oysa, aktif olmasa bile kent içinden iki fay hattı geçen Bursa’da deprem konusu kentsel dönüşüm heyecanı içinde kaybolup gitti.
Daha doğrusu…
Bursa’yı sallayıp yıkabilecek bir depreme karşı kent hazırlığı kapsamında en önemli önlem olarak kentsel dönüşüm kabul edildi ve şimdi bu yönde atılacak adımlar bekleniyor.
Doğru…
Özensiz ve düzensiz yapılaşmış Bursa gibi kentlerde, yıkıcı depremlere önlem olarak yıkarak yeniden yapmaktan başka çare yok.
Gördüğümüz kadarıyla…
Bursa’da yaşayanlar da kentsel dönüşüm adı altında yaşardıkları bölgelerin yıkılıp yeniden yapılması düşüncesine karşı değiller.
Şimdilik…
Tek bir kaygı ortaya çıkıyor. İnsanlar, yıkılacak binalarının yerine ne alacaklarını ve bu işten zararlı çıkıp çıkmayacaklarını merak ediyorlar.
Oysa…
Bursa gibi, tarihe dayanan geçmişinin yanında sanayiden ve sosyal yaşamdan gelen hareketli bir kenti kentsel dönüşüm uygulamasıyla yıkıp yeniden yapmanın başka güçlükleri var.
Örneğin…
Binlerce aile yaşadıkları bölge yıkılacağı için evlerinden çıkıp nereye gidecekler? Nerede, nasıl ev bulacaklar? Bulduklarında nasıl taşınacaklar? Taşınsalar yeni ortamda nasıl yaşayacaklar:
Öyle ya…
Bir kenarda yeni sahiplerini bekleyen sıra sıra evler yok.
Aynı kâbus…
Yıkılanın yerine yapılan evler bittikten sonra da mahalleye dönüş için geri geliş sırasında bir kez daha yaşanacak.
Kısacası…
Mahalle mahalle olsa bile, aynı anda yüzlerce, binlerce ailenin bir yerlerden bir yerlere taşınması söz konusu olacak. Her şeyi konuşuyoruz da, böyle bir trafiği henüz konuşmuyoruz.
Bize göre, bu sirkülasyonu sorunsuz yürütmek inşaatları yapmaktan daha zor.